TGS'den Nihan Gürses: Gazeteciler bireysel davranırsa işsizlik kıskacına gireceğiz
Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Şube Yöneticisi Nihan Gürses ile gazetecilerin pandemi sürecini, sendika olarak neler yaptıklarını ve mesleğin geleceğini konuştuk.
Fotoğraf: Unsplash
Kürşat YILMAZ
İstanbul
Pandemi sürecinde en yoğun sektörlerden biri medya oldu. Hiç bilmediğimiz bu virüs nelere yol açıyor, belirtileri neler, Avrupa’da neler yaşanıyor ABD’de durum ne, Çin’de yeni vaka var mı ve elbette ki Türkiye. Videodan da eksik kalmamalı izleyici, poscastten de. Sağlık, ekonomi, siyaset her alana el uzatmalı. Değerlendirmeler, yorumlar, duyurular, bilgiler… Tüm dünyadan yağan haber yağmuru…
Ofisler eve taşındı, stüdyoda çalışan sayısı azaldı. Yoğun bakım servisi de gezmek lazımdı, çarşı- pazar da… Mesai saatleri uzadı, gazeteci başına düşen haber sayısı arttı, gece yarısı dahi kapanmadı bilgisayarlar.
Karantina süreci gazeteciler için oldukça yoğun geçti. Yaşanan 70 günlük süreç pek çok sektörü vurdu, medya da bundan nasibini aldı.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İstanbul Şube Yöneticisi Nihan Gürses ile gazetecilerin pandemi sürecini, sendika olarak neler yaptıklarını ve mesleğin geleceğini konuştuk.
Nihan Gürses pandeminin gazetecilik modelini değiştireceğinin ipuçlarını yakaladıklarını söyleyerek büyük bir işsizlik tehlikesinin kapıda olduğuna dikkat çekti: Eğer gazeteciler bireysel hareket ederlerse ciddi bir işsizlik kıskacına girecek. Bu yüzden bugünden başlamak üzere birliğimizi güçlendirmeliyiz. Patronların önümüzdeki dönemde alacakları ticari kararlar neticesinde atacakları adımlara karşı sendika çatısı altında birlikte mücadele medotları geliştirmeliyiz. Bu süreçten en az zararla çıkabilmemizin yolu sendikal mücadeleyi yükseltmekten geçiyor.
Koranavirüs nedeniyle basın çalışanlarında ciddi sıkıntılar yaşandı. Gazeteciler ne yaptı bu süreçte?
Evden çalışma sistemine geçebilenler geçti. Mesleki olarak yoğun gündeme haber oluşturma çabasından, evdeki yeni düzeni devam ettirme, çocuklarının eğitimi gibi çeşitli ek görevlerle bu zorlu sürece adapte olmaya çalıştılar. Çalışma şekli buna uygun olmayan basın çalışanları koronavirüs riskine rağmen ofiste ve sahada görevlerine devam ettiler. Ulaşım ve fiziksel çalışma ortamlarının salgına karşı düzenlenmesi bu süreçte risk seviyesini belirledi. Hala daha devam eden pandemi sürecinde medya kuruluşları tedbirleri yüzde yüz aldı desek doğru olmaz ancak diğer sektörlerle kıyasladığımız zaman daha iyi durumda olduğumuzu söyleyebiliriz. Salgının Türkiye’nin etkisinin başladığı söylendiği andan itibaren sendikamızında girişimleri ile medya kuruluşları büyük oranda evden çalışma modeline geçtiler. İlk başlarda tedbirlerin zayıf kaldığı TV kanallarında problemler olsa da bugün geldiğimiz aşamada bu sorunlarında çözüldüğünü söyleyebiliriz.
Televizyon, basılı gazete ve internet yayıncılığı açısından nasıl sonuçlar gördünüz?
Internet ve televizyon yayıncılığı en ulaşılabilir haber alma kanalları oldu son zamanlarda. Günümüzde alternatif haber kaynaklarının çoğalması ve yaygınlaşması zaten basılı gazetelere olan talebi azaltmıştı. Pandeminin fiziksel yolla bulaşıcılığının yüksek olması basılı yayınlara ilgiyi çok azalttı. Basın kuruluşlarının buna karşı aldığı önlemler var gerçi; gazeteleri atılabilir ön kapak sayfa ile çıkarmak gibi. Pandemi sürecinde gazeteciler açısından yaşanan olumsuzlukların neredeyse tamamı da televizyon kanallarının reyting savaşı nedeniyle yaşandı. Ancak onların da tedbirleri üst seviyeye çıkarttığını görüyoruz. Bu süreç en büyük darbeyi basılı medyaya vurdu. Hem resmi ilanlarda hem de tirajlarda ciddi düşüş yaşandı.
BASILI GAZETELERİN RESMİ İLAN GELİRLERİ YÜZDE 70 ORANINDA DÜŞTÜ
Var mı elinizde veriler?
Basılı gazetelerin resmi ilan gelirleri yüzde 70 oranında düştü, tirajlar ise ulusal basında yüzde 40, yerel basında yüzde 60 oranında kayıp yaşadı. Bunda sokağa çıkma yasaklarının da etkili olduğunu görüyoruz. Bu konuda hükümetin basılı medyayı destekleyecek adımlar atması gerektiğini düşünüyoruz. Basılı medya kuruluşlarının büyük çoğunluğunun kısa çalışma ödeneğine başvurduğunu bazılarının sonuçlandığı bilgisi ulaştı. Burada dikkat çekmek istediğimiz konu ise evlerinden çalışmaya devam eden, hatta daha fazla çalışmak zorunda kalan meslektaşlarımızın bir hak kaybına uğramamasıdır.
Medya sektörünün salgına karşı önlemleri neler oldu. Meslektaşlarınızda virüse yakalanma verileriniz var mı elinizde?
Medya sektörü, pandeminin ciddiyeti anlaşıldıktan itibaren, evden çalışma modeline uygun çalışanlarını ofis ortamından uzaklaştırarak fiziksel mesafe için önemli bir adımı attı. Sahada olan çalışanlar daha riskli gruptaydılar. Örgütlü olduğumuz bazı işyerlerinde sahada çalışan arkadaşlarımız riskli görevlendirmeye gitmeden önce, pandemi uzmanı tarafından briefing aldıklarını, mesleklerini güvenli şekilde gerçekleştirecek bilgilendirme yapıldığını ve uluslararası standartta malzeme temin edildiğini söylediler.
Sendikamıza bilgisi ulaşan Kovid-19 virüsüne yakalanan medya çalışanı sayısı 10’u geçmiyor. Sayıdaki bu azlığın nedeni erken zamanda alınan tedbirlerdir.
"SAHADA KENDİLERİNİ VE AİLELERİNİ RİSKE ATARAK ÇALIŞTILAR"
Salgın nedeniyle tüm dünyadan haberler yığınla geldi. İnternet yayıncılığının 24 saat çalıştığını düşünürsek, gazetecilerin çalışma koşullarında neler değişti?
Gerek evden çalışan gazeteciler, gerek sahada çalışan gazeteciler yoğun gündemle eskisine göre daha çok çalıştıklarını ve daha çok yorulduklarını, evden çalışma nedeniyle zaten basın sektöründe çokta geçerli olmayan çalışma saatleri olgusunun esnediğini ve 24 saat içine çok yayıldığını görüyoruz.
Özellikle sahada çalışan gazeteciler; hastaneler, cenazeler gibi haber açısından önemli ortamlarda bulunmaları gerektiğinden; hem kendilerini, hem de ailelerini riske atarak çalıştılar bu dönemde. Konuştuğumuz bir gazeteci arkadaşımız haber için yoğun bakıma girmek durumda kaldığından, ailesinin sağlığını riske ettiğini ve bu nedenle psikolojik olarak kendini kötü hissetiğini söylüyor. Bunun yanı sıra ailesinde yüksek risk grubunda hastası olan, eşi hamile veya yeni anne/baba olmuş gazeteciler için de cephenin ön safında yer almak oldukça zorlu bir süreç geçirmelerine neden oluyor. Ek olarak, yoğun gündeme verimli haber katkısı sağlama çabası, sahadaki gazeteciler için ihtiyaçlar konusundaki yoksunluklar; yorulduğunda dinlenmek için oturacak yer bulmaktan tutunda öğünlerini dışarda yiyebilecekleri bir restaurant bulamama gibi etkenler gazetecileri çok zorlayan koşulları oluşturdu.
BAZI KURUMLAR ÖĞLE YEMEĞİ ÜCRETİNİ KESTİ
Bütün sektörlerde işten çıkarma yaşandı. Kimi iş yerleri ücretli- ücretsiz izinler verdi çalışanlara… Basın sektöründe durum nedir?
Pandemi sürecinde ciddi bir işten atılma süreci yaşamadık. Ancak yıllık izinlerin kullandırılması ile başlayan izinler, ücretsiz izine dönüşmeye başladı. Burada meslektaşlarımızın atlamaması gereken bir konuya dikkat çekmek isteriz; ücretsiz izin iki tarafın onayı ile yapılabilecek bir durumdur. Patronların ücretsiz izin dayatmasını kabul etmeme hakkımız olduğunu unutmayalım. Ücretler konusunda ise özellikle kısa çalışma ödeneğini almaya başlayan medya kuruluşlarında geciktirme, devletin işsizlik fonundan ödediği kısmın haricinde kalan bölümü bir kaç ötelenmek istendiğine şahit oluyoruz. Bu kabul edilebilir bir uygulama olamaz. Ayrıca evden çalışma sürecini başlatan bazı kurumların öğle yemeği ücretini kestiği yönünde bilgiler aldık.
Tüm bu süreç gazeteciliği nasıl etkileyecek?
Klasik anlamda bildiğimiz gazetecilik yerini büyük oranda yeni nesil gazeteciliğe bırakabilir. Pandeminin yüksek bulaşıcılığı ve gazete kağıdının ithal edilmesindeki zorluk ve maliyet, basılı gazete satışlarının azalmasına neden olacaktır. Ancak toplumun her kesiminin teknolojik erişiminin kısıtlı olması/olmaması gazetenin her zaman var olmasını sağlayacaktır. Sosyal medya haberleri kolayca ulaşılabilir olmasına karşın çok kirli haber barındırmakta. Hem bu nedenle hem de yüksek reklam gelirleri sayesinde, televizyon kanalları yerini daima koruyacaktır. Pandemi ile yaşanan teknoloji devrimi, gazete ihtiyacının yerini büyük oranda web tabanlı gazetelere bırakma sürecini hızlandırabilir. Web gazeteciliği ile birlikte freelance gazetecilik yükselişe geçebilir.
"PATRONLARIN ALACAKLARI TİCARİ KARARLAR GAZETECİYİ ETKİLEYECEK"
Nasıl tehlikeler bekliyor sektörü?
Sektör gelirlerin azalması, maliyet kontrolü ve sektörde daralma tehlikesi ile karşı karşıya. Sadece Türkiye’de değil dünyanın her köşesinde tüm sektörler için sıkıntılı bir sürecin içerisine girdik kuşkusuz. Önümüzdeki günler için medya sektörünün de kendisini yeniden yapılandırması kaçınılmaz. Medya patronları gelir kaybı yaşamadan yeni bir yapılanmaya gidecekler. Peki çalışanların durumu nasıl olacak? Asıl yanıtlanması gereken soru bu. Eğer gazeteciler bireysel hareket ederlerse ciddi bir işsizlik kıskacına gireceğiz. Bu yüzden bugünden başlamak üzere birliğimizi güçlendirmeliyiz. Patronların önümüzdeki dönemde alacakları ticari kararlar neticesinde atacakları adımlara karşı sendika çatısı altında birlikte mücadele medotları geliştirmeliyiz. Bu süreçten en az zararla çıkabilmemizin yolu sendikal mücadeleyi yükseltmekten geçiyor.
Dünyada, başkaca iş kollarında sendikaya üye olma arttı. Türkiye’de bu durum nedir? Sendikanız bu süreçte neler yapıyor gazetecilerle nasıl buluşuyorsunuz?
Dünyanın özellikle bazı ülkelerinde güvencesiz çalışma dayatmalarına karşı sendikalaşma eğilimlerinde yaşanan artışı bizler de yakından takip ediyoruz. Ancak Türkiye’de bir artış seyrinin olduğunu söylemek mümkün değil. Hükümetin işten çıkartmayı yasaklayan düzenlemesi yapılmadan 533 bin kişi işsizlik sigortasına başvuru yaptı. İşsizlik sigortasına başvuru hakkı olmayan, güvencesiz çalışanlarda bu sayıya eklendiğinde bu süreçte en az 1 milyon işçi işsiz kaldı. Yine bu süreçte 3.5 milyon işçi işsizlik ödeneğine başvurdu. Pandemi sürecinde 4.5 milyonu aşkın istihdam kaybının yaşandığını düşünürsek sendikalaşma eğiliminin artmamasının nedenini ortaya çıkartmış oluruz. Şu unutulmamalı ki bugün hâlâ çalışabiliyor olanlar için de bir güvence yok. Sendikalar bu süreçte işçilerin sığınacağı en güvenli çatı olacaktır.
"YOL HARİTASINI BİRLİKTE BELİRLEYELİM"
Sendikanız bu süreçte neler yapıyor gazetecilerle nasıl buluşuyorsunuz?
Her şubemiz kendi ilin özelliklerine göre faaliyet yürütüyor. Biz de İstanbul’da pandemi süreci başladığından itibaren iş yeri temsilcileri ile görüşüp, evlerde çalışma biçimlerini sağlamalarına yardımcı olduk. Şimdi de bir anket çalışmamız mevcut. Henüz yeni başladık, çıkan sonuçlar bizlere yol haritasını gösterecektir. Mü cadele yolunu gazetecilerle beraber belirlemek bu bakımdan önemli. İstanbul’da yaşayan tüm gazetecilerin ankete katılması, bu süreçte nelerle karşılaştığımızı görmemiz açısından çok kıymetli.