AYM: Yasal faaliyetler terör örgütü üyeliğine delil olamaz
AYM, SGD faaliyetlerine katıldığı gerekçesiyle MLKP üyesi olmakla suçlanan bir vatandaş hakkında “Yasal dernek faaliyetlerine katılmak terör örgütü üyeliğine delil olamaz” kararı verdi.
Fotoğraf: Cem Öksüz/AA
Erdi TÜTMEZ
İstanbul
Anayasa Mahkemesi Sosyalist Gençlik Derneği (SGD) faaliyetlerine katıldığı gerekçesiyle MLKP üyesi olmakla suçlanarak ceza alan bir vatandaş hakkında karar verdi. AYM, “Yasal dernek faaliyetlerine katılmak terör örgütü üyeliğine delil olamaz” dedi.
Adana’da 2006 yılının Eylül ayında Cumhuriyet Başsavcılığınca bazı kişiler hakkında Marksist Leninist Komünist Parti’ye (MLKP) üye oldukları gerekçesiyle soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma kapsamında Ahmet Ulgan’ın da aralarında olduğu kişiler 4 gün gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakıldı. Cumhuriyet Savcısı hazırladığı iddianame ile Ulgan’ın "terör örgütüne üye olmak" suçundan cezalandırılmasını talep etti, Ağır Ceza Mahkemesi de mahkumiyete hükmetti. Temyiz edilen karar Yargıtay tarafından da onandı.
Bunun üzerine Ulgan, yasalara uygun kurulmuş ve yasalar çerçevesinde faaliyetlerine devam eden Sosyalist Gençlik Derneği (SGD) üyesi olduğunu ve yasalara uygun olarak bir toplantıya katılmasının terör örgütü üyeliği suçundan mahkumiyetinde delil olarak kullanılması nedeniyle örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiğini söyleyerek Anayasa Mahkemesine başvurdu.
"MAHKEME GEREKÇEYE YER VERMEDİ"
Kararını açıklayan AYM, Anayasanın 33. maddesinde güvence altına alınan örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti. İlk derece mahkemenin, SGD’yi MLKP’nin yasal zeminde faaliyet yürüten örgütü olarak gördüğünü ve mahkemenin bu düşüncesini bir emniyet raporuna dayandırdığını söyleyen AYM, mahkemenin kararında bu hususta tatmin edici bir açıklama yapmadığını ve yeterli bir gerekçeye de yer vermediğinin altını çizdi.
"SUÇLAMALARLA BAĞ KURULMADI"
İlk derece mahkemesinin, Ulgan’ın temel hakları kapsamında bulunan faaliyetlerinin suçlamalarla bağını kuramadığını, böylece örgütlenme özgürlüğü üzerinde haksız bir caydırıcı etki oluşturduğunu belirten AYM kararında şu ifadelere yer verdi: “Bu bağlamda ilk derece mahkemesi, başvurucunun şikâyete konu eylemlerinin mahkûmiyet hükmünde delil olarak kullanılmasının zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığını ilgili ve yeterli bir gerekçe ile gösterememiştir. Anayasa Mahkemesi başvurucunun örgütlenme özgürlüğüne yapılan müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığı sonucuna ulaşmıştır. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 33. maddesinde güvence altına alınan örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.”
TUNCER: SIRF BUNDAN DOLAYI BİNLERCE KİŞİ CEZA ALDI
Ulgan’ın Avukatı Gülizar Tuncer de kararı Evrensel’e değerlendirdi. Tuncer, “Örgütlenme özgürlüğünün ihlali konusunda bir tespit var bu önemli ama bizim açımızdan esas önemlisi. Son dönemlerde yasal parti, dernek, kuruluş vb. örgütlenmelerin yasa dışı örgütlerle bağlantılı olduğu gerekçe gösterilerek insanların yasa dışı örgüt üyesi olmaktan yargılanıp cezalar verildiği bir yargı işleyişi var. Bu karar bu açıdan önemli” dedi.
Tuncer şu ifadeleri kullandı: “Başvurucu bu derneğin üyesi olmak ve bu derneğin düzenlediği açıklamalara katılmakla suçlanıyor. AYM bunun toplantı ve gösteri yürüyüşleri açısından suç olmadığını söylüyor. İkinci olarak da SGD’ye üye olmanın, faaliyetlerine katılmanın yasa dışı bir örgütün üyesi olma yönünde delil olamayacağını söylüyor. Son dönemlerde insanlar basın açıklamalarına katılıyor, yasal kurumlar açıklama yapıyor. Ama Emniyet ‘Bu yasal örgüt dediğiniz kurumlar yasa dışı örgütlerin uzantıları. Dolayısıyla bu eylem yasal değil’ diyor. Ve sırf bundan dolayı Türkiye’de binlerce insan ceza aldı. Bu açıdan önemli.”