5 Kasım 2019 11:30

"Deprem sonrası fabrika yangınlarının yaratacağı yıkım büyük olur"

Can Deniz ERALDEMİR
İstanbul

Türkiye Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı (TÜYAK), İstanbul'da meydana gelecek depremin fabrika ve konut yangınlarına etkisini Wyndham Grand Otelde düzenlediği bir basın toplantısıyla açıkladı. 

Basın toplantısında konuşan TÜYAK Kurucu Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, Türkiye'de yılda ortalama 400 büyük fabrika yangınının kayıtlara geçtiğini hatırlattı ve "Bu yangınların 160 tanesini İstanbul'da görülüyor" dedi. Fabrika yangınlarının özellikle tekstil, plastik, gıda, metal, boya ve petrokimya tesislerinde görüldüğüne dikkat çeken Kılıç, "Bu yangınların nedenlerinden, elektrik tesisatındaki sorunlar, gaz sızması, uygun şekilde depolanmamış yanıcı gaz ve sıvılar ile periyodik bakımların ihmal edilmesini sayabiliriz" dedi.

“YANGIN, ZARARIN BÜYÜK OLMASININ TEMEL NEDENİ”

Depremin yangınların ortaya çıkmasında önemli bir faktör olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, deprem sonrası meydana gelebilecek yangınların etkisinin en az deprem kadar yıkıcı olduğuna işaret ederek şunları söyledi: “Son yıllarda, özellikle gelişmiş ülkelerde meydana gelen depremlerde zararın büyük olmasının temel nedeni deprem sonrası ortaya çıkan yangınlar. Deprem sırasında sızan gazlar nedeniyle yaşanan patlamalar, depo ve boru hatlarındaki kırılmalar, doğal gaz tesisatları, ocak, mum, şömine gibi açık alevler, elektrik tesisatındaki kısa devre gibi pek çok etmen yangına neden olarak depremin zarar vermediği binaları bir anda yok edecek güce sahip" diye konuştu.

“DEPREM SONRASI YAŞANACAK FABRİKA YANGINLARI BÜYÜK YIKIM”

Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, sözlerine şöyle sürdürdü: “Yapılan çalışmalara göre, deprem sonrasında meydana gelen yangınlar daha çok sanayi tesislerinde, rafinerilerde, ticari binalarda ve ahşap yapılarda meydana geliyor. Ülkemizdeki büyük sanayi merkezlerinin yüzde 98'i birinci ve ikinci derece deprem bölgesinde yer alıyor. Sanayinin yüzde 60'ı da Marmara bölgesinde yer almaktadır. Özellikle İstanbul gibi metropollerde depremin yaratacağı kaosun yanı sıra, deprem sonrası yaşanacak fabrika yangınlarının yaratacağı yıkım büyük olur. Tahminlerimize göre, beklenen İstanbul depremi kış aylarında ve akşam saatlerinde olduğu takdirde yaklaşık 1900 büyük yangın meydana gelecektir. Bu yangınların yüzde 20'si ise atölye, fabrika ve endüstriyel tesislerde yaşanacağı tahmin edilmektedir.”

“DEPREMDE YANGINA İTFAİYE ULAŞAMAZ”

Deprem sonrasında, yolların bozulmuş, su borularının kırılmış olması yangına ulaşımı engelleyip söndürülmesini zorlaştıracağına dikkat çeken Kılıç, "İtfaiye yangın yerine ulaşamaz, ulaşsa bile su bulamaz. Yangın saatlerce devam edebilir. 17 Ocak 1994'te ABD Los Angeles'ta meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki deprem sonrası günlerce devam eden yangınlar meydana gelmiş, 1995yılında Kobe'de meydana gelen 7.3 büyüklüğündeki depremin hemen sonrasında ortaya çıkan 200'den fazla yangında şehrin neredeyse tamamı küle dönmüştü" diye vurguladı.

FABRİKA SAHİPLERİ GEREKLİ BAKIMI YAPTIRMIYOR

Yangına çevreden müdahalenin gerekebileceğine dikkat çeken Kılıç, "Yangına müdahale için ilgili söndürme araç gereçlerin bulunduğu konteynerların ulaşılabilecek aralıklarla kurulması lazım" diye konuştu.

Fabrika yangınlarının temel nedeninin gerekli bakım ve onarım çalışmalarının yapılmaması olduğuna dikkat çeken Kılıç, "İşletme sahipleri bir şey olmaz mantığıyla kaderci bir yaklaşım sergileyip, ekipman ve tesisata gerekli bakımı yaptırmıyor" dedi.

“SÖNDÜRMEK İTFAİYENİN TALİ GÖREVİDİR”

İtfaiyenin birinci görevi önlemek, ikinci görevi kurtarmaktır diyen Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç “İtfaiyenin tali görevi söndürmektir. Türkiye'de ise söndürme birinci görev sanılır. Ayrıca, bürokrasiyi azaltmak için itfaiyeden alınan bir görev var: İskan, imar kısmını ve izinleri ilçe belediyesi yapıyor. Sonra itfaiyeye başvuruluyor. İlçede kabul edilen kısımlarla itfaiyenin istedikleri tamamen farklı oluyor. İtfaiye yıllar içinde yetişmiş personel de bu sebeple dağıtıldı."

Abdurrahman Kılıç, TÜYAK olarak 4 ve 5 Aralık'ta Uluslararası Yangın ve Güvenlik Sempozyumu düzenleyeceklerini belirtti.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yoksulluk sınırı kırmızı çizgi

Yoksulluk sınırı kırmızı çizgi

600 bin işçiyi kapsayan kamu toplu sözleşmesi görüşmeleri dün başladı. Ek iş yapmadan geçinemez hale gelen işçilerin temel talebi yoksulluk sınırının üzerinde ücret. Kamuda 4 ayrı kuşaktan savunma sanayi işçilerinin aktardığı deneyimler de taleplerin ancak birlik olup, mücadeleyi göze alınca kazanılabildiğini gösteriyor.

Ücretler yoksulluk sınırının üzerine çıkarılsın

Vergi kesintileri yüzde 15’le sınırlı tutulsun

İkramiye ve ek ödemeler vergi kesintisi dışında bırakılsın

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Mardin’de kayyım 3 ayda 301 işçiyi işten attı.

Evrensel'i Takip Et