Hollanda’da 170 bilim insanı: Korona krizi, radikal reformlar için olanak sunuyor
Hollanda'da sekiz üniversiteden 170 bilim insanı salgının sonuçlarını yaratanın neoliberal politikalar olduğu vurgusu yaparak, daha adil bir toplum için 5 talep dile getirdiler.
Fotoğraf: Pixabay
Nuri KARABULUT
Amsterdam
Aralarında Amterdam, Rotterdam, Utrecht, Leiden ve Wageningen üniversitelerinin de olduğu Hollanda’nın sekiz üniversitesinden 170 bilim insanı, Trouw gazetesinde yayınladıkları manifestoda koronavirüs vesilesiyle son 30 yılda uygulanan yanlış politikalara dikkat çekerek, buna karşı yapılması gerekenler hakkında düşüncelerini kamuoyu ile paylaştılar.
SALGININ SONUÇLARINI NEOLİBERAL MODEL YARATTI
Kovid-19 salgınının yarattığı derin ekonomik sonuçların bir yanıyla son 30 yılda uygulanan baskın ekonomik modelden kaynaklandığına dikkat çeken manifestoda, bu neoliberal modelin, beraberinde getirdiği ekolojik problemleri ve eşitsizliği göz ardı ettiğini ve sürekli büyümeye endeksli olduğunu belirtildi.
Geçtiğimiz haftalarda yaşananların, bu büyüme makinesinin zayıflıklarını gözler önüne serilmesini sağladığını belirten bilim insanları; “Şimdi mallarına ve hizmetlerine olan talebin bir süreliğine düşmesiyle birlikte büyük şirketler, ilk el açan kesimlerin başında gelmektedirler” dediler
Sağlık sistemi üzerindeki yükün ağırlığının korona salgınıyla birlikte daha da arttığını ifade eden manifestoda, Hollanda hükümetinin sağlık sektörünü ve diğer bazı meslek grubunu “can alıcı” olarak adlandırmasını dikkat çekici olarak değerlendirildi. Çünkü bu meslek grupları çok eski olmayan bir süre önce daha iyi bir ücret ve daha iyi çalışma koşulları için mücadele ediyorlardı: Sağlık hizmeti, yaşlıların bakımı, toplu taşımacılık ve eğitim!
BÖYLE DEVAM EDERSE YENİ SALGINLAR YAŞANIR
Bilim insanları, manifestolarında, Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine de yer verdi. Buna göre böyle devam etmesi durumunda yılda 4.2 milyon insan hava kirliliğinden dolayı hayatını kaybedecek. İklim değişikliği 2030 ile 2050 yılları arasında yılda fazladan 250 bin insanın ölümünü beraberinde getirecek. Uzmanlar, ekosistemin zarar görmesinin devam etmesi halinde, bu durumun, daha güçlü virüs salgınlarını yaşanması olasılıklarını da beraberinde getireceğine dair uyarılarda bulundu.
HOLLANDA İÇİN 5 TALEP
Bilim insanları yayınladıkları manifestoda, Hollanda için beş öneride bulundular:
- Gayri Safi Milli Hasılanın sürekli büyümesini hedefleyen gelişme modeli değiştirilmelidir. Burada büyümesi gereken ve dolayısı ile yatırama ihtiyaç duyan sektörler (kamu sektörü, temiz enerji, eğitim ve sağlık sektörü) ile kesinlikle küçülmesi gereken sektörler (petrol, gaz, madencilik ve reklam sektörü) arasında ayırım yapılmalıdır.
- Ekonomik politika yeniden bölüşümü hedeflemelidir. Herkese evrensel temel gelir; sosyal politika; kâr ve serveti de kapsayacak şekilde ilerici bir vergi politikası; çalışma haftası kısaltılmalı ve sağlık ve eğitim gibi kamu sektörlerinin önemi kabul edilmeli.
- Tarım, bioçeşitliliği ve süreli olmayı hedeflemeli. Yerel gıda üretimine öncelik verilmeli. Et üretimi sınırlandırılmalı çalışma koşulları adil olmalıdır.
- Tüketim ve seyahat azaltılmalıdır. Lüks ve israfçı tüketimden ve seyahatten kaçınılmalı.
- Borçlar silinmeli. Öncelikle çalışanların, tek kişilik işyerlerinin ve KOBİ’lerin yanı sıra, gelişmekte olan ülkelerin borçları silinmelidir. Borç silme işini hem zengin ülkeler hem de IMF ve Dünya Bankası hayata geçirmelidir.
Bilim insanları manifestolarını şu şekilde sonlandırdılar:
“Hem bilim insanları hem de duyarlı vatandaşlar olarak bu adımların daha süreli ve adil toplumların; sarsıcı etkilere ve bizleri bekleyen olası salgınlara daha dayanıklı toplumların oluşumuna katkı sunacağına inanıyoruz. Bizce sorulması gereken soru bu adımların atılıp atılmayacağı sorusu değil, bunu nasıl yapacağımız sorusudur.”