5 Ocak 2020 12:56
/
Güncelleme: 15:21

Petrol-İş Gebze Şubesi Genel Kurulunda mücadele çağrısı: Bugünden başlamalıyız

Petrol-İş Gebze Şubesi 11. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirirken genel kurulda ekonomik krize ve kıdem tazminatının gasbına karşı bir an önce mücadele çağrısı öne çıktı.

Petrol-İş Gebze Şubesi Genel Kurulunda mücadele çağrısı: Bugünden başlamalıyız

Fotoğraf: Evrensel

Petrol-İş Gebze Şubesi 11. Olağan Genel Kurulunda krizin yükü ve kıdem tazminatı başta olmak üzere işçi haklarına yönelik saldırılara karşı ortak mücadelenin bugünden başlaması gerektiği vurgulandı.

Açılış konuşmasını yapan Gebze Şube Başkanı Eyüp Akdemir, geride bırakılan dört yıllık dönemin sadece Türkiye açısındam değil tüm dünya emekçileri açısından zorlukların ve sıkıntıların had safhaya çıktığı bir dönem olduğunu belirtti. Akdemir, "Dünyada sistem artık tıkanma noktasına gelmiş, ekonomik ve siyasal krizler nedeniyle birçok ülkede ciddi sorunlar ortaya çıkmakta ve emperyalist merkezler bu krizi başka coğrafyalarda başlattıkları savaşlarla aşmaya çalışmaktadır" dedi

"DARBELER EN BAŞTA İŞÇİ SINIFINA ZARAR VERMİŞTİR"

"2016 yılında ülkemizde gerçekletirilen darbe girişimi, küresel sistemin yerli işbirlikçileri tarafından yapılan, ABD ve diğer dış merkezlerden desteklenen bir girişimdir" diyen Akdemir, "Bir noktanın altı çizilmelidir. Demokrasiyi rafa kaldıran tüm darbeler, en başta işçi sınıfına zarar vermiş ve haklarımızı gerilemiştir. Kısacası, darbelerin yumruğu emekçilere inmiştir. Her darbenin sonucunda kaybeden işçi sınıfı olmuş ve haklarımız, kazanımlarımız elimizden alınmıştır" dedi.

Geçtiğimiz dönem ilan edilen OHAL'in fırsata çevrildiğini ifade eden Akdemir, "Bu çerçevede kiralık işçilik düzenlemesi geçirilmiştir. Zorunlu arabulucuk sistemi gelmiştir. Yine bu dönemde Türkiye Varlık Fonu kurulmuştur. Ülkemizin gözbebeği, birçok stratejik kuruluşumuz bu fona devredilmiştir" dedi.

"TÜRK-İŞ'E GENEL GREV KARARINI HATIRLATIYORUZ"

"Kıdem tazminatı son kalemizdir, kırmızı çizgimizdir. Konfederasyonumuz Türk-İş'in genel grev kararını hatırlıyoruz. Üye sendikalar silkinmezse, Türk-İş'in de ayağa kalkması zordur" diyen Akdemir, "O yüzden geçmiş kuşaklardan kalan ve 1936'dan beri hak olan kıdem tazminatında kim ne der, kim ne yapar beklemeden mücadele kararını almamız ve bu konuda derhal çalışmalara başlamamız gerekiyor" dedi.

Şube başkanının konuşmasının ardından sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi. Gösterimden sonra kürsüye çıkan Petrol-İş Genel Başkanı Süleyman Akyüz, "Biz bu sendikanın tozuyuz dedim, hâlâ da diyorum. Bu sendika büyük bir sendika. Biz de ona yakışır mücadele etmeliyiz" dedi.

AKYÜZ: KIDEM TAZMİNATINA SALDIRANLARA KARŞI HAREKETE GEÇMELİYİZ

"35 yıldır kıdem tazminatıyla uğraşıyoruz" diyen Akyüz, "Kıdem tazminatını zaten kuşa çevirdiler. Eskiden tazminat hakkımız SSK tavanına eş değerdi, kopardılar. Tazminatın üçte biri böyle gitti. Kalanı da almaya çalışıyorlar. 'Kırmızı çizgimizdir' derken olay başa geldikten sonra birşey yapmamalıyız. Ortak bir mücadele bugünden başlamalı" dedi.

Asgari ücret konusuna da değinen Süleyman Akyüz, "Şimdi açıklanan asgari ücret asgari ücret mi? İçinde asgari geçim indirimi var. Bir de bunun içerisinde devletin payı var. Yani bugün asgari ücret 2000 lira. Kimse bizi kandırmasın. Bir de bunu belirleyen komisyon bizden değil zaten, çoğunluğu onlardan oluşuyor" dedi. Süleyman Akyüz, insanca yaşam için tüm işçileri örgütlü mücadeleye çağırdı.

Petrol-İş Gebze Şubesi 11. Olağan Genel Kurulundan bir fotoğraf

Fotoğraf: Evrensel

"İHTİYACIMIZ OLAN ŞEY ÖRGÜTLENMEK VE MÜCADELE ETMEK"

Gebze Şube Sekreteri Şivan Kırmızıçiçek ise "Grevlerine yılmadan, bıkmadan, usanmadan, tek bir gün bile yakınmadan devam eden Trelleborg grevcisi işçi arkadaşlarımız başta olmak üzere, Türkiye’nin dört bir yanında ekmeği, alınteri ve sendikal hakları için direnişte olan bütün emekçi dostlarımı saygıyla selamlıyor ve dayanışma duygularımı iletiyorum" dedi.

"Toplu iş sözleşmesi sürecinde olan metal işçisi sınıf kardeşlerimizin MESS patronlarının dayatmalarına karşı verdikleri mücadeleyi selamlıyor ve yanlarında olduğumuzu bilmelerini istiyorum" diyen Şivan Kırmızıçiçek, "Üreten, alın teri döken işçi ve emekçiler yalnız ve çaresiz değildir. İhtiyacımız olan şey sendikalı, sendikasız ve iş kolu ayrımı yapmadan bir sınıf olduğumuzun farkına varmak, örgütlenmek ve mücadele etmektir" dedi.

"Gebze işçisi hak etmeyene dersini verir, indirir aşağı. O koltukları yaşam biçimiyle, hayatıyla, mücadelesiyle, duruşuyla hak edenin, yani sınıfsal bakış açısını koruyanın da sonuna kadar arkasında durmasını bilir elbette" diyen Şivan Kırmızıçiçek, "Biz bu koltuklara emaneten oturuyoruz, biz işçiyiz. Bunu bilmeyenlerin aramızda yeri yok, olamaz da. İşçi sınıfımız bizlere genel başkanlık verdiyse genel başkanlık yaparız. İşçi sınıfımız bizlere şube yönetiminde görev verdiyse şube yöneticiliği yaparız. İşçi sınıfımız bizi temsilci, delege olarak görmek istiyorsa o görevi layıkıyla yaparız ama işçi sınıfımız bizi genel başkan, yönetici, temsilci, delege olarak seçmezse ne yaparız? Alnımızın akıyla bugüne kadar çalıştığımız iş yerimize, yani tezgahımızın başına döner, ekmek paramızı yine iş yerimizden çıkartırız. Çünkü biz işçiyiz. Bu örgüte genel başkanlık yapacak kadar bilgili, geri dönüp tulumumuzu giymekten en küçük bir üzüntü duymayacak kadar mütevazi olmalıyız. Böyle düşünmeyen bu yola hiç çıkmasın. Eğer ki bu koltuklarda oturmayı hak etmiyorsak bizi burada 1 gün bile tutmayın. Biz de tutmayalım" dedi.

"Sarı sendikacılık yapıp da işverene dalkavukluk edene lanet olsun. İşçinin hakkını aramayıp onu terk edenlere lanet olsun" diyen Kırmızıçiçek, "Bu örgüt işçinin, işçiler tarafından, sadece işçiler adına yönetileceği güne kadar mücadelemiz bitmeyecek. İşçinin emeğine, alın terine ve çocuklarımızın geleceğine çöreklenmiş bu sermaye düzeninin karşısında olmaya, onların uykularını kaçırmaya devam edeceğiz" dedi.

EMEP İLÇE BAŞKANI ATİK: İŞÇİ SINIFI BU SAVAŞLARIN TARAFI DEĞİL

Daha sonra konuşan Emek Partisi İlçe Başkanı Hasan Atik ise "2019'u geride bıraktık. Ekonomik krizin, işsizliğin had safhada olduğu bir dönemi geri de bıraktık. Bunların sonucunu 2020 yılında ne yazık ki daha derin hissedeceğiz" dedi. "Yıllardan beri savaş tamtamları çalıyor" diyen Atik, "Türkiye de bu bataklığa çekilmek isteniyor. İşçi sınıfı bu savaşların tarafı değildir. İşçi sınıfı geleceğini sosyalizmde aramalıdır. İşçi ve emekçiler bu kürsüleri de çok daha verimli kullanmalıdır. Kıdem tazminatı için 'kırmızı çizgi' deniliyor ama pratiğe dökülmedikçe hiçbir anlamı yok. İlçemizde Sendikalar Birliği'yle bu anlamda etkin bir mücadele sürdürümeliyiz" dedi.

Özçelik-İş Sendikası Gebze Şube Başkanı Şerafettin Koç ise "1989'dan beri sendikalar birliği olarak birlikte hareket etmeyi becerebilmiş bir birliğiz. Diğer illerdeki insanlar tüm konfederasyonların ilimizde nasıl birleştiğini soruyor, yapılamayacak birşey olmadığını görüyorlar. Birliğin, dayanışmanın, konfederasyonların da yavaş yavaş anladığını görüyoruz" dedi.

NovaresBaştemsilcisi Sinan Karataş ise, "Türkiye işçi sınıfı olarak 2018 yılından bu yana zorlu bir süreç yaşıyoruz. 2018 yılında başlayan ekonomik kriz 2019 yılında derinleşti, bugün de hâlâ etkilerini sürdürmekte. Sermaye ve iktidar bu krizin faturasını biz işçilere kesmektedir. İşten atmalar, ücretsiz izinler, esnek çalışma uygulamalarının yaygınlaşması gibi saldırılarla karşı karşıyayız. Yine bir kez daha kıdem tazminatımızın fon adı altında gasbı gündeme getirildi. Zorunlu BES ile elimizde, avucumuzda olana da göz dikildi. Zamlara yetişemez olduk. Yaşam koşullarımız ağırlaştı ve ağırlaşmaya da devam ediyor" dedi. 

"PATRONLAR ÖRGÜTLÜ, BİZLER DE BİR ARAYA GELMELİYİZ"

TÜPRAŞ'ta yaşanan gelişmeleri de anımsatan Karataş, "TÜPRAŞ işçileri aylarca direndi. Orada da düşük ücret, sözleşme süresinin 3 yıla çıkarılması ve kazanılmış hakların gasbı dayatıldı arkadaşlarımıza ama ne oldu, işçilerin mücadelesine karşın Yüksek Hakem Kurulu darbesiyle bitirildi sözleşme. Yüksek hakem, patronun teklifinin bile gerisine düşerek hem kazanılmış hakları gasbetti hem de %6 gibi komik bir zamma imza attırdı. Yetmedi, sözleşme süresi 3 yıla çıkarıldı. Şimdi metal iş kolunda patron sendikası MESS ile sürdürülen görüşmelerde metal patronları TÜPRAŞ sözleşmesini işçilere emsal gösteriyor ve diyorlar ki 'gelin bizim dayatmalarımıza boyun eğin, yoksa grev yasaklanır, yüksek hakemden daha kötü bir sonuç çıkar'. Arkadaşlar, işte patronlar bu kadar örgütlü. Birinin yaptığı diğerine de örnek oluyor. Petro kimyada, metalde, camda, kamu sözleşmelerinin tamamında sefalet ücreti dayatılıyor işçilere, haklarımız bir bir ortadan kaldırılıyor. Hükümet de her uygulaması ile patronların önünü açıyor, onlara yol veriyor. El birliği ile eziyorlar işçileri" dedi. Karataş, tüm sendikaların birliğine çağrı yaparak konuşmasına son verdi.

Petrol-İş Eski Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın da konuşmasında "Gebze işçisi sendikanın mücadele bayrağını hiçbir zaman yere düşürmeyen bir işçidir. 1 Mayıs tavrı Gebze işçisinin önemini de gösteriyor. Gebze işçisi dışında hiçbir yerde bu kadar örgütüne güvenen işçi görmedim" dedi. Trelleborg direnişinin de önemine işaret eden Öztaşkın, "Grev yasaklarının olduğu bu dönemde, eylemlerin dahi engellendiği bu dönemde sizin cesaretle grev kararı almanızı saygıyla selamlıyorum" dedi.

"SENDİKALI İŞÇİ DEMEK HAKKI OLAN İŞÇİ DEMEK"

Ünilever işçisi Ayhan Karadağ, "14 yıldır bakım ustasıyım. 20 yıldır işçiyim. Türkiye'de emek sermaye çelişkisi üzerine onlarca kitap yazılabilir ama esas olan nasıl aşılacağıdır. Kongreler en iyi yerdir bu açıdan. Darbeden 39 yıl sonra, sendikalı işçi sayısı 750 binlere düştü. Sendikalı işçi demek sözleşme yapan, grev hakkı olan işçi demek. Ancak biz dünyada en vahim durumdayız" dedi.

"Sendikalaşma anayasal haktır" diyen Karadağ, "Bir işçiyi sendikadan zorla çıkartmak Türk Ceza Kanununa göre suçtur. Flormar'da da olduğu gibi işçi aleyhine gelişiyor, iktidar da sermayenin yanında" ifadelerini kullandı. "Biz işçi haklarını kimsenin lütfuyla almadık" diyen Karadağ, "Geçmişte işçi mücadelesi veren büyüklerimiz aldı, biz de sahip çıkacağız. Bugün işçilerin tek bir kimlik etrafında birleşmesi lazım, o da sınıf kimliğidir" dedi.

Denetleme kurulu adayı olduğunu açıklayan Karadağ, "Ben kağıt üzerinde aday olmadım. Gerçekten işçilere ve sendikamıza gereken hizmeti vermek için oldum" dedi.

EYÜP AKDEMİR ŞUBE BAŞKANI SEÇİLDİ

Genel Kurul sonunda yapılan seçimlerde Eyüp Akdemir 143 oyla başkan seçilirken Şivan Kırmızıçiçek 139 oyla başkan yardımcısı, Dönmez Aytekin ise 67 oyla mali sekreter seçildi. (Gebze/EVRENSEL)

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et