Nursan işçileri haklarını istiyor
Nursan’ın kapanmasıyla ortada kalan 900 işçi ne ücretlerini ne tazminatlarını alabiliyor.
Fotoğraf: Evrensel
Bir Nursan işçisi
Hatay
Bizler bir sabah (8 Kasım 2015 tarihinde) fabrikayı kapattık üretime ara veriyoruz denilerek çalıştığımız ayın ücreti dahi ödenmeden kapı önüne konulan 900 Nursan mağduruyuz.
Önce sebebini bilmediğimiz, daha sonra Maliye’nin yazdığı vergi cezaları nedeniyle işveren tarafından kapatıldığını öğrendiğimiz fabrikamız dünyanın 42 ülkesine demir çelik mamulleri ihraç eden, İSO listesinde ilk 100'e giren şirketler arasında olup Hatay’da her yıl vergi rekortmeni olarak açıklanmaktaydı.
Günde 3 bin 500-4 bin ton, ayda 100 bin ton, yılda 1 milyon 200 bin ton sıvı çelik üreten bir tesis ve buna bağlı olarak 2 adet haddehane, 1 adet 5 bin m3/h kapasiteli sıvı ve gaz üretim fabrikasından oluşan entegre bir tesisti.
3 yılı aşkın bir süredir kapalı bulunan tesisin açılması ve tekrar işimize geri dönmek için çadırlar kurup, oksijen kulesinin üzerine çıkıp sesimizi duyurmaya çalıştık.
AYLARCA OYALANDIK
Bankadan yazı bekliyoruz, bankanın onayını bekliyoruz, maliyeden yazı bekliyoruz, kredi bekliyoruz, kredi çıktı Bankalar Birliğinin onayını bekliyoruz denilerek günler, aylar, yıllarca oyalandık, kandırıldık ve aldatıldık.
Bugün ise gelinen noktada bir arpa boyu yol gidilmediği sadece ortada bizlerin mağduriyeti olduğu görülmektedir. Evlerimizi, eşyalarımızı haciz memurlarına teslim ettik. Geçim sıkıntısı nedeniyle eşinden boşanan, kimseye görünmeden geceleri şişe, plastik, kağıt toplayıp evine ekmek götürmeye çabalayan, intihar eden, intiharın eşiğinden çevrilen, çocuğuna okul önlüğü alamadığı, cebine harçlığını koyamadığı için evini terk eden, en acısı alacaklarını tahsil edemeden ahirete göç eden canlarımız, arkadaşlarımız oldu ve bizler hâlâ ne olduğunu ve ne olacağını ne zaman açılacağını bilmeden bu yönde bilgi verecek bir muhatap dahi bulamadan çaresizce bekliyoruz.
‘HER SEÇİMDE SİYASİLERE MALZEMEYİZ’
Kazanılmış davalar olmasına rağmen devlet tarafından konulan ipotekler nedeniyle tahsilat ve icra işlemi yapılamıyor. Hukuken de yollar kapalı hiçbir şey elde edemiyoruz.
Her seçim döneminde siyasilerin malzemesi olmaktan öte bir arpa boyu yol alamıyoruz.
Çoğu arkadaşımızın mücadele bilincinden uzak, sinmiş, suskun, teslim bayrağını çekmiş görüntüsünün yanı sıra, bıkmadan, usanmadan, yılmadan geleceği ve çocuklarının nafakası için mücadele eden bir avuç arkadaş dahi olsak bu işin sonunu bırakmadan haklarımızın teslim edilmesi için mücadeleye devam etmekteyiz ve etmeye devam edeceğiz.
Tüm mağdurların birlikte mücadele etmesi, dayanışma içinde olmasını, siyasal ve kişisel bencilikten kurtulması amacı içinde, emek, alın teri ve kayıplarımızın telafisi için mücadele zamanı diye düşünüyoruz.
SGK VERDİĞİNİ GERİ TALEP EDİYOR
Çözüm noktasında sesimizi duyması ve çare olması gereken Hükümet maalesef bizleri duymuyor ve görmüyor. Biz mağdurlar çürüyüp yok olurken milli servet gözü ile baktığımız 900 çalışanın ekmek teknesi çürüyüp gidiyor. Kimseye faydası yok, çalışmak, kazanmak ve kazandırmak istiyoruz, olmuyorsa versinler haklarımızı umut bağlamayalım.
İyi niyetli oldukları, kimsenin mağdur olmayacağı görüntüsünü vermek için sigorta primlerini gösteriyoruz dediler. SGK’ye borçlandılar ve bize her ay maaş bordrosu verdiler.
Şimdi geldiğimiz noktada SGK ücretli izinde gösterilerek bildirimde bulunulan primleri siliyor ve emekli olup maaş alanlardan aldıkları maaşları, rapor parası alanlardan rapor paralarını geri talep ediyor.
SGK ile Nursan arasında devam eden primlerin silinmesine yönelik dava Nursan lehine sonuçlandı. SGK davayı bir üst mahkemeye, istinafa götürdü ve buradan çıkacak olan sonuç bekleniyor.
SGK mahkeme sonucunu beklemeden primleri sildi ve ödediği paraların iadesi için takibat başlattı. İşsizlik ödeneği, maaşları ve kıdem alacaklarını dahi alamamış işçiler şimdi bir de SGK’nın açtığı alacak takibi kıskacına girdi.
Çözüm noktasında çaresiziz fakat umudumuzu kaybetmeden mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu mücadelemizde desteğe ve sesimizi duyurma konusunda yardıma ihtiyacımız bulunmakta. Ne yapalım? Nereye gidelim? Hangi taşa başımızı vuralım?
Yol gösterin, önder olun, çözüm bulun, birlikte çözüm üretelim, siyasi düşüncesi ne olursa olsun soruna çözüm bulmaya çalışan, mağduriyetlerin giderilmesi için çare arayan her fikre, her desteğe ihtiyacımız var. Destek ve çare arıyoruz. Her platformda sesimiz olun, çıkartın bizleri bu batak içinden.
Saygılarımla...