TARİŞ işçileri: İşçinin yanında duran belediyecilik anlayışı olmalı

Dilek OMAKLILAR
İzmir

Çiğli Organize Sanayi Bölgesinde bulunan TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı fabrikasında DİSK/Gıda-İş’e üye oldukları için işten atılan ve direnişe geçen TARİŞ işçileri, direnişleri boyunca hiçbir belediye başkanın desteğe gelmediğini söylüyor. Duruma sitem eden işçiler, “Sosyal demokrat belediyecilik işçisinin yanında duran, halkçı bir anlayışta olmalı” diyor.

İşçilerden Murat Yılmaz, “Biz burada direnen işçilere, sözde sosyal demokrat belediyelere sahip olan İzmir’de büyükşehir ve ilçeler olmak üzere hiçbir belediye başkanı destek ziyaretine gelmedi. Sosyal demokrat belediyeciliğin işçisinin yanında duran, halkçı, yeşil alanları önemseyen, çocukları, kadınları önemseyen bir anlayışta olması gerektiğini düşünüyorum. Halkın içinde yer aldığı meclis türü ya da komitelerle direkt yönetimde söz sahibi olabileceği, aşağıdan yukarıya bir örgütlenme şeklinin hayata geçirilmesi gerek” diye konuştu.

‘BELEDİYELER İŞ YERİ, BAŞKANLAR PATRON DEĞİLDİR’

Mahmut Mora ise belediyeleri TARİŞ Zeytinyağı Birliği Kooperatifleri çalışanları olarak kendi kuruluşlarına benzettiğini belirtiyor. Mora, “Kooperatifçiliğin temelinde kâr amacı gütmeyen insanların bir araya gelerek sermayeye ya da tüccarlara kurban olmadan kendi yaşam alanlarını, çalışma alanlarını yaşatması vardır. Belediyeler de bir bakıma bu şekilde olması lazım, belediye dediğimiz yer bir iş yeri değildir. Sermaye sahibi bir patron gibi yürütmemesi lazım. Şu an Büyükşehir Belediye başkanının yaptığı gibi, sanki karşımızda patron varmışçasına nidalar savuran, insanların emeğini görmezden gelerek açıklamalar yapan bir başkanla karşı karşıyayız. Sen belediyeysen öncelikle halkını düşünmen lazım. Halk nedir, halk senin işçindir, halk senin köylündür, öğrencindir... Sen bu halka hizmet için gelmişsin ancak köstek olmayı tercih ediyorsan bu senin belediyecilik anlayışın olamaz” dedi.

Ayrıca insanlarla belediye arasında bir iletişim kopukluğunun olduğunu söyleyen Mora, “Halkın talebine, İzmir'in ihtiyaçlarının temelinde ne yatıyor, bunları düşünmeliler. Belediye demek yol, kaldırım taşı demek değil. Sosyal demokrat diye kendilerini tabir eden belediyelerin en azından bizim yaptığımız direnişe destek vermesi bir sosyal demokratlığın gereğidir. Ama biz bunları göremedik” diye konuştu.

‘ÇÖZÜM ODAKLI DEĞİLLER’

Hem ilçelerde hem de büyükşehirde halkın içinden gelen ve özellikle ilçelerde de orayı tanıyan birinin olması gerektiğini ifade eden Tayman Erdamar, “Örneğin 40 yıldır Karşıyaka'dayım ama hiçbir zaman böyle bir şey görmedim. Ben sadece çarşıda, kahvede bir iki başkan gördüğümü hatırlıyorum ama onun dışında çoğu halktan kopuk. Ama artık sadece oy için, seçimler öncesinde başkanları görür olduk, bir sorun olduğunda görüyoruz ancak onda da çözüm odaklı değiller. Ayrıca başkanların sadece siyasi rant üzerinde yürümemeleri lazım” diye konuştu.