24 Nisan 2020 06:34

Sayaç okuma işçisi çalışmasa enerji dağıtımı mı durur?

SEDAŞ işçisi Evrensel aracılığıyla SEDAŞ yönetimine seslendi: Sahada tam zamanlı çalıştırılan saha elemanları şirket doktoru veya uygun bir hekimin periyodik muayenesine tabi tutulamaz mı?

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

SEDAŞ işçisi
Sakarya

Öncelikle şirketimizin her koşulda en zor şartlarda çalıştığını, Kovid-19 gibi salgın, deprem, doğal afet durumlarında; günümüzün vazgeçilmez ihtiyacı olan ‘enerji’yi kesintisiz sürdürebilmesi için bazı bölümlerin (arıza, bakım, onarım) çalışması zorunluluğunun SEDAŞ emektarı bir işçi olarak ben de farkındayım. Ancak burada “Endeks birimi” olarak çalışılması durumunda herhangi bir enerji kesintisi yaşanmayacağı gibi, devlet tarafından önlem amaçlı izolasyonu hedefleyen sokağa çıkma yasağına büyük katkı sağlanmış olacaktı. SEDAŞ bünyesinde en fazla hareket eden, vatandaşlarla en yüksek muhatap olan, sayaç okuma biriminin olabildiğince az çalıştırılması gerekirken mevzuatın arkasına sığınıp, masumluk göstermek, şirketin de bahsettiği “regüle şirket” olma prensibine ters düşmektedir.

SEDAŞ yönetimine şu soruları sormak elzemdir:

  1. Biz bir aileysek, bütün tedbirler alındıysa, neden saha değil de, ofis çalışanları evden çalışmaya geçmiştir? Bu süreçte acil durum hariç diğer bölümler “fatura yazma” gibi yarı zamanlı (kimi kamu kurumların da personel haftanın 3 günü çalışıyor) sisteme geçilemez mi? Veya EPDK’nin yayınlamış olduğu “ortalama fatura” yöntemiyle fatura okuyucu, vatandaşla muhatap edilmeden fatura yazılamaz mı? Kovid-19 nedeniyle sayaç okuma birimi 08.00-18.00 çalışma sisteminden 10.00-15.00 arası çalışma sistemine geçirilmişti. Bu uygulama sadece 3 gün sürdü. Bu uygulamadan neden vazgeçildi?
  2. Kovid-19 bulaşan bazı kişilerde hiçbir belirti göstermediği vakalara rastlanmış, (Sağlık Bakanlığı açıklamasıdır) buna istinaden bu kişiler diğer bireylere hastalığı bulaştırmıştır. Sahada tam zamanlı çalıştırılan saha elemanları şirket doktoru veya uygun bir hekimin periyodik muayenesine tabi tutulamaz mı?
  3. Ana prensip ‘iş güvenliği’ yerine çalışmak, çalışmak ve çalışmak olan bir yönetimin, gerek çalışanların, gerekse vatandaşların şirkete olan bakış açısını olumsuz yönde etkilemesi, bunun tepkisinin de biz çalışanlara yansıması kaçınılmazdır. Bu konuda yapmayı düşündüğünüz bir şey var mıdır?
  4. Saha personeline Kovid-19 ile ilgili brifing neden verilmemiştir?
  5. Şirketin bahsettiği EPDK’ye bağlı diğer aynı sektörde çalışan elektrik dağıtım şirketleri, Marmara Bölgesi kadar kovid-19'a maruz kalmamalarına rağmen başta sayaç okuma olmak üzere durdurmuşken, hedefi “regüle yönetim biçimi” olan bir şirket kovid-19 vaka risk tablosunda 5’inci sıraya kadar yükselmişken neden en azından yasak ilan edilen günlerde (23 ve 24 Nisan) çalışmaya ısrar etmektedir?

Gönül isterdi ki, biz problemlerimizi sizinle şeffaf bir şekilde konuşabilelim! İşten çıkarılma korkusu olmadan, korkutma, işten yıldırma, hatta sizin her defasında yaptığınız “taşeron” tehdidi olmadan konuşabilsek... Keşke...

ÖNCEKİ HABER

Kadın gazeteci: Ofise metrobüsle gittiğim için mikrop muamelesi görüyorum

SONRAKİ HABER

Öztürk Türkdoğan: Mafyayı dışarı salanlar bir gencin talebini karşılamadı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa