5 Ekim 2012 17:08

Merhaba Ekmek ve Gül okurları, Ben Pendik’te görev yapan bir eğitim emekçisiyim. Sizlerle, okullar açılalı daha birkaç hafta olmasına rağmen şimdiden ne kadar sıkıntıyla karşılaştığımızı paylaşmak istedim. Bu sene 5,5 - 6 - 7 yaşlarında çocukların eğitim öğretime başlamasından kaynaklı 18 şubeye kadar 1.sınıf oldu. Okulda öyle bir kaos var ki kimse ne yapacağını bilmiyor. İlkokul, ortaokul aynı bahçede. Okul sıraları, lavabolar, sınıfların konumu, hijyenik koşullar, hiç bir şey 60 aylık çocuklara uygun değil. Bir heyecanla minikleri sınıflara aldık ve ilk hafta sadece bir ders saati bile öğrencilerin dikkatini toplamakta zorlandık. Okul öncesi eğitim almadıkları için boya kalemleri tutamıyorlar, oyun hamuruyla dahi oynayamıyorlar. Öğretmen arkadaşlarla kara kara düşünürken  1 hafta geçti. İkinci hafta geldi  ve 6 ders saati bu çocukların dikkatini nasıl toparlarız,  onları sıkmadan nasıl ders işleriz diye düşünmeye başladık. Kitap dahi okullara gelmediği için yardımcı kitap almaya çalışırken idare tarafından baskılandık , “yardımcı kitap yasak” dendi. Bir  sonraki ders, birinci sınıf öğretmenlerini dersten çağırarak topladılar, kendi  siyasi görüşlerinden olan kırtasiyeyi ve yayınevlerini çağırmışlardı, buralardan kitap almaya “teşvik” edildik.  Bir yandan da her öğretmen sınıfını velilerle birlikte düzenlemeye çalışıyor. Dolap, perde, projeksiyon aleti, örtü falan derken  sınıfta minikleri mutlu etmeye çalışıyorlar. Bunlar yaşanırken bir başka sıkıntı miniklerin ve öğretmenlerinin karşısına çıkıyor. 4+4+4 eğitim sisteminden kaynaklı sınıf öğretmenleri norm kadro fazlası durumuna düşmüş  ve eş durumu atamalarında bütün iller kapanmış ve il emrine atanma durumu da  kaldırılmıştı. Doğal olarak arkadaşlarımız eşlerinin bulundukları ile gidememiş ve çocuklarıyla yalnız başına kalmışlardı. Ve bu arkadaşlarımızın bu muallaktaki durumlarına rağmen 1. sınıf öğretmenliği verdiler. Yanlarında eşleri yok, evleri taşınmış, çocuklarıyla kalmış kadın arkadaşlarımız bu sıkıntılarla minikleri okula adapte etmeye çalışıyorlardı. Sonra bakanlık branş değişikliğini koşul sunarak tayinlerinin çıkabileceğini söyleyip, arkadaşlarımızı kendi alanları olmayan bir branşta çalışmak zorunda bıraktı. Ve tayinlerini eşlerinin bulunduğu ile çıkardı.  Sonra bir bir 1. sınıflar kapanmaya ve öğrenciler başka sınıflara dağıtılmaya başlandı. Minikler her ders bir başka sınıf, bir başka öğretmen , bir başka sıra arkadaşı gördü ve çoğu öğrenci ağlayarak eve gitmek istedi.  Öyle bir kargaşa yaşandı ki çocuk ne yapacağını bilemedi. Okulda bir başka sıkıntı ise seçmeli ders meselesi. Seçilecek dersleri gösteren formda Kur’an-ı Kerim ve Hz. Muhammed’in Hayatı dersleri seçilerek veriliyordu. “Bunlar açılacak dersler, diğer derslerden de şunlardan seçebilirsiniz. Diğer derslerin öğretmenleri yok”  denilerek formlar dağıtılıyordu. Bütün bunlar okulların açılmasının ilk günlerinde yaşandı. Önümüzdeki günlerde daha birçok sıkıntı biz öğretmenleri ve velileri bekliyor.   Öğretmen ve velilerin yaşanan bu sıkıntılara karşı ortak mücadele hattı oluşturması gerekiyor.

Dergimizi pdf formatında görüntülemek için tıklayın

Evrensel'i Takip Et