04 Temmuz 2020 10:46

Cumartesi Anneleri gözaltında kaybedilen Vedat Aydın için adalet istedi

Cumartesi Anneleri 1991 yılında kendini polis olarak tanıtan kişiler tarafından gözaltına alındıktan günler sonra cansız bedeni bulunan HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın'ın akıbetini sordu.

Ekran görüntüsü: Cumartesi Anneleri

Paylaş

Cumartesi Anneleri 797. haftada yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını tedbirleri kapsamında internetten açıklama yaptı, 5 Temmuz 1991'de kendini polis olarak tanıtan kişiler tarafından gözaltına alındıktan günler sonra cansız bedeni bulunan Vedat Aydın'ın akıbetini sordu. Açıklamada, Aydın’ın katillerinin cezalandırılması istendi.

“MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”

Online gerçekleştirilen açıklamada Aydın’ın oğlu Felat Aydın, polislerin evlerine gelerek bir ifade işlemi için babasını götürdüklerini hatırlatarak, “Ne yazık ki babam gitti ve bir daha dönmedi” dedi. Babasının işkence edilmiş bedeninin 7 Temmuz’da Elazığ’ın Maden ilçesinde bir yol kenarında bulunduğunu anımsatan Aydın, yüz binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen cenaze töreninde polislerin açtığı ateşte onlarca kişinin yaşamını yitirdiğini de anımsattı. Aydın, “Olayın üzerinden 29 yıl geçmesine rağmen aydınlatılması için hiçbir girişim yapılmadı. Ne kimse tutuklandı ne kimse yargılandı ne de sistem bu olayı kabullendi. Biz de diyoruz ki davanın takipçisiyiz. Bu olay ve benzer diğer olaylar aydınlanana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

“ONA BORCUMUZU ÖDEMEYE ÇALIŞACAĞIZ”

Aydın’ın avukatlarından İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, “Kürtçe konuşma yaptı ve ardından hemen tutuklandı. Cezaevinde bir aydan fazla kaldı. Sonra hakkında açılana davada yine Kürtçe konuşmaya devam etti. Ve bu mücadele sonunda da Kürtçeyi yasaklayan yasayı kaldırmak zorunda kaldılar” diye konuştu. Keskin, Aydın’ın katledilme sürecini de anlatarak, “Korkunç bir şekilde işkence edilip öldürüldü. O da diğer kontr-gerilla cinayetleri gibi sonuçsuz kaldı. Bir gün işkence edilerek katledilen birinin cenazesini morga getirmişlerdi. Biz de o cenaze ile ilgileniyorduk. Vedat Abi, bana ‘biz bunların hakkını nasıl ödeyeceğiz’ demişti. Şimdi biz de ona borcumuzu ödemeye çalışacağız” ifadelerini kullandı.

“ADALET İSTEMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ”

Gözaltında katledilen Evrensel muhabiri Metin Göktepe’nin kardeşi Meryem Göktepe basın açıklamasını okudu. Göktepe, devleti yönetenlerin, cezasızlığı ve suçun tekrarlanmasını engellemek için etkin soruşturma yapılması taleplerine kulaklarını tıkadığı için, kayıpların dosyalarının cezasız bırakılmaya devam ettiğinin altını çizdi. Göktepe, “Eşimi devlet öldürdü diyen Şükran Aydın, bu ifadesini çekmesi için tehdit edildi. Onlarca kez evi basıldı, gözaltına alındı. Beş yıl boyunca evinin önünde ‘beyaz Toros’ bekletildi” diye konuştu. Göktepe, “Vedat Aydın için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)​​​​​​


DİYARBAKIR’DA DA VEDAT AYDIN’IN AKIBETİ SORULDU

Kayıp yakınları ve İHD Diyarbakır Şubesi, "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" eyleminin 595'inci haftası nedeniyle sosyal medya hesaplarında video paylaştı. Bu hafta 5 Temmuz 1991’de evinden kendilerini polis olarak tanıtan kişilerce “ifaden alınacak” denilerek alınan ve 7 Temmuz 1991 tarihinde Elazığ’ın Maden ilçesi yakınlarında bir köprü altında cesedi bulunan Halkın Emek Partisi (HEP) Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın’ın failleri soruldu.   

Videolu mesajda konuşan Vedat Aydın’ın kardeşi Veysi Aydın, çocuklarının akıbetini soran tüm ailelerin onurlu mücadelesini selamladı. Kayıpların her birinin ayrı bir hikayesi olduğunu, tüm kayıpların ortak özelliklerinin Vedat Aydın’da olduğu gibi sisteme muhalif olmalarından kaynakladığını ifade eden Aydın, sisteme muhalif olmanın devlet tarafından düşman olarak görülmek için yeterli bir neden olduğu belirtti. Aydın, “Hele hele Kürt’seniz bu biraz daha belirgin ve farklı bir şekilde kendini gösteriyor. Muhalefet yaptıkları için, devletin yanlışlarını cesaretle dile getirdikleri için hedef seçildiler. Vedat Aydın cinayetinin müsebbibini aramıyoruz. Bana göre diğer kayıpların da müsebbibi aranmamalı. Müsebbip devlettir. Bir devlette cinayetler işleniyorsa, sayıları on binleri aşıyorsa ve katilleri bulunamıyorsa bilinmelidir ki bunun arkasında çok çok örgütlü bir güç vardır. Biz bu şekilde algılıyoruz” diye konuştu. (Diyabrakır/MA)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Maden ocağında iş cinayeti: İş makinesi devrildi, bir işçi hayatını kaybetti

SONRAKİ HABER

‘Çoklu baro’ yasasını durdurabiliriz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa