İngiltere'de hükümetin sağlık sistemini ABD’ye satma planı ifşa edildi
Birleşik Krallık’ta seçim yaklaşıyor. Irkçı partilerle anlaşan iktidar İşçi Partisini ‘antisemitizm’ ile vurmaya çalışırken İşçi Partisi hükümetin sağlık hizmetlerini ABD’ye satma planını ifşa etti.
Fotoğraf: Arif Bektaş / Evrensel
Arif BEKTAŞ
Londra
Birleşik Krallık’ta seçimlere üç haftadan az bir süre kaldı. 12 Aralık’ta seçmen sandık başına gidecek. Seçimler öncesi 4,1 milyon yeni seçmenin kayıt yaptırmış olması, katılım oranında artışın olacağını gösteriyor.
Her yerde olduğu gibi burada da siyasi partiler, zaman zaman parti programlarına ters düşse de seçim manifestolarını günün ihtiyaç ve halkın beklentilerine göre hazırlıyorlar. Birleşik Krallık’ta ilk olarak ana muhalefet partisi İşçi Partisi manifestosunu açıkladı. Diğerleri ardından geldi. İktidardaki Muhafazakar Parti, toplam 59 sayfalık ve çoğunu da fotoğraflarla süslediği bir manifesto basarken, İşçi Partisi 120 sayfalık bir manifesto yayınladı.
IRKÇIDAN IRKÇILIK SUÇLAMASI
Muhafazakar Parti’nin seçim öncesi kullanıma sokulan “Brexit’i gerçekleştirelim” sloganının ötesine gidebilen bir vaadi yok denebilir. Parti Lideri Boris Johnson, her gittiği yerde İşçi Partisi Lideri Jemermy Corbyn’i “Yahudi karşıtı”olmakla suçluyor ve parti içinde “ırkçılık” olduğunu ileri sürüyor. Bu suçlamaların Corbyn’in 36 yıllık milletvekilliği dönemi boyunca Filistin sorununa duyarlılığı ve İsrail’in “işgalci” olduğunu söylemesine dayanıyor.
Halbuki Johnson kendisi, burka giymiş Müslüman kadınları “posta kutusu”na benzetmiş ve birçok ırkçı söylemde bulunmuştu. Bunların hiçbiri için özür de dilemedi. Irkçı siyasetçiler Farage ve Robinson ile kapalı kapılar ardında Brexit Partisi’nin Johnson’un adaylarının olduğu bölgelerden aday göstermemesi konusunda anlaşmalar yapıldı. Böylece sağcı ve ırkçı bir ittifak oluşturuldu. Ülkedeki ücretlerin düşüklüğünün ve işsizliğin nedeninin de göçmenlere olduğunu ileri süren Johnson’dan birçok milletvekili ve bazı kurumlar özür talep etmişti.
İŞÇİ PARTİSİ MANİFESTOSU
Başta Ulusal Sağlık Servisi (NHS) olmak üzere, birçok alana ilişkin ileri talepler öne süren Jeremy Corbyn ve partisi ise eğitim ve internet hizmetlerinin tamamen parasız olması vaadinde bulunuyor. NHS’in özelleştirilmesinin önüne geçeceğini ve tüm sağlık hizmetlerinin parasız hale geleceğini söyleyen Corbyn, daha önce özelleştirilen birçok şirketin tekrar kamu malı olacağını vadediyor. Demiryolları, gaz, elektrik, su ve posta servislerinin devlet tarafından tekrar alınacağını söylüyor.
Ayrıca, asgari ücrette iyileştirme yapacağını, 10 yıl içinde çalışma haftasını 32 saate düşüreceğini ve sosyal konut sorununu da yeni yapılacak evlerin ucuza halkın hizmetine sunarak çözeceğini belirtiyor.
Bu vaatler karşısında Muhafazakar Parti, Liberal Demokrat Parti ve Brexit Partisi ise halkın hayatını doğrudan ilgilendiren bu sorunları hiçbir şekilde dile getirmeyerek ve Corbyn ile ekibini, “Yahudi düşmanı” ilan ederek puan kazanmaya çalışıyor.
CORBYN: IRKÇI EĞİLİMLERE TOLERANS YOK
Kuzey Londra’da Tottenham bölgesindeki Bernie Grant Kültür Merkezi’nde “İnanç ve Irk” manifestosunu açıklayan Corbyn, hayatı borunca ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı mücadele ettiğini belirterek, “Bana Yahudi düşmanı demek çok aptalca bir suçlama olur. Çünkü hayatım ırkçılığa karşı mücadele ile geçti” dedi. Bir gazetecinin sorusu üzerine, “Kaç sefer söyleyeceğim, ben Yahudi düşmanı değilim ve partim içinde böyle eğilimleri olanlara ve en ufak ırkçı eğilimler taşıyan kişilere kesinlikle tolerans tanımayacağım” diye konuştu.
HÜKÜMET NHS’İ SATMAYA HAZIRLANIYOR
Corbyn konuşmasında sağlık alanına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Başbakan Johnson’ın Brexit sonrası ABD ile yapılacak ticari anlaşmalar içine NHS’i de dahil ettiğini kanıtlayan belgeler açıkladı. Daha önce Johnson’ın, “Kesinlikle NHS satış masasında olmayacak” demesini hatırlatan Corbyn, “Johnson yalan söylüyor” dedi.
Birleşik Krallık halkları için son derece önemli olan NHS, II. Dünya Savaşı sonrası kurulan en köklü devlet hizmetlerinden biri. 1948 yılında yine bir İşçi Partisi iktidarı tarafından kurulan NHS, o dönem halkın Sovyetler Birliğindeki olumlu gelişmeler karşısında, benzer hizmetlerin Birleşik Krallık’ta da verilmesini talep etmişti. Şu anda da en değerli servis olarak halkın sıkı sıkıya sarıldığı NHS’i özelleştirmek için yoğun çabalar harcanıyor.
En büyük çabayı Tony Blair dönemindeki hükümet harcadıysa da başaramamış ve halkın büyük tepkisini almıştı. Corbyn’in iddiasına göre Brexit sonrası Birleşik Krallık ile ABD arasında yapılacak ticari anlaşmalar içine NHS’in de konduğu ve ABD’li ilaç tekellerine satışının tartışıldığı belirtiliyor.
ARADAKİ FARK AZALIYOR
Öte yandan kamuoyu araştırmalarına göre Boris Johnson liderliğindeki Muhafazakar Parti yarışı önde götürüyor. Son yapılan kamuoyu araştırmalarına göre Muhafazakar Parti yüzde 43 ve İşçi Partisi de yüzde 32 görünüyor. Seçim kararı alındığı yaklaşık 3 hafta önce bu fark 24 puan iken, şimdi fark 11’e düştü. Henüz yeni oy kullanma hakkı elde eden gençlerin büyük bir çoğunluğunun Corbyn’den yana oy kullanacağı tahmin ediliyor. Daha çok gençlerin oyunu alan Corbyn’in, NHS’ye yönelik planları açığa çıkararak daha fazla puan toplaması bekleniyor.