Altın İplik işçileri: İnisiyatif aldıkça sorunlar çözülüyor

Ücretlerini parça parça aldıkları için fabrikadan çıkmama eylemine başlayan, daha sonra fabrika önünde basın açıklaması yapan TEKSİF üyesi Altın İplik işçilerinin ücretlerinin tamamı yatırıldı.

Özellikle fabrikada çoğunluğu oluşturan kadın işçilerin kararlı tutumunun etkili olduğunu belirten işçiler, “Bize başka bir yol bırakmadılar. Her ay ücretler iki veya üç parçada veriliyordu. En son dört parçaya bölüneceği söylenince tek çaremiz eylem yapmaktı. Herkes borç içinde. Faturalar, krediler olduğu gibi duruyor. Kriz var, para yok diyorlar ama bizdeki kriz daha büyük. İŞKUR üzerinden işçi alınıyor ama bize gelince para yok diyorlar” dedi.

"İŞÇİLER OLARAK İNİSİYATİF ALDIK"

Uzun süredir bir mücadele içinde olduklarını söyleyen işçilerden biri “Sorunlarımız büyüdükçe çözüm arayışlarımız da arttı. En son bir grup arkadaşla TEKSİF’te örgütlenmeye karar verdik. Daha önce sendikalı işyerlerinde çalışan işçi arkadaşlar işimizi kolaylaştırdı ama sendika adını duymayan birçok işçi vardı. Fabrika yönetiminin baskılarının yanında kendi içimizdeki gruplaşmalar da bizi engelliyordu. Birçok zorluğa rağmen birliğimizi büyüttükçe bu sefer de sendika içinde güç savaşının içinde bulduk kendimizi. Ta Bursa, İstanbul şubeleri bile işçi arkadaşları arayıp kafa karışıklığı yaratmaya başladılar. Herkes kendine yakın işçi bulmak istiyordu. Uzun süre bununla uğraştık. Sonunda işçiler olarak ağırlığımızı koyarak bu durumu da engelledik ve birliği sağladık. Ücretler için yapılan eylemler işçi arkadaşların daha da kenetlenmesini sağladı. Biz inisiyatif aldıkça sorunlar da çözülmeye başladı” diye konuştu.

"MÜCADELE ETMEKTEN BAŞKA YOL YOK"

Eylemlerinin ses getirdiğini ve çevredeki fabrikalarda çalışan işçiler tarafından takip edildiğini belirten işçiler, diğer fabrikalarda da işçilerin örgütlenme mücadelesinin arttığını söyledi. İşçiler, “İşçi köşeye sıkıştırıldı. Hayat pahalılığı artıyor, ücretlerin alım gücü düşüyor, önceden fazla mesai vardı krizden dolayı o da kalktı, fabrikalarda iş yükü ve baskı her geçen gün artıyor. Herkes ne yapacağını şaşırmış durumda. Bu ortamda işçiler bir arayış içinde. Fırsatını bulan örgütlenmek ve bizim gibi mücadele yolunu seçiyor. Aslında işçilere mücadele etmekten başka yol bırakmıyorlar” dedi.

"ÖNCE İLERİ İŞÇİLER BİR ARAYA GELMELİ"

Seçimden sonra krizin daha da derinleşeceği konusunda hemfikir olan işçiler şunları söylüyor: “Bu saldırıları durdurmak için Çerkezköy OSB işçilerinin birliğini kurmak gerekli. Kıdem tazminatı kaldırılırsa işçiler ayaklanır. Tek güvencemiz tazminat kaldı. BES desen işçi devlete güvenmiyor. 80 lirasını vermiyor. Hem 80 liraya ihtiyacı var hem de geri alamayacağını biliyor. Önce sendikalar bir araya gelmeli. Çerkezköy’de Türk Metal, Petrol-İş, TEKSİF en güçlü sendikalar. Bunlara büyük görev düşüyor. Ama her fabrikada tanıdığımız işçiler var. Bunlarla bu konuları tartışmalıyız. Bu tartışmadan bir sonuç çıkar. Sendikalı, sendikasız, sendika farkı gözetmeden önce küçük gruplar halinde ileri bilinçli işçiler olarak bir araya gelmeliyiz.”

"İŞÇİ, PATRONUNUN OY VERDİĞİ PARTİYE OY VERMEMELİ"

Tartışma sürerken konu yaklaşan seçimlere geliyor. Fabrikada seçimin nasıl tartışıldığını sorduğumuzda ise bir işçi, “Bir taraftan politikalar işçileri kutuplaştırsa da bir taraftan da inanılırlıkları azalıyor. Mesela AKP’ye oy vermiş işçiler eskisi gibi AKP’yi savunamıyor. Vazgeçenler çok. Özellikle EYT ve hayat pahalılığı çok etkili oldu. Aslında işçilerin sorunlarını çözmek için birlik olmak zorunda olduğunu bu eylemlerde de gördük. Seçimde de ortak hareket etmeliyiz. Hiçbir işçi patronunun verdiği partiye oy vermemeli. Her adayın arkasında bir patron var. Biz milletvekilliğinde de belediye başkanında da kendi adayımızı çıkarmalıyız” diyor. (Tekirdağ/EVRENSEL)