Doç. Dr. Esen: Erdoğan, milliyetçiliğe oynayarak ülke gündemini değiştirmek istiyor
Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Berk Esen ile konuştuk.
Fotoğraf: DHA
Şerif KARATAŞ
İstanbul
NATO zirvesi öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, "NATO’nun beyin ölümü gerçekleşmiştir" açıklaması yapan Fransa Cumhurbaşkanı Macron’a "Sen ilk önce kendi beyin ölümünü kontrol ettir" dedi. İki açıklamanın da iki ülkenin iç siyasetine yönelik olduğunu belirten Doç. Dr. Berk Esen, Erdoğan’ın çıkışının "milliyetçi dalgayı beslemek ve ondan faydalanmak" niyetinde olduğunu belirterek, "Güçlü lider imajını kendi seçmeni nezdinde sağlamak ve aynı zamanda ülkenin gündemini de değiştirmek istiyor” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın sözlerinin Türkiye’yi Trump’ın pozisyonuna yaklaştıracak bir açıklama olduğunu da belirten Esen, Akdeniz’deki sondajla ilgili Libya’yla anlaşmasına ilişkin, Yunanistan’ın hamlesine karşı kendisine yakın ülkeyle anlaşma yaparak bunu da NATO zirvesinde kullanacağını söyledi.
İngiltere’nin başkenti Londra, 3-4 Aralık tarihleri arasında NATO zirvesine ev sahipliği yapacak. Zirve öncesinde yapılan tartışmalar son yılların en tartışmalı zirvelerinden biri olacağını gösteriyor. Bu tartışmalardan biri de Türkiye-Fransa arasındaki gerilim oldu. Ardından Akdeniz’deki sondaj çalışmasına ilişkin Türkiye’nin Libya ile anlaşmasına Yunanistan’dan itiraz geldi. İki gelişmeyi Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Berk Esen’le konuştuk.
"İÇ SİYASETE YÖNELİK AÇIKLAMALAR"
Türkiye’nin yeni NATO Savunma Planı’nda “PYD’nin terör örgütü” ilan edilmesi şartını koşarak Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü’nün (NATO) Rusya’ya karşı Baltık ülkelerinin ve Polonya’nın korunmasına ilişkin hazırladığı savunma planlarını veto ettiği yönündeki haberlerin yankısı sürerken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşmiştir” diyen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a “Sen ilk önce kendi beyin ölümünü kontrol ettir” dedi. Karşılıklı yapılan açıklamalara ilişkin Esen şu değerlendirmede bulundu: “NATO zirve öncesi hem Fransa hükümeti hem de Türk hükümeti, NATO zirvesini biraz kendilerine yönelik karar alması için yönlendirmeye çalışan açıklamalarda bulundular. Bu açıklamaların tabii ki iç siyasete yönelik, daha doğrusu iç siyaset boyutu var. Macron büyük ihtimalle, NATO içinde biraz daha ABD Başkanı Donald Trump’ın NATO karşıtı açıklamaları sonrası Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeleri ya da Avrupalı üye ülkeleri ortak bir savunma perspektifi üstünden toparlamaya çalışıyor. Dolayısıyla o yönde bir açıklama yaparak Avrupa kamuoyunu etkilemeye çalışıyor. Bir taraftan da Fransa iç siyasetine, Fransa’yı daha önemli bir ülke haline getirecek şekilde bir açıklama yaptı"
Esen, şunları söyledi: “Türkiye uzun bir süredir bazı NATO üyesi ülkelerin PYD’ye verdiği destek nedeniyle NATO’ya özellikle bu NATO üyesi ülkelere tepkiliydi. Dolayısıyla Erdoğan, Macron’un bu açıklamasını fırsat olarak kullanarak Macron’a çok sert bir cevap verdi. Macron Türk kamuoyunda PYD’ye verdiği destek ile çok tepki çekmiş bir siyasetçi. Dolayısıyla Erdoğan onu açıktan ve çok sert eleştirerek Türk kamuoyundaki milliyetçi dalgayı beslemek ve ondan faydalanmak istiyor. Ayrıca uluslararası arenada güçlü lider imajını kendi seçmeni nezdinde sağlamaya çalışarak aynı zamanda ülkenin gündemini de değiştirmek istiyor"
"TÜRKİYE LİBYA ANLAŞMASINI KULLANACAK"
Türkiye’nin Libya ile yapılan anlaşmasının bu paralelde olduğuna vurgu yapan Esen, şunları ifade etti: "NATO zirvesi öncesi Türkiye kendi elini güçlendirecek şekilde hamleler yapmaya çalışıyor. Birincisi Macron’a yönelik yapılan açıklama. Bu, Macron’u yalnızlaştıracak ya da en azından ona sert tepki gösteren ve bunun üstünden Trump’ın pozisyonuna Türkiye’yi daha da yaklaştıracak bir açıklama oldu. Bunun yanında tabii ki bir de Libya ile olan anlaşma var. Yunanistan çok uzun süredir Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi dışarıda bırakan bir uluslararası düzen inşa etmeye çalışıyordu. Dolayısıyla Türkiye kendine yakın olarak gördüğü bir ülkeyi yanına alarak buna karşı bir hamle yaptı. NATO zirvesinde ABD, Türkiye ve Fransa, kendi pozisyonlarını daha çok ortaya çıkarmaya çalışan bir strateji güdecekler diye düşünüyorum. Bunun üstünden çok sert bir müzakere geçecektir. Türkiye biraz buna paralel olarak NATO’nun Baltık ülkelerine yönelik genişlemesini de durduracak bir teklifte bulundu. Türkiye’nin elinde silah olarak gördüğü bir de bu konu var. Bunu da zirvede kullanacaktır"
"NATO ÖLÜM" POLEMİĞİ
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, The Economist’e verdiği röportajda, NATO’nun “beyin ölümünün” gerçekleştiğini söyledi. ABD’nin NATO’ya danışmadan Suriye’den askerlerini çekmesini eleştiren Macron, “Aynı zamanda bir diğer NATO üyesi Türkiye’nin, çıkarlarımızın söz konusu olduğu bir bölgede, koordinasyonsuz saldırgan eylemleri var” dedi. Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi Temel Atma töreninde konuşan Erdoğan, Macron’a yüklendi: “Fransa Cumhurbaşkanı’nın son açıklamaları bu hastalıklı anlayışın örneklerinden biridir. ‘NATO’nun beyin ölümü gerçekleşmiştir’ diyor. Sayın Macron önce sen kendi beyin ölümünü bir kontrol et. NATO için Fransa ne anlam ifade ediyor bilemeyiz ama Türkiye bu kurumun en önemli üyesidir. Türkiye olmasa, dünyanın dört bir yanındaki teröristlerin Avrupa’ya yığılacağından kimsenin şüphesi olmasın"
LİBYA ANLAŞMASINA YUNANİSTAN'DAN İTİRAZ
Türkiye ile Libya arasında imzalanan “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası” anlaşmasına Yunanistan tepki gösterdi. Yunanistan’ın Libya’nın Atina büyükelçisini Dışişleri Bakanlığına çağırarak söz konusu anlaşmanın içeriğine dair bilgi talep ettiği, talebin yerine getirilmemesi halinde Büyükelçi’yi sınır dışı edeceğini bildirdiği öğrenildi.