Onur Yaser Can'ın ailesi sanık polislere verilen cezaya itiraz etti
Gözaltında iken gördüğü işkence sonrası intihar eden Onur Yaser Can’ın ailesi, sanık polislere verilen 6 yıl 5 ay 15'er günlük cezanın yetersiz olduğunu belirterek itiraz etti.
Karakolda polisler tarafından işkence görmesinin ardından yaşamına son veren Onur Yaser Can (solda), baba Mevlüt Can (sağda), anne Hatice Can (ortada)
Fotoğraf: onuryasercan.com adresinden alınmıştır
Gözaltında işkenceye maruz kalan ve intihar eden 28 yaşındaki Onur Yaser Can’ın ailesi, sanık polislere verilen 6 yıl 5 ay 15’er gün hapis cezasının yetersiz olduğunu belirterek itiraz etti.
Olayla ilgili gözaltı tutanaklarında değişiklik yaptıkları için Narkotik Şube Müdürlüğünde görevli iki polis Salih Bahar ve Soner Gündoğdu hakkında, “Resmi belgede sahtecilik” ve “Resmi belgeyi bozma ve yok etme” suçlarından 6 yıl 5 ay 15’er gün hapis cezasına hükmedilmişti. Can ailesinin avukatları, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine sundukları dilekçede, sanıkların “Sahte resmi belgenin kullanılması” ve diğer suçlardan da cezalandırılması istendi.
NE OLMUŞTU?
ODTÜ mezunu 28 yaşındaki Mimar Onur Yaser Can, 2 Haziran 2010 tarihinde İstanbul Harbiye'de uyuşturucu satın aldığı iddiasıyla narkotik polisleri tarafından gözaltına alındı. Onur Yaser Can, Narkotik Şube Müdürlüğünde işkenceye ve cinsel tacize maruz kaldı. Karakoldan çıkarken verilen doktor raporu da işkence şüphelisi polislerin yanında hukuk dışı olarak düzenlendi.
Onur Yaser Can'ın serbest bırakılmasının ertesi gününde polisler Can'ın telefonla arayarak tutanaklardaki "tarih hatasının düzeltilmesi" gerekçesiyle emniyete çağrırdı. Can bu kez de başkaları aleyhinde ifade vermeye zorlandı. Tekrar salıverilmesinin ardından ve iki kez işkence altında ifadesi alınmış olmasına rağmen polisler üçüncü kez Onur Yaser Can'ı emniyete çağrınca Can, 23 Haziran 2010 tarihinde evinin balkonundan atlayarak intihar etti.
Onur Yaser Can, karakolda yaşadıklarını yazdığı notta, “Gözaltında çırılçıplak soyuldum. Duvara yaslanmamı söylediler… Bir süre çömeltilerek bekletildim. Bu sürede ağlayan, polislere yalvaran bir kişinin sesi dinletildi, tokatlandım, sözlü olarak aşağılandım. Polislerden biri beni telefonla emniyete çağırdı ve önceki ifademden farklı bir ifade imzalattılar. Muhbirlik yapmam söylendi” ifadelerine yer verdi.
Onur Yaser Can'ın yaşamını yitirmesinin ardından annesi Hatice Can, üç buçuk yıl süren adalet mücadelesinin ardından yaşadıklarına dayanamayarak intihar etti.
Olayla ilgil görülen davada, İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki 2 Nisan 2019 tarihli son duruşmaya katılan baba Mevlüt Can ile kızı Ezgi Can, Onur Yaser Can'ın ölümüne ilişkin soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulundu. Mevlüt Can, Yargıtayın bozma kararının ardından yeniden görülen davada "Eşimin ölümünde biraz da kabahat sizdedir. Biz sizden azıcık adalet görseydik, taleplerimize yanıt verseydiniz şu an eşim hayatta olacaktı" diyerek isyan etti.
Baba Mevlüt Can da 9 Ekim 2019 tarihinde aort damarının yırtılması nedeniyle hayatını kaybetti.
8 yıldır devam eden ve 25 Ekim 2019 tarihinde karar duruşması görülen davada, Onur Yaser Can’ın gözaltı tutanaklarında sahtecilik yaptığı iddia edilen sanık polisler Soner Gündoğdu ve Salih Bahar'a 6 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası verildi. Haklarında tutuklama kararı verilmeyen sanıklar için yurt dışına çıkış yasağı konuldu. (HABER MERKEZİ)