08 Temmuz 2020 00:00

Kıdem hakkımızı gasp ettirmeyelim

"Hayatta kalma savaşı verirken şimdi de yeni yasa tasarısı ile hem iş güvencemiz olmayacak hem de yıllarca çalışsak bile alın terimizin karşılığını alamayacak pozisyona düşeceğiz. "

Pngtree

Paylaş

İşçi genç

Kayseri

Ekonomik krizin biz işçilerin üzerinde yıkımının giderek arttığı bu süreçte, pandemi koşulları fırsat bilinerek “kıdem tazminatımıza” göz diktiler. Hükümet “kıdem tazminatımızın” fona devredileceğine dair açıklama yaptı. Zaten ekonomik olarak geçinmekte güçlük çeken, çarşı pazar fiyatlarına yetişemeyen işçilerin şimdi de geleceği tehlike altında.

KIDEM İŞÇİNİN GÜVENCESİDİR

Aynı zamanda “Esnek Çalışma” modellerinin tartışıldığı bu süreç, işçilerin iş güvencesinin olmayacağı anlamına geliyor. Ülkede ki işsizliğin sürekli artması, salgın sürecinde “iş yok” söylemleri ile birleşince işçi, açlık tehlikesi ile karşı kaşıya kaldı. Ancak hükümetin açıkladığı ekonomik paketler ile patronu destekleyip, arkalarını sağlama alırken, biz işçiler yoksullukla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Hayatta kalma savaşı verirken şimdide yeni yasa tasarısı ile hem iş güvencemiz olmayacak hem de yıllarca çalışsak bile alın terimizin karşılığını alamayacak pozisyona düşeceğiz. “Kıdem” işçinin güvencesi diyebiliriz. Çünkü en az bir yıl bir işletmede çalıştıktan sonra işten çıkarılmış olsak bile yeni iş ararken masraflarımızı karşılayabileceğimiz, en azından aç kalmayacağız diyeceğimiz en düşük güvencemiz kıdem. Bu basit bir örnek oldu ama yıllarca çalışıp kıdemimizin birikmiş olması, patronun o parayı ödememek için işten çıkaramama durumu da yaşanabiliyor. Yani en azından aynı işletme de yıllarca çalışırsak işimizden olmayabiliriz düşüncesi de yaratabiliyor. Ancak emeklilik düzenlemesi ile şunu da görüyoruz ki, yıllarca aynı yerde çalışsak bile ne tazminatımız olacak ne de emekliliğimiz. Bir yandan da yıllardır işçinin yaşadığı deneyim şunu gösteriyor ki, patron isterse zaten işten çıkarma konusunda gözünü kırpmaz. Şimdi ise zaten çok sıkıntılı olan iş yaşamamız bu yeni düzenleme planları yasalaşırsa belki düzenli çalışma hayatımız hiç olmayacak. Düzenli çalıştığımızda bile geçinemeyen bizler gelecekte açlıkla yüz yüze kalacağız anlamı taşıyor tüm bunlar.

KIDEMSİZ ÇALIŞMAYA KARŞI İŞÇİ KOMİTELERİ KURULMALI

Özellikle bu meseleye dair işçilere basit bir mesajla bile bilgilendirme yapmayan işçi sendikaları var veya sadece sözde tepki gösterme ile yetinen sendikalar var. Gerçek işçi sendikası şartlar ne olursa olsun işçinin hakkını koruyan, süreci işçiler ile birlikte yürüten olmalıdır. Burada görev biz işçilere düşmektedir. Sendikanın adının ne olduğuna bakılmadan meseleye dair bir şeyler yapmak için harekete geçirmeye çalışmak gereklidir. Sendikaların içinde komiteler kurmak ve eylemsellik örgütlemek gereklidir. Yine kendi çalıştığımız fabrikalarda ve atölyelerde bant bant, bölüm bölüm komiteler kurmamız gerekmektedir. Biz işçiler bir araya gelmez ve bir şeyler yapmaz isek bu işin sonu kötü olacaktır. Patronların saldırılarına karşı işçilerin tek çıkış noktası birlikte olmaktan geçmektedir.

ÖNCEKİ HABER

Maraş'ta iş cinayeti: Elektrik akımına kapılan işçi hayatını kaybetti

SONRAKİ HABER

Mardin’de elektriği kesilen üreticiler: Teşekkür beklerken cezalandırılıyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa