İÜ Tıp Fakültesi önünde sağlıkçılardan açıklama: Çözüm şimdi yerinde yapılandırma
Sağlık meslek örgütleri, Çapa’daki İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde ortak basın açıklaması yaparak depremde hasar gören binalar için yerinde yapılandırma istedi.
İLGİLİ HABERLER
İÜ Diş Hekimliği öğrencilerinden hasarlı bina eylemi
Duvarlarında çatlak oluşan İÜ Diş Hekimliği Fakültesinde öğrenciler eylemde
İstanbul Tıp Fakültesi öğrencileri isyan etti: Can güvenliğimizden endişeliyiz
İÜ Diş Hekimliği fakültesinde öğrencilerin talebi kısmi kabul edildi
İstanbul Tabip Odası, İstanbul Diş Hekimleri Odası, İstanbul Veteriner Hekimler Odası, İstanbul Eczacı Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şubesi binaların yerinde yenilenmesi talebi ile çözüm önerilerini sunmak amacıyla İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde basın açıklaması düzenledi. Okunan açıklamada fakülte binalarının depreme dayanıksız olduğunun daha önce hazırlanan raporlarla tespit edildiğinin altı çizildi, binaların yerinde yenilenmesi çağrısında bulunuldu.
Okunan açıklamada fakülte binalarının depreme dayanıksız olduğunun daha önce hazırlanan raporlarla tespit edildiğinin altı çizildi, binaların yerinde yenilenmesi çağrısında bulunuldu.
YERİNDE DÖNÜŞÜM ÇAĞRISI
Çapa Tıp Fakültesi girişinde yapılan eyleme Tabip Odası, Diş Hekimleri Odası, Veteriner Hekimler Odası, Eczacı Odası, hastane çalışanları ve çevre esnafı katıldı. "Çözüm hemen şimdi. Depremde hasar gören fakülte binalarımızın hızla yerinde yapılanmalıdır" pankartı açan sağlık emekçileri "Yaşatırken ölmek istemiyoruz", "Güvenli ortamda yaşamak hakkımız", "Çapa yerinde dönüşüm projesi hayata geçirilsin", "Fakültemizi bırakmak istemiyoruz", "20 yıldır alınan deprem vergileri nerede", "Deprem fırsatçılığına geçit vermeyeceğiz" dövizleri taşıdı.
“TALEPLERİMİZ KABUL EDİLENE KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ”
İstanbul Diş Hekimleri Odası Başkanı Prof. Turhan Atalay burada yaptığı konuşmada, 2013 yılında yapılan incelemede İstanbul Üniversitesine ait 17 binada çok ciddi hasar olduğunun tespit edildiğini hatırlattı. Toplamda 50'nin üzerinde hasarlı binanın en kısa süre içinde yerinde yenilenmesini istediklerini söyleyen Atalay talepleri kabul edilene kadar mücadele edeceklerini bildirdi.
İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Murat Arslan ise, Avcılar'da bulunan fakülte binalarının deprem sırasında ağır yara aldığını söyledi. Binanın tahliyesi için akşama kadar vakit verildiğini ve hocaların eşyalarını kurtarmak için çaba sarf ettiğini ifade etti. Avcılar'ın taşıdığı yüksek risk sebebiyle, söz konusu önlemlerin daha önce alınması gerektiğine dikkat çeken Arslan, öğrencilerinin Hadımköy'de bulunan önceden boşaltılmış bir üniversite binasına gönderilmesini eleştirdi.
İstanbul Eczacı Odası Genel Sekreteri Şeker Pınar Özcan ise Çapa'da bulunan tüm birimlerin yerinde dönüştürülmesi talebini yinelerken kararın çok geç alındığını da sözlerine ekledi.
SES Aksaray Şubesi Eş Başkanı Güneş Cengiz de "İşçi ve memurlar olarak can güvenliği olmadan çalışıyoruz" dedi. Döner sermayenin azaldığını ve KHK’li çalışanların maaş alamadığını belirtti.
"Taş yerinde ağırdır" pankartı açan Çapa Esnaf Derneği üyeleri de bir açıklama yaptı ve karara tepki gösterdi.
“ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI ETMEYE ÇALIŞIYORLAR”
Sağlık meslek örgütleri adına ortak açıklamayı İTO Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip okudu. Deprem sırasında yaşananları "Kolonlar çatladı, beton sıvalar döküldü ve altlarından paslı demirler, toza dönmüş betonlar çıktı. Onlarca yıldır riskli ve çok riskli binalarda eğitim vermişiz, onlarca yıldır hem bizim, hem öğrencilerimizin hem de hastalarımızın hayatı pamuk ipliğine bağlıymış” diyerek anlatan Saip, “Bizler sağlık emekçileriyiz. Her gün üzerimize düşeni yapıp eğitim ve sağlık kurumlarını ayakta tutuyoruz. Çalışma ortamlarımızın depremde yıkılma riskinin engellenmesini talep ettiğimizde bize hizmet binaları kapanırsa döner sermaye gelirleri düşer, sizi işten çıkarırız diyorlar. Bizi ya ölüm ya işsizlikle tehdit ediyorlar. Biz ne sıtmaya ne de ölüme razı değiliz. Biz birlik olduğumuzda biliyoruz ki sıtmayı da, depremi de yeneriz" dedi.
'SOMUT ADIMLAR DERHAL ATILMALI'
"Bizler, burada bulunan sağlık emekçileri, hekimler, diş hekimleri, veterinerler, eczacılar; hep birlikte bilimin gereklerinin yerine getirilmesi için İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa rektörlüklerine çağrımızı seslendiriyoruz" diyen Saip, "En kısa zamanda öğrencilerin, çalışanların ve hastaların can güvenliğini güvence altına alacak önlemlerin alınmasını talep ediyoruz. Bu ertelenemez bir zorunluluktur. Şiddetli bir depremi bekleyen 15 milyonluk bir kente hizmet etmek üzere kesintisiz sağlık insan gücü yetiştiren bu kurumları gözden çıkarmak bu kenti gözden çıkarmak anlamına gelir. İdari olarak ayrılsa da kökleri birbirine sarmalanan bu iki eğitim kurumunu yıkıma terk etmek anlamına gelecek gecikmeler ve oyalanmalar için artık süre dolmuştur. Zamana karşı bu yarışı kazanabilmek için çalışanların, öğrencilerin de içinde olduğu hızlı hareket eden kriz masaları kurulmalıdır. Zamana karşı bu yarışı kazanabilmek için bütün İstanbulluları, ses çıkarmaya, sosyal medya kampanyalarına destek vermeye çağırıyoruz. Bu kurumlarda can güvenliğinin en kısa zamanda sağlanması için henüz mevcut olmayan projelerin peşinde hayal kurmaktansa somut adımların derhal atılmasını talep ediyoruz” dedi.
'ÇÖZÜM HEMEN ŞİMDİ'
Saip son olarak şunları söyledi:
"Can güvenliğimizin ivedilikle sağlanmasını izleyerek yeniden inşa sürecinin İstanbul Tıp Fakültesi ve Diş Hekimliği Fakültesinin eğitim ve hizmet bütünlüğünü koruyacak biçimde gerçekleşmesini talep ediyoruz. Depremi fırsata çevirerek İstanbul Tıp Fakültesi'ni yerinden, yurdundan uzaklaştırıp Hasdal'a taşıma girişiminden vazgeçilmezidir. Beklenen deprem kentin kapısını çaldığında, değil Hasdal gibi uzak bir lokasyona, bitişik sokaklara bile ulaşmanın saatler alacağı koşullarda, 3.000 yetişkin tıp öğrencisi, 2.000 uzmanlık öğrencisi, uzman ve öğretim üyesi, binlerce deneyimli hemşire, laborant, teknisyeni ile dev bir hizmet ünitesinin, kentin erişilmesi zor bir köşesine itilmiş olmasında kamu yararı yoktur. 15 milyon insanın sağlık hizmetine erişebilmek için çaresizce kıvranmasına seyirci kalmak istemiyoruz. Bu nedenle halihazırda mevcut olan, bilimsel temellerde geliştirilmiş projenin en kısa zamanda hayata geçirilmesini talep ediyoruz. Çözüm hemen şimdi. Çünkü yarın çok geç olacak. Ve kaybeden Türkiye olacak." (İstanbul/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et