4 Mart 2019 20:02
/
Güncelleme: 20:18

Çavuşoğlu'ya göre CHP; TİKKO, DHKP-C, PKK, 'FETÖ' ve Esad'la ittifakta

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, CHP'nin DHKP-C, PKK, 'FETÖ' ve TİKKO ile ittifak içinde olduğunu ve Esad'ın peşinden koştuğunu iddia etti.

Çavuşoğlu'ya göre CHP; TİKKO, DHKP-C, PKK, 'FETÖ' ve Esad'la ittifakta

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu

Fotoğraf: Alparslan Çınar/DHA

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, seçim çalışmaları kapsamında Hatay'daki bir otelde düzenlenen AKP'nin Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı adayı İbrahim Güler’in proje tanıtım töreninde konuştu. Konuşmasında Hatay'ın yollarını görünce üzüldüğünü belirten Çavuşoğlu, daha sonra CHP'yi TİKKO, DHKP-C, PKK ve 'FETÖ' ile ittifak yapmakla ve Esad'ın peşinden koşmakla suçladı.

“Yönetilemeyen ülkelerin şehirlerindeki yollar bile Hatay’ın yollarından daha iyi. Hatay bunu hak ediyor mu? Hatay da yenilikleri hak ediyor.” diye Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İnanıyorum ki 31 Mart’ta Hatay halkı öyle bir tokat atacak ki haddini bildirecek ve sandığa gömecek ki o zaman belki sandıktan nasibini alabilirler. O da belki. Efendim ‘Bizde milliyetçilik var’ diyorlar. Sizin nereniz milliyetçi? Bugün aday gösterdikleriniz işte ortaya çıkıyor. Bölücübaşının posterlerinin altında siyaset yapıyorlar. Sizin adaylarınız içinde DHKP-C’li, PKK’lı var işte görüyoruz. Siz bir kere PKK ile FETÖ ile DHKP-C ile TİKKO ile ne kadar terörist, terör örgütü, bölücü, hain varsa onlarla ittifak içindesiniz. Bu mudur milliyetçilik? Bayırbucak Türkmenlerini katleden, onlara zulmeden Esed’in peşinde koşuyorsunuz. Bu mudur milliyetçilik? Bunların milliyetçilikle, milletle bir ilgisi yok. İşte Cumhur İttifakı ile zillet ittifakının arasındaki fark budur.” (HABER MERKEZİ)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et