Evrensel için yeni bir dönem
Evrensel için yeni bir dönem
3 Temmuz 2020 08:04
/
Güncelleme: 12:21

Gazeteci Cemal Kaşıkçı davasının ilk duruşması görüldü

Cemal Kaşıkçı davasının ilk duruşması İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. 20 sanığın yargılandığı dava 24 Kasım'a ertelendi.

Gazeteci Cemal Kaşıkçı davasının ilk duruşması görüldü

Fotoğraf: Umar Farooq/AA

Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu'na 2 Ekim 2018'de girdikten sonra bir daha kendisinden haber alınamayan ve daha sonra öldürüldüğü ortaya çıkan gazeteci Cemal Kaşıkçı'yı katlettikleri iddiasıyla 20 Suudi sanığın gıyabında yargılandığı dava başladı. Duruşmada şikayetçi olarak ifade veren Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz, "Çok büyük bir ihanet ve kandırmacayla o konsolosluğa çağırıldı. O konsolosluktaki tüm insanlardan şikayetçiyim" dedi.

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya, aralarında Suudi Arabistan Krallığı İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmet bin Muhammed el-Asiri ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın basın danışmanı Suud el- Kahtani'nin de bulunduğu firari 20 sanık katılmadı. Sanıkları CMK'den atanan avukatları temsil etti. Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Müşteki Hatice Cengiz avukatıyla birlikte duruşmaya katıldı. Duruşma salonunda yabancı temsilciler ile BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard da hazır bulundu. 

HATİCE CENGİZ İFADE VERDİ

DHA'nın haberine göre Müşteki Hatice Cengiz, özgeçmişini ve Cemal Kaşıkçı ile tanışmalarını anlattı. Cemal Kaşıkçı'nın evlilik işlemleri ile igili konsolosluğa gittiği günü anlatan Hatice Cengiz, şunları söyledi:

"Konsolosluktan Sultan diye biri aradı. Cemal’i çağırdı. İkimizde heyecanlı ve mutluyduk. Kamera görüntülerinde de ne kadar mutlu olduğu endişesiz oldugu görülüyor. Ondan sonra görmedim. Meğer bir daha görmeyecekmişiz.  Konsolosluk önünde beklemeye başladım. 3 -3.5 saat durdum. Araplar Cemal'i sevdi, sohbet ediyorlar diye düşündüm. Girer girmez hemen arkasından girmeye çalışsaydım da giremeyecektim. Çıkmayınca endişelendim ve kardeşimi arayıp saatlerini sordum. Netice itibariyle konsolosluğun kapandığını öğrendim. Konsolosluk kapanınca endişe yaşamaya başladım. Kapıda bekleyen Türk polisine gittim. 'Cemal içeri girdi. Çıkmadı' dedim. Telefonla konsolosluğu aradım. Konuştuğum kişi Cemal’in çıktığını söyledi. Daha sonra o kişi bulunduğum yere geldi. Endişe edici bir yüz ifadesi vardı. Odaları kontrol ettim yok dedi. Daha sonra Yasin Aktay'ı (AKP Genel Başkan Danışmanı) ve arkadaşlarımı aradım" dedi.

Cengiz, Mahkeme başkannın "Suudi yetkililer görüştü mü sizle?" sorusuna ise "Hayır" yanıtını verdi.

"ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜ GAZETELERDEN ÖĞRENDİM"

Cemal Kaşıkçı’nın öldürüldüğünü haberlerden öğrendiğini belirten Cengiz, "Çok büyük bir ihanet ve kandırmaca ile çağrıldı. O konsolosluktaki tüm insanlardan şikayetçiyim. Orada uçan kuştan bile şikayetçiyim. Şoföründen, çaycısından, herkesten. Tek kişi kaldım ben" dedi.

YASİN AKTAY TANIK OLARAK DİNLENDİ

Duruşmada, AKP Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay da tanık olarak dinlendi. Cemal Kaşıkçı ile yıllara dayanan bir dostluğu olduğunu söyleyen Aktay, şöyle konuştu:

"Cemal Kaşıkçı ABD’ye gittikten sonra Washington Post’ta Suudi Arabistan yönetimini eleştiren yazılar yazdı. Bunlar rahatsızlık yarattı. Türk vatandaşı  olmanın yollarını arıyordu. Olay günü ben AK Parti Genel Merkezi'ndeki ofisimde yazı yazıyordum. Telefonum çaldı. Hatice hanım telaşlı bir şekilde ‘5 saattir konsolosluktan çıkmadı’ dedi. O sırada ‘ne yapabilirim ki’ diye düşündüm. Cemal Kaşıkçı muhalif olduğu için konsoloslukta sorun çıkabilir diye düşündüm. 'Başıma bir şey gelirse Yasin Aktay’ı ara’ dediğini söyleyince bir emanet gibi hissettim. Ben ne yapabilirim diye düşündüm. Sonra bir ortak arkadaşımı aradım. Olayı anlattım ve o da telaşlanınca ben de telaşlandım. Başka arkadaşları da onu uyarmış ‘gitme’ diye. Arkadaşları ‘ikinci görüşmeye gitme’ diye de uyarmış ama o olumlu havaya güvenmiş. Peki ne olmuş dedim her şey olabilir deyince ne yapmak lazımdı dedim en üst makamı aramak lazım dedi. MİT müsteşarını aradım 'keşke gitmeseydi' dedi. Büyükelçiyi aradım Cemal Kaşıkçı'nın konsolosluğa girdiğini ve oradan çıkmadığını sordum. Adam hakikaten ilk kez duyar gibi cevap verdi. Bana 'Cemal benim arkadaşım sorup döneyim' dedi. Bana dönmedi mesaj attım, dönmedi. Cumhurbaşkanı özel kalemine de not ilettim."

KONSOLOSLUK ÇALIŞANLARI TANIKLIK YAPTI

Duruşmada, konsolosluk ve konut çalışanı 6 kişi de tanık olarak dinlendi. Başkonsolosun makam şoförü Hakan Güven, "Baskonsolos Kaşıkçı olayını hiç konuşmadığını söyledi. Konsolosluğun halkla ilişkiler biriminde çalışan Salih Bdour, Cemal Kaşıkçı'nın konsolosluğa geldiğini belirterek, "Güvenlik geldi, Cemal Bey hoşgeldiniz dedi. Aldı götürdü. Başka bir hareketlilik görmedim" dedi. Konsoloslukta teknik sorumlu olarak çalışan Zeki Demir, "Mühendislerin geldiği söylendi. Tandır yakmamı istediler. Bir an önce gitmemi ister gibi halleri vardır. Tandırı yaktım. Tandıra düşerseniz, kebap olursunuz şeklinde espiri yaptım. Yallah dediler bana çıktım" dedi.

DURUŞMA 24 KASIM'A BIRAKILDI

Sanıklar hakkında mahkeme tarafından ve kırmızı bülten ile çıkarılan yakalama kararlarının devamına karar veren mahkeme, müşteki Hatice Cengiz'in katılma talebini kabul etti. Tebligat aldıkları halde bugünkü duruşmaya katılmayan Turan Kışlakçı'nın da aralarında bulunduğu 3 tanığın zorla getirilmesine karar veren mahkeme, Hatice Cengiz'in avukatının olay yerinde keşif yapılarak tanıkların dinlenmesi yönündeki talebini bu aşamada reddine karar verdi. Mahkeme, yargılama aşamasında gerek görürse keşif talebini yeniden değerlendireceğini tutanağa yazdı. Duruşma 24 Kasım'a ertelendi.

DURUŞMA SONRASINDA AÇIKLAMA

Duruşmadan sonrası Hatice Cengiz, avukatıyla ve AKP Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay basın açıklaması yaptı. Hatice Cengiz, "Süreç hem manevi anlamda hem psikolojik anlamda yorucu. Davaya katılımcı talebimiz oldu, bu kabul edildi. Bundan sonraki süreçlerin takipçisi olacağımızı söyledik. Bu hepimizin omuzlarına sadece duygusal anlamda değil manevi anlamda da bir sorumluluk yüklendi, 2 Ekim 2018'de orada. Ben Cemal adına hepinize teşekkür ediyorum. Türk yargısına güveniyoruz. Adli süreç başladı, bu nedenle soruları maalesef yanıtlayamayacağız" dedi.

"NE YAZIK Kİ BU CİNAYETİN SANIKLARI YOK"

AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay ise, "Ne yazık ki bu cinayetin sanıkları yok. Türk yargısı için zor şartlar altında yürütülen bir mahkeme. Çünkü 20 sanık hakkında tutuklama kararı verilmiştir ancak bu sanıkların hiçbiri mevcut değil. Sanıklarla ilgili güçlü cinayet şüphesi çok açık olduğu halde bu yakalama kararına rağmen Suudi Arabistan'da bulunduğu bilinen bu sanıklar Türkiye'ye halen teslim edilmedi. Cesedin nerede olduğuna dair de Türk makamlarına bir bilgi verilmiş değildir" diye konuştu.

Daha sonra da BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard da basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 117 sayfalık iddianamede, Kaşıkçı'nın öldürülmesi eylemini gerçekleştirmek üzere görevlendirme yapıp diğer sanıklara gerekli talimatları veren sanıklardan Suudi Arabistan Krallığı İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmet bin Muhammed el-Asiri ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın basın danışmanı Suud el- Kahtani'nin "tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürmeye azmettirme" suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

İddianamede, en başından itibaren maktulü Suudi Arabistan'a götürmek, kabul etmediği takdirde öldürmek üzere fikir birliği ve ortak suç işleme kararı ile hareket eden, eylemin tüm ayrıntıları ile ilgili planlama ve iş bölümü yapan, bu planı gerçekleştirmek için eylemin icrası esnasında birbirlerini takviye edip tamamlayan, suçun işlenmesine yönelik etkin ve işlevsel bir şekilde katkıda bulunmak suretiyle suça doğrudan katılan, sonuç olarak ortak hakimiyet alanına aldıkları maktul Cemal Kaşıkçı'yı boğarak öldüren sanıklardan Mansur Osman Abu Hüseyin, Maher Abdulaziz M. Mutreb, Salah Muhammed A. Tubaigy, Mustafa Muhammed M. Al-Madani, Saif Saad Q. el-Kahtani, Thaar Ghaleb T. Alharbi, Badr Lafi M. Alotaibi, Turki Musharraf M. Alshehri, Fahad Shabib A. Albalawi, Waleed Abdullah M. Alshehri, Muhammed Saad H. Alzahrani, Naif Hasan S. Alarifi, Abdulaziz Muhammed M. Alhawsawi, Halid Aedh G. Alotaibi, Meshal Saad M. Albostani, Muflih Shaya M. Almuslih, Ahmed Abdullah A. Almuzaini ve Saad Muid Alqarni hakkında "tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürme" suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor. (HABER MERKEZİ)

Evrensel'i Takip Et