Kapaklı’yı duymadıysanız da yaşananları biliyorsunuz
"Biz burada bir araya geldikten sonra fabrikalarımızdaki sorunları, ülke gündemini konuşuyoruz."
Berkay ERGÜN
Tekirdağ
Kapaklı’da havanın yine soğuk olduğu bir günde bir işçi kahvesinde başlıyor sohbetimiz. Karşılıklı oturup çaylarımızı söyledikten sonra ilk sorumu yöneltip genel olarak fabrikada neler yaşadığını, çalışma koşullarının nasıl olduğunu soruyorum.
Genç işçi arkadaşımız bir ilaç fabrikasında çalıştığını ve diğer sektörlere göre nispeten daha iyi çalışma koşulları olduğunu belirtiyor, “Genele kıyasla iyi dediysem de bizim fabrikanın çok iyi olmasından değil, genel çalışma koşulları kötü olduğu için.” diye ekleyerek.
İş yerinde zorla mesai yaptıklarını ve bunun için işe girmeden önce bir kağıt imzalattıklarını anlatarak devam ediyor: “Zorla mesaiye bırakılıyorlar. Ben yaklaşık 6 aydır çalışıyorum ve bir kağıt imzalattılar. Bu kağıtta yazanlar iş olduğu zaman ne olursa olsun mesaiyi kabul etmemizle alakalıydı. Bunu imzalamayan yeni işçileri işten atıyorlar. Eski işçileri tazminat sebebiyle biraz göz ardı ediyorlar ama bize böyle bir seçeneği sunmuyorlar.” Bu açıklamadan sonra ben de normal şartlarda hafta içi planladığımız bu sohbetin ne olur ne olmaz denilerek hafta sonuna sarkıtılmasının sebebini anlamış oluyorum.
YETERSİZ ASGARİ ÜCRET ZAMMI
Arkadaşımızın asgari ücret aldığını söylemesinin ardından asgari ücrete yapılan zam hakkında ne düşündüğünü merak ederek soruyorum. Cevapsa şaşırtmıyor: “Asgari ücret zammı bizim için çok düşük bir zamdı. Geçinmenin bu kadar zorlaştığı dönemde en az 2213 lira olmalıydı. Şöyle anlatayım bizim evde 3 kişi çalışıyor ama aybaşını görmek için mücadele ediyoruz. Ev kendi evimiz ama zamanında girilen bir kredi borcu yüzünden zaten zorluk çekiyoruz, bir de elektriğinden doğalgazına, yemeğinden tut kıyafetlere yani her şeye misli ile zam geldi ve sosyal hayatımız ise neredeyse kahve ile sınırlı. Kapaklı ilçesi küçük bir yer biraz eğlenmek için ilçeden dışarı çıkmamız lazım onda da yine maddi zorluklarla karşılaşıyoruz. Sosyal hayatımızın da pekiyi olduğu söylenemez anlayacağın.” Kapaklı’da gerçekten sosyal hayatın koşullarını düşününce ona hak vermemek elde değil. Kapaklı’nın 3-4 tane kafesi bir tane sinema salonu var. Onlar da son 2-3 yıldır aktif, az olmaları ve ekonomik kriz sebebiyle pahalılar.
KAPAKLI BELEDİYESİ ÇALIŞMIYOR
Sohbet Kapaklı’nın yerel sorunlarına gelince arkadaşımızın yerel seçimler hakkında ne düşündüğünü soruyoruz. İlk önce kendisinde de çevresinde de seçim havası olmadığını belirterek sözlerine başlıyor. “Yine de buradaki belediyeden hiç memnun değilim zaten bir şey yaptıkları yok bir daha halkın karşısına nasıl çıkacaklarını merak ediyorum. Eski yerel seçimlerde kültür merkezi sözü verdiler. 4 senedir bitmedi inşaatı. Buradaki gençlerin, çocukların sosyalleşmeye ihtiyacı var. Ne bir tiyatro salonu ne bir konser etkinliği, hiçbir şey yok. Hadi onu geçtim Kapaklı biraz küçük bir yer olabilir ama burada yaklaşık yüz bin insan yaşıyor. Hâlâ toprak ve ışıksız yollar var. Bu talepleri söylediğimizde ise topu büyükşehir belediyesine atıyorlar. İl CHP, ilçe CHP yönetiminde. İkisinden biri farklı olsa yine anlarım. Bu işi artık tamamen rant kavgasına ve kendi adamlarını kayırmaya yönelik yapıyorlar.”
“BİZ KAZANACAĞIZ”
Sohbetimiz sona doğru yaklaşırken burada artık gelenek haline gelen işçi toplantılarının olduğunu ve bu toplantıların neden yapıldığını ve bu toplantılarda neler yapıldığını soruyorum. “Biz burada bir araya geldikten sonra fabrikalarımızdaki sorunları, ülke gündemini konuşuyoruz. Bu sorunlar için gerekli bilgileri alıp, sahip olduğumuz hakları öğreniyoruz ve en önemlisi bunlar için çözüm yolu arıyoruz. Biz burada toplanıyoruz çünkü örgütlenmeye ihtiyacımızın olduğunu biliyoruz.” dedikten sonra arkadaşımız, artık tek başına değil bir araya gelerek mücadele ettiklerini ve umutlu olduklarını söyleyip “Biz kazanacağız!” diyerek sözlerini tamamlıyor.