“Depremde yaşanacak acıların vebali önlem almayanların omzundadır”
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından son günlerde meydana gelen depremlerle ilgili yapılan açıklamada "İvedilikle seferberlik ilan edilmelidir” denildi.
Fotoğraf: DHA
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından son günlerde meydana gelen depremlerle ilgili yapılan açıklamada; “Başta İstanbul olmak üzere deprem kuşağı üzerinde kurulu bütün kentlerimiz için ivedilikle seferberlik ilan edilmelidir” denildi.
Türkiye’nin alarm verdiği, son günlerde Bingöl ve Van’da bugün de Manisa 5.5 büyüklüğünde bir deprem yaşandığı belirtilen açıklamada; “Topraklarının büyük bölümü deprem kuşakları üzerindedir. Son yüzyılda değişik büyüklükte depremler görmüş, on binlerce insan yaşamını yitirmiştir. Yapı stokumuz güvenli değildir; büyük bölümü güçlendirilmeli ya da yıkılıp yeniden yapılmalıdır. Yapı stokumuzu içler acısı halini anlamak için İstanbul’da depreme maruz kalmadan yıkılan binalara bakılabilir. Ülke gerçekleri bunlarla sınırlı değildir. Deprem toplanma alanları, deprem sonrası ulaşım güzergâhları, iletişim altyapısı ya yoktur ya yetersizdir. Afete hazırlık konusu başlı başına sorunlu bir alandır ve ne yazık ki bu sorun deprem sonrası yardım ve müdahale hizmetlerinin gerçekleştirilememesi sonucunu doğuracaktır” denildi.
“TÜRKİYE KADERİNE RAZI BİR DURUMDA DEPREMİ BEKLEMEKTEDİR”
1999 depremleri sonrası “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” vaadiyle başlayan süreçte kayda değer mesafe alınmadığı, güvenli yaşamın kurulamadığının altı çizilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Siyasi iktidarın deprem önlemleri başlığı altında attığı adım kentsel dönüşüm projeleri olmuştur. Kentsel dönüşüm projelerinin ise güvenli ve sağlıklı barınma hakkı bağlamında değil rant yaratma hedefiyle hayata geçirildiği ise sır değildir. Olası bir İstanbul depreminin ülkemiz açısından telafi edilemeyecek sonuçlara yol açacağı bilinmektedir. Bu zaman zarfında bilim insanlarının, üniversitelerin, ilgili meslek örgütlerinin bütün uyarıları görmezden gelinmiştir; gelinmeye devam etmektedir. Diğer alanlarda olduğu gibi siyasi iktidar şeffaflığı ve katılımcılığı devre dışı bırakarak yol almaya çalışmaktadır. Yol alamadığı ise ortadadır. Türkiye kaderine razı bir durumda depremi beklemektedir.”
“PEŞPEŞE GELEN DEPREMLER DOĞANIN UYARISI”
Son bir haftadır peş peşe meydana gelen depremlerin doğanın bir uyarısı olduğu vurgusu yapılan açıklamada, “Uyarı açık ve nettir: Deprem bir doğa olayıdır; binalarınızı depreme karşı güvenli hale getirin. Kentlerinizi depreme ve afet sonrası yapılması gereken çalışmalara göre düzenleyin. Başta İstanbul olmak üzere deprem kuşağı üzerinde kurulu bütün kentlerimiz için ivedilikle seferberlik ilan edilmelidir. Kamunun olanakları deprem önlemleri için kullanılmalıdır. Olası İstanbul depremine dair geliştirilen en iyimser senaryoda bile on binlerce vatandaşımızın hayatını kaybedeceği öngörülmektedir. Ekonomik yıkım ve toplumsal travma ise sonrasında açığa çıkacak olumsuzluklardır” denildi.
“MERKEZİ YÖNETİM VE YEREL YÖNETİMLER DEPREM GERÇEĞİNİN FARKINA VARMALI ÖNLEM ALMALI”
Merkezi yönetimin ve yerel yönetimlerin artık deprem gerçeğinin farkına varması gerektiği belirtilen açıklamada şöyle denildi; “İnsan hayatına değer vermediğinizin, kentleri betonlaştırarak oradan doğacak rantı önemsediğinizin farkındayız. Ancak şunu bilmenizi isteriz ki, bugün bütçe olanaklarının deprem önlemleri için kullanılmasının ekonomiye getireceği yük, olası bir İstanbul depreminin ortaya çıkaracağı ekonomik yıkımın yanında yok hükmünde kalacaktır. Umuyoruz ki bu 'para' gerçeği sizleri harekete geçirecek etki yaratacaktır.” (HABER MERKEZİ)