Cumartesi Anneleri, Budaklı'da kaybedilen yurttaşların akıbetini sordu

Cumartesi Anneleri, 792'nci hafta açıklamalarında Emin Atuğ, Hizni Bilmen, Abdulkadir Demir ve Şakir Demir için adalet istedi.

30 Mayıs 2020 09:42
Paylaş

Cumartesi Anneleri 792'nci hafta açıklamalarında 25 yıl önce gözaltında kaybedilen Emin Atuğ, Hizni Bilmen, Abdulkadir Demir ve Şakir Demir için adalet istedi. Cumartesi Anneleri yaptığı açıklamada, “Gözaltında kaybedilen insanlarımıza ve adalete ulaşmak için yaptığımız tüm girişimleri sonuçsuz bırakan cezasızlık politikalarına karşı 25 yıldır mücadele ediyoruz” dedi.

"BİZİM DE YAŞAMAYA HAKKIMIZ YOK MU?"

Aileler adına kayıplardan Hizni Bilmen'in eşi Şükriye Bilmen söz aldı. Bilmen kürtçe yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Ben bu davadan vazgeçmiyorum. Biz 4 aile bu davadan vazgeçmiyoruz. Biz aynı dindeniz. Allah'tan korkmuyorlar mı? Bizim de yaşamaya hakkımız yok mu? Bütün dünyanın hakkı var bizim hiç mi hakkımız yok? Kemiklerimizi getirin. Başında bir Fatiha okumak, dua okumak istiyorum. Yerini siz biliyorsunuz, nasıl bilmiyorsunuz. Bize gösterin. Tüm ısrarlarımıza rağmen avukatlara dilekçe yazdıramadık, 'biz korkuyoruz' dediler. Kimse bize sahip çıkmadı, ben meclise kadar gittim ama hiç kimseden bir cevap alamadım. Bir şeye ulaşamadım. Biz gidip gelerek mahvolduk. O yollarda çekmediğimiz eziyet kalmadı."

"BU CİNAYET TİPİK JİTEM CİNAYETLERİNİN ÖZELLİKLERİNİ TAŞIMAKTA"

Davayı o dönem İHD Mardin Şubesi adına izleyen Avukat Erdal Kuzu da Midyat çevresinde vatandaşların gözaltına alınması, kaybettirilmesi ile işlenen cinayetlerin hala JİTEM soruşturması kapsamında soruşturulduğuna dikkat çekti. Budaklı'da 4 vatandaşın infaz edilmesinin de bu soruşturma kapsamında olduğunu söyleyen Kuzu, "Bu soruşturmada en son 2013 yılında keşif çalışması yapıldı. Tanık beyanları alındı, mağdurlar dinlenildi. Ancak yasal değişiklik nedeniyle dosyanın Midyat savcılığına nakledilmesinden sonra herhangi bir gelişme kaydedilmedi" dedi.

Dosyada zaman aşımı süresinin beklenileceğini öngören Kuzu, devletin işlediği cinayetlerden birinin de daha üstünün örtülmek istendiğini söyleyen Kuzu, "Bir açıdan baktığınızda bu cinayet tamamen tipik JİTEM cinayetlerini özelliklerini gösteriyor. Karakola çağırılma, karakoldan sonra serbest bırakılma, serbest bırakıldıktan sonra kaçırılmalar ve infaz edilmeleri. JİTEM cinayetlerinin tipik özelliklerini taşımaktadır" diye konuştu.

"25 YILDIR KAYIPLARIMIZ İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ"

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon'un koronavirüs nedeniyle online olarak düzenlediği açıklamanın basın metnini İHD MYK üyesi Nuray Çevirmen okudu. Gözaltında kaybedilenler ve adalete ulaşmak için yapılan tüm girişimleri sonuçsuz bırakan cezasızlık politikalarına karşı 25 yıldır mücadele ettiklerini söyledi.

Gözaltında kaybetmenin süreklilik taşıyan bir suç olduğunun altını çizen Çevirmen, kaybedilenin akıbeti ve yeri kesin bir şekilde saptanana kadar devam ettiğini ve zaman aşımı işletilemeyeceğini vurguladı. Devletlerin, zorla kaybedilen kişilerin akıbetini ve yerini saptamak, sorumluları belirlemek ve yargılamak zorunda olduğunu dile getiren Çevirmen şöyle devam etti: "Gözaltında kaybedilişlerinin 25. yılında adli makamları Mehmet Emin Altuğ, Hizni Bilmen, Abdulkadir ve Şakir Demir'in akıbetlerini açığa çıkarma ve onları kaybedenlerin yargılanarak cezalandırılmalarını sağlama görevini yerine getirmeye çağırıyoruz. Mehmet Emin Atuğ, Hizni Bilmen, Abdulkadir ve Şakir Demir için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz. 93 haftadır hukuksuz bir biçimde bize kapatılan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz." (İstanbul/EVRENSEL)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Otobüs yolculuğunda koronavirüs önlemleri | Maskesi olmayana bilet satılmayacak

SONRAKİ HABER

Mimar Cüneyt Zeytinci: Termik santral kentin 100 yıllık geleceğini karartacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa