Dolar dalgalı, sorun stabil!
Düne 5.82 ile başlayan dolar tatil sonrası yukarı yönlü hareketini sürdürerek 5.85 TL'yi geçti. Dolar çıksa da, inse de zamlar sürüyor. Riskler çoğalmasa da vatandaş için hayat zor.
Fotoğraf: Pixabay
Bülent FALAKAOĞLU
İstanbul
Kurlar, bir yükseliyor bir alçalıyor. Büyük dalgaların arasında kalmış taka misali çalkalanıp duruyor.
Düne 5.82 ile başlayan dolar kuru tatil sonrası açılan Londra piyasasıyla yukarı yönlü hareketini sürdürerek 5.85 TL’yi geçti.
Önceki gün de ABD-Çin ticaret savaşı nedeniyle oluşan ‘küresel riskten kaçış eğiliminden dolayı Asya piyasalarında sert bir şekilde yükselmişti. Dolar/TL 6.40’ı görüp sonrasında 5.80’e gerilemişti.
Doların 5.75’den 5.45’e düşmesi ile sorunların bittiği propagandasını yapanların bir kısmı yaşanan dalga karşısında sessiz.
Bir kısmı da, ‘Dolar yükselse de tekrar geriliyor, sorun yok’ havasında.
Oysa sorunlar ağır: İşsizlik devasa, gençler geleceksiz, dört kişilik aile için yoksulluk sınırı 6 bin 700 TL’yi aşmış, yoksulluk derinleşiyor.
Üstelik sorunu derinleştirecek gelişmeler yaşanıyor.
Örneğin Almanya’nın ekonomik büyümesinin düşmesi. Sektörlerin satın alma eğilimlerinin daralması gibi.
ALMANYADAKİ GERİLEME TÜRKİYE’Yİ OLUMSUZ ETKİLER
Türkiye dış ticaretinin yarısını Almanya’ya gerçekleştiriyor.
Almanya’nın gerilemesi Türkiye’de üretimi kesinlikle vurur.
Almanya demek aynı zamanda Avrupa Birliği pazarı demek.
Almanya gerilerse, AB pazarı çöker!
Bu durum Türkiye’ye işsizlik artışı, şirketlerin zora girmesi olarak döner.
İçeride tüketim yok, vatandaşın tüketecek gücü yok. AB pazarında yaşanacak olası kaybın iç pazarda çözülebilmesi olası değil. Kısa vadede kaybı telafi edecek alternatif pazar oluşturmak da mümkün değil.
Almanya’daki ekonomik gelişme Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor.
Türkiye’yi etkileme potansiyeli olan bir diğer gelişme de Arjantin’de yaşanıyor.
Ekonomik kriz ve IMF programı Arjantin’de Macri Hükümetinin sonunu getirmiş görünüyor. Bu nedenle, hafta sonunda Arjantin’de, 56 milyar kredi diliminin bir kısmını serbest bırakmak üzere görüşmeler yapan IMF yetkilileri kararsız.
Cumhurbaşkanı Macri’nin uygulanacağı sözünü verdiği IMF programının, hükümet değişikliği ile rafa kalkacağı kaygısı içindeki IMF yetkililerinin hafızalarındaki şu anı endişelerini daha da artıyor: Arjantin 18 yıl önce, borçlarını ödeyemeyeceğini ilan edip IMF programından çıktı.
IMF yetkililerinin vermeyi düşündüğü 5.3 milyar dolarlık dilimi kesmeleri Arjantin krizini salgın hale dönüştürebilir.
Bu durumda salgının Türkiye gibi diğer ülkelere bulaşma riski artar.
RİSK TEK DEĞİL
Türkiye açısından riskler tek değil.
Her ne kadar tatlıya bağlanabileceği sinyalleri verilse de ticaret savaşı sıcaklığını koruyor.
Türkiye için Suriye meselesi, jeopolitik riskler gündemden düşmüş değil.
Eylül ayındaki Merkez Bankasının faiz kararının nasıl sonuçlar doğuracağı belirsiz.
Tek adam ekonomisi bütçeyi delik deşik etti.
Vergi gelirlerinde azalmaya rağmen keyfi harcamalar dur durak bilmiyor. Merkez Bankasının yedek akçesinin Hazineye aktarılması da boş kasaya çare olmadı.
Hükümetin savaş politikaları faturayı büyüttükçe büyütüyor.
Risk bir tane değil, çok!
Riskler çoğalmasa da vatandaş için hayat zor.
Dolar çıksa da, inse de zamlar sürüyor.
BOTAŞ zararda, elektrik dağıtım şirketleri kurtarılmaya muhtaç, otoyol müteahhitleri ödeme bekliyor. Hepsi vatandaşın sırtına bindiriliyor.
Dolar dalgalansa da sorunlar stabil!