Halkın rağbet göstermediği seçimlerde Zelenski'nin Pirus zaferi
Okay Deprem, Ukrayna'da halkı üç ayda ikinci kez sandığa götüren seçim sürecini ve sonuçlarını değerlendirdi.
İLGİLİ HABERLER
Ukrayna başkanlık seçimleri: Bir oligark gitti, diğeri geldi
Ukrayna'da parlamento seçimleri 21 Temmuz'da yapılacak
Ukrayna'daki erken genel seçimde Zelenskiy'in partisi açık ara birinci
Okay DEPREM
Donetsk
Ukrayna halkı geçtiğimiz hafta başkanlık seçimleri için üç ayda ikinci kez sandık başına gitti. Daha doğrusu gitmedi, çünkü ülke tarihinin en düşük katılımlı erken genel seçimleri gerçekleştirildi. Ülke genelinde katılımın yüzde 50’yi bile bulmadığı seçimlerin normal şartlarda sonbaharda düzenlenmesi gerekiyordu. Ancak 21 Nisan’daki seçimlerin ikinci turunda yüzde 73 gibi rekor sayılabilecek bir oy oranıyla rakibi Petro Poroşenko’yu mağlup ederek devlet başkanı seçilen Vladimir Zelenski, Ukrayna Meclisini (Verhovnaya Rada) lağvedip parlamento seçimlerinin 21 Haziran’da yapılması kararı aldı. Henüz üç sene önce kurulan ve bir sene sonra da isim değiştiren “Halkın Hizmetkârı” adlı siyasi parti ise, düne kadar topu topu bir tabela partisi iken birileri tarafından “Yürü ya kulum” denilerek adeta sıfırdan yüzde 43 gibi bir oy oranını yakalayacak konuma yükseldi.
Peki ülkede “baskın seçim” kararına götüren sürecin kilometre taşları nasıl oluşuverdi; öncelikle bunu bir anımsayalım…
"HALK CEPHESİ" ÇEKİLİNCE KOALİSYON ÖLDÜ
Eski komedyen yeni “politikacı” Zelenski, başkan seçilir seçilmez mecliste tüm partilerin kendisine muhalif olduğu ve ona kolay kolay iş yaptırmayacaklarının belli olduğu bir tablo ile karşı karşıya kaldı. En az bunun kadar önemli olan bir başka gelişme ise 17 Mayıs’ta yaşandı: “Halk Cephesi” ismindeki parlamento fraksiyonu, “Avrupalı Ukrayna” adlı koalisyon hükümetinden çekilme kararını aldığını ilan etti. Meclis Başkanı Andrey Parubiy de bu durumda koalisyonun otomatikman fesholduğunu deklare etti.
Ukrayna Anayasası’na göre mevcut koalisyon hükümetinin düşmesinden itibaren milletvekillerinin yeni yürütme organını seçmek için 30 günleri bulunuyor. Söz konusu sürede yeni bir koalisyon hükümetinin oluşamaması halinde ise Anayasa’nın yine aynı maddesi, devlet başkanına parlamentonun yetkisini elinden alma hakkı veriyordu. Bu şekilde çiçeği burnunda başkan, koalisyonun 2016’da meşru varlığını kaybettiği argümanını da savunarak acil erken seçim kararı alabildi.
BEŞ UKRAYNALI’DAN BİRİNİN OYU
Ukrayna’da pazar günkü seçimlerde esas olarak beş politik parti yarıştı. Kendisi de Zelenski’nin eski komedyen arkadaşı ve olan ve aynı şov programının bir diğer aktörü konumundaki Dmitriy Razumkov’un liderlik ettiği “Halkın Hizmetkârı” partisi. Yuriy Boyko’nun genel başkanı olduğu ve Moskova ile organik ilişkilere sahip yegane parti durumundaki “Yaşam için Muhalefet Platformu”, eski başbakanlardan Yulya Timoşenko’nun “Batkivşina”sı, Poroşenko’nun “Avrupa Dayanışması” ve Svyatoslav Vakarçuk’un “Ses” adlı partisi.
Barajın yüzde 5 olduğu seçimlerde adı geçen partiler sırasıyla yüzde 43, yüzde 13, yüzde 8, yüzde 8 ve yüzde 6 civarında oy aldılar. Donbass’ın halen Ukrayna’nın kontrolünde bulunan kuzey kesiminde Muhalefet Platform birinci parti olurken, ülkenin geri kalan tüm bölge ve illerinde ise Zelenski’nin iki kurucusundan birisi olduğu “Halkın Hizmetkârı” partisi ipi göğüsledi.
Ne var ki; seçimlere katılımın yüzde 50’yi dahi bulmadığı koşullarda devlet başkanının partisinin, her beş Ukraynalının ancak birisinin oyunu alabildiği gerçeği açıkça fark edilebiliyor.
3 AYDA HALK DESTEĞİNİN YÜZDE 30’UNU NASIL KAYBETTİ?
Zelenski ve D. Razumkov’un ilk bakıştaki galibiyetlerinin, bir başka açıdan bakıldığında bir “Pirus Zaferi”nden öte bir anlam taşımadığı görülebilir. Her iki yurttaştan birinin sandık başına gitmemesi gerçeği bir tarafa; Zelenski’nin üç ay gibi bir sürede yüzde 30 halk desteği yitirdiği ortaya çıktı ki bu salt sandık başına gidenler arasındaki kıyaslama.
İlk seçimlere katılımın yüzde 60’ın üzerinde olduğu anımsanırsa, düşüşün daha da büyük olduğu kolaylıkla anlaşılır. Her şeyden önce Donbass’taki savaşa bir an önce son vermesi, barış sürecini tesis etmesi ve de Rusya ile kesilen ilişkileri yeniden canlandırması için büyük ümitlerle ilk seçimlerde kendisine verilen ezici halk desteğini Zelenski, bu vaatlerin hiçbirini tutmamak bir yana tam tersi istikamette hareket etmek suretiyle kayda değer oranda kaybetti.
Dahası bu üç aylık dönemde; Donbass’ın tek taraflı bağımsızlık ilan eden halk cumhuriyetlerine yönelik Ukrayna Silahlı Kuvvetleri (VSU) tarafından 2017’nin başından beri, yani yaklaşık iki buçuk senelik bir periyotta hiç olmadığı kadar çok ağır silahlı saldırı gerçekleştirildi.
Sahadaki Ukraynalı generaller ile yarı otonom faşist ve Neonazi taburların Zelenski’yi töhmet altında bırakmak ve kendisine bir an evvel “eli kanlı yeni bir devlet başkanı imajı”nın yüklenmesi için kasten ateşi arttırma politikalarının altında kalmayı tercih eden Emektar Komedyen Devlet Başkanı Zelenski, “Poroşenko öldü yaşasın yeni Poroşenko!” diyenleri haklı çıkartacak bir siyasi performans sergiledi bu kritik süreçte.
Yeni devir ile birlikte de kendisini bulunduğu pozisyona getiren Poroşenko karşıtı oligarklar ittifakının sözünden ne derece çıkıp çıkmayacağı ve de “Meclis benim elimi kolumu bağlıyor” retoriğinin temelinin kalmadığı güncel şartlarda, ülkeyi sürüklenmekte olduğu uçurumdan “Kurtarıp kurtaramayacağını” ise yakın gelecek gösterecek…
Evrensel'i Takip Et