Kore güvenmedi, Türkiye ‘gel’ dedi
Güney Kore hükümetinden yapılan açıklamada, Kepco şirketinin başkanının, güvenlik testinden geçmemiş aksamlar kullanıldığı belirlenen iki nükleer reaktörün kapatılmak zorunda kalmasının ardından istifa ettiği duyuruldu. Ülkenin Bilgi Ekonomisi Bakanlığı, santraller tarafından tedarik edilen ve sayıları 7600’ün üzerinde olan aksamların güvenlik onaylarının sahte olduğunun anlaşılmasının ardından iki nükleer reaktörün kapatıldığını duyurdu.
Güney Kore’nin 23 nükleer santrali bulunuyor ve bu santrallerin tümü de tamamen devlete ait olan Kepco şirketi tarafından işletiliyor.
BOEING ÇARPMASINA GEREK YOK!
Enerji Bakanı Taner Yıldız, Sinop’ta yapımı planlanan nükleer santral için işbirliği anlaşması imzalanan Güney Koreli KEPCO (Korean Electric Company), ülkesinde işlettiği 20 nükleer santralda güvenlik testini Boeing yolcu uçağı çarptırarak yapmayı planladığını açıklamıştı.
Yıldız, nükleer santrallarda güvenlik konusunda büyük adımlar atıldığının altını çizerek şöyle demişti: “Nükleer santralın içinde bulunduğu beton bir kabin var. Yani bu beton kabin santralı sarıyor. Bu, 120 santim kalınlığında betondan yapılıyor. Betonun içi 5.26’lık nervürlü demirle (çapı 5.6 santimetre olan demir çubuk) adeta örülmüş. KEPCO nükleer santrallarda güvenliği ne denli önem verdiğini ve dış etkenlerden kaynaklanan bir patlamanın neredeyse olanaksız olduğunu kanıtlamak için nükleer santralı içine alan bu beton kabinin bir benzerini yaptırıp sonra da Phantom savaş uçağını kabine çaktırmış. Kabindeki betonun bir kısmının hasar gördüğünü tespit edince bu kabini daha da sağlam hale getirmişler.
‘EN KÖTÜ TEKLİF BİLE İYİDİR’ DEMİŞTİ
12 Eylül’de New York’ta İkiz Kulelere yönelik uçaklı saldırının ardından benzer bir testi kendi nükleer santrallarında yapmaya karar vermişler. Yani bu beton kabinin bir benzerini yapıp ona Boeing 737’i çarptıracaklar. Kendilerine bu kadar güveniyorlar ve ülkelerinde de kimi zaman ortaya çıkan güvensizliği böylece gidermeyi düşünüyorlar. Biz de herhalde bu olayın görüntülerini Türkiye’ye getiririz. KEPCO’nun yaptığı 20 tane santral işletmede sekiz tanesi inşa halinde, 30 yılda bu hale gelmişler.” “Bana sorarsanız ihalede en kötü teklifin kabul edilmesi bile, hiçbir teklifin kabul edilmemesinden iyidir” sözleriyle diyen Yıldız hem Sinop’ta, hem de Mersin’de ihalelerin biran önce sonuçlandırılıp işe başlanması gerektiğini ifade etmişti.
KEPCO’NUN SİCİLİ BOZUK
Güney Kore’nin devlet şirketi olan KEPCO’nun yöneticilerinin Kanada’nın devlet şirketi olan Atomic Energy Of Canada Limited’den (AECL) rüşvet aldığı ortaya çıkmıştı. Kanada’nın önde gelen önemli siyasi dergilerden biri olan Multinational Monitor’un 1995 Eylül sayısında Craig Forcese imzalı “Kanada’nın Karanlık Nükleer Anlaşmaları” başlıklı yazıda, bakın KEPCO için şu ifadeler kullanılıyor: “Kanada’nın resmi atom enerjisi şirketi Atomic Energy of Canada Limited (ACEL) Güney Kore Elektrik Enerjisi Şirketi’nin (Korean Electric Power Corporation-KEPCO) ürünlerini satmak için tuttuğu Park Byung Chan adlı Güney Koreli acenta, 1994 yılı Aralık ayında, bir Kore mahkemesi tarafından kıdemli bir KEPCO yetkilisine rüşvet vermek suçuyla 18 ay hapis cezası aldı. KEPCO Başkanı Ahn Byong-wha da hapse mahkum edildi. Güney Kore’nin o tarihe kadar görülen en sansasyonel rüşvet davası böyle sonuçlanırken, AECL’nin bu rüşvet şemasındaki bilgisi ve rolü ile ilgili sorular hâlâ sorulmaya devam ediyor.”
Derginin haberine göre, 1991 Ekim ayında, Park Seoul Rivera Hotel lobisinde, toplam 250 bin dolar içeren iki kağıt torbayı KEPCO genel müdürü Choi Kwan-ki’ye vererek, ‘inşaatın sorunsuz olmasını garantilemeye yardımcı olması’ için bu paranın KEPCO Başkanı Ahn Byong-wha’ya teslim edilmesini istedi. Haberlerde, Park’ın daha sonra Koreli savcılara AECL adına hareket ettiğini söylediği belirtiliyor. (DIŞ HABERLER)
Evrensel'i Takip Et