01 Nisan 2020 04:54
Son Güncellenme Tarihi: 01 Nisan 2020 09:11

BOTAŞ ve Yargıtayda zorunlu bağış

Erdoğan'ın duyurduğu bağış kampanyası için BOTAŞ, işçilere kesinti yapılacağı mesajı attı. Yargıtay Başkanı ise çalışanların bağış miktarının belirlendiği bir yazı yayımladı.

Fotoğraf: Google Streetview

Paylaş

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın koronavirüsle mücadele süreci ile ilgili bağış kampanyası başlatmasının ardından kamu işyerlerinde çalışanlara kampanyaya katılım mesajları atılmaya başlandı. Yargıtay ve BOTAŞ gibi kurumlar, çalışanlarına kampanyaya katılımla ilgili şartların da yer aldığı yazı gönderdi. Uygulamalar "Zorunlu bağış olmaz" denilerek eleştirildi.

BOTAŞ'TA KAPSAM DIŞINDAN 400, KAPSAM İÇİNDEN 200 LİRA KESİNTİ

BOTAŞ’ta işçilere ve idari personele atılan mesajda “Milli Dayanışma Kampanyası kapsamında 2020 Nisan ayı maaşlarımızdan; kapsam dışı personelimizden 400 TL, kapsam için personelimizden 200 TL olmak üzere kesinti yapılacaktır. Kampanyaya, öngörülen tutardan daha fazla veya daha az miktarda bağış yapmak isteyen personelimizin…” dendi.

Konuyla ilgili Ankara BOTAŞ’tan konuştuğumuz bir işçi kampanyanın duyurulduğunu, katılmak istemeyenlerin mesaj atması gerektiğini söyledi. Kendisinin de katılmadığını dile getiren işçi, zorunlu tutulmadığını söyledi.

"GÖNÜLLÜ BAĞIŞ SADECE ELAZIĞ DEPREMİ SONRASI OLDU"

Ankara’dan görüştüğümüz bir başka BOTAŞ işçisi de “Mail ve mesajla kesinti bilgisi veriyorlar. İstemiyorsan kesmiyorlar ama kimse bunu göze alamıyor. İşinden atılma endişesi yaşıyor. Bu ilk değil,  15 Temmuz, İdlib, Barış Harekatı gibi operasyonlarda da kestiler. Gönüllü bağış sadece Elazığ depremi sonrası yapıldı” dedi.

Adana BOTAŞ’tan bir işçi de mesajın tüm çalışanlara geldiğini, mesaja bakıldığında zorunlu gibi göründüğünü söyledi.

YARGITAY DA MİKTAR BELİRLEDİ

Yargıtay da çalışanlarına gönderdiği Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca imzalı yazıyla bağış kampanyasına kurumsal olarak katılacaklarını duyurdu. Yazıda Yargıtay üyeleri, savcı ve hakimler için belirlenen alt sınır 1000 TL, personel için belirlenen alt sınırın ise 100 TL olduğu belirtiliyor. Personelden 20 Nisan'a kadar yazı ekinde verilen IBAN numarasına ödemelerin yapılması istendi.

Yargıçlar Sendikası, "Zorunlu bağış istenemez. İstenmiş ise adı bağış olmaz. Bagış için gönüllülük esastır. Miktarını da bağışçı belirler." açıklaması yaparak zorunlu bağışa tepki gösterdi.

İDARECİLER BAĞIŞ MAKBUZLARINI İSTİYOR

İl ve ilçe milli eğitim müdürlükleri eliyle eğitim emekçileri de bağış kampanyasına katılmaya zorlanıyor. Buna tepki gösteren Eğitim Sen Genel Merkez Yöneticisi İsmail Sağdıç, salgınla mücadelede devletin olanaklarının kullanılması gerektiğini ancak iktidarın bunu kampanyasıyla çözmeye çalıştığını dile getirdi. Sağdıç “Cumhurbaşkanını çağrısı üzerinden okul müdürleri WhatsApp gruplarına yardım edilmesi yönünde mesajlar attılar. Hatta dekontları ve miktarı istediler. Bunların da il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine gönderileceği belirtildi. Bundan da anlaşılacağı müdürlerin bireysel yaptığı bir zorlama değil bu. Öncelikle yardım gönüllü olur, iban numarası belle eğitimci gereğini hissederse yapar. Ama mevki ve makamın olanakları kullanılarak zorlama yapmak kabul edilemez. Müdürlerin atacağı her mesaj mobbing ve baskıdır. Çünkü yönetici konumundadırlar ve kendilerine söyleneni emir telakki ederek öğretmenleri zorluyorlar. Bundan vazgeçmelidirler” dedi.

BAĞIŞLAR DEFALARCA SUİİSTİMAL EDİLDİ

Konuyu Meclis gündemine taşıyan CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na yazılı soru önergesi verdi. Büyük felaketler ve zor günlerde bağış toplanmasının toplumsal dayanışma duygusunu güçlendirdiğini ancak bunun defalarca suistimal edildiğini hatırlatan Sümer, devletin, asli görevin kendinde olduğunu unutup sorumluluğu vatandaşın üzerine yıktığını kaydetti. Sümer, “15 Temmuz şehitleri için toplanan paraların akıbeti hakkında bir bilgimiz yok. Dolayısıyla vatandaşlarımız Sayın Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan bu kampanyaya da güvenemiyor. Bunun için kampanyaya katılımı artırmak amacıyla kamu görevlileri üzerinde baskı yapılıyor. Bağış gönüllülük temeline dayanır ve zorlamayla yapılmaz. İlk defa bu iktidar döneminde zorla bağış yaptırıldığını gördük” dedi. 

YANIT BEKLEYEN SORULAR

Sümer şu sorulara yanıt istedi: “Biz bize yeteriz Türkiyem kampanyasına kamu çalışanlarının katılması zorunlu mudur? Kampanyaya katılım zorunlu değilse idareciler tarafından bağış yapmaları yönünde mesaj gönderilmesi, bağış makbuzlarının kendilerine ulaştırılmasının istenmesi bir baskı değil midir? Çalışanların maaşlarından rızaları olmadan kesinti yapılması mümkün müdür? Bakanlıklar tarafından yöneticilere bu konuda bir talimat verilmediyse personeli bağış yapmaya zorlayan ve maaşlarından kesinti yapılacağını duyuran yöneticiler hakkında bir soruşturma açılmış mıdır?​” (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

ABD Başkanı Donald Trump: Önümüzdeki iki hafta çok zor geçecek

SONRAKİ HABER

Koronavirüs salgını | Almanya'daki son durumu Yücel Özdemir anlattı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa