Bomonti bira fabrikasının yıkılmasına tepki: Kentin belleği ortadan kaldırılıyor
Bomonti Bira Fabrikası’nın kent tarihi açısından önemini ve yıkımın anlamını Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesinden Pelin Pınar Giritlioğlu ile konuştuk.
Fotoğraf: Google Street View
Diyanet İşleri Başkanlığına geçen yıl devredilen ve yıkımına karar verilen tarihi Bomonti Bira Fabrikası‘nda geçtiğimiz günlerde yıkım çalışmaları başlatıldı. İki hafta içerisinde bitirilmesi planlanan yıkım sonrası alanda mescit, yurt ve otopark olacak dini kültür merkezinin yapımına başlanması bekleniyor.
Bomonti Bira Fabrikası’nın kent tarihi açısından önemini ve yıkımın anlamını TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube 2. Başkanı Doç. Dr. Pelin Pınar Giritlioğlu ile konuştuk.
Yargı sürecinin hâlâ devam ettiğini vurgulayan Giritlioğlu, buna rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığının devreye girmesiyle yıkımın alelacele gerçekleştirdiğini belirtti. Yapılanın hukuksuz olduğunun altını çizen Giritlioğlu, gelecekte kararın iptal edilmesi durumunda dahi yapılara geri dönüşü olmayacak biçimde zarar verilmiş olduğunu vurguladı.
"SÜREN DAVAYA RAĞMEN, YIKIM RUHSATI VERİLDİ"
Buranın hem İstanbul için hem de Şişli için önemli bir endüstri miras alanı olduğunu aktaran Giritlioğlu, “Üstelik erken dönem endüstri miras alanı. Dolasıyla kültür varlığı değeri de var. 19. yüzyıl yapısı. Bu anlamda da kültür varlığı olduğu açıktır. Hukuken de belli olan bir alandır. Alana yönelik yapılar üzerinde tescil kararları var. Ve bunlara rağmen burada bir kurul kararıyla tahsis yapılması, arkasından bu alanın Diyanete devredilmesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına Mimarlar Odasının açtığı davanın henüz sürüyor olmasına rağmen yıkım için ruhsat vermiş olması hukuka aykırılık teşkil ediyor. Hukuksuz durum söz konusu” diye konuştu.
"KENTİN HAFIZASINI KAZIMAK, KENTİ ORTADAN KALDIRIR"
Giritlioğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bomonti semti adını bile buradaki yapılardan almıştır. Bu alanların korunup geleceğe taşınması ve bir miras olarak aktarılması çok önemli. Ancak ne yazık ki yıkılmak suretiyle kent belleğine geri dönüşü olmayan bir zarar verilmiş oldu. Dolasıyla bir kentin hafızasını kazımak, bir kentin tarihini de ortadan kaldırmak anlamına geliyor. Ama biz bunlara alışığız. Son yıllarda iktidar tarafından sık başvurulan bir yöntem."
"SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ"
Bir kültür mirasının yıkılması ve kentin belleğinin ortadan kaldırılmasının söz konusu olduğunu vurgulayan Giritlioğlu "Bu da Bakanlık tarafından kent suçu işlendiğini bize gösteriyor. Bizler de bu konuda odalar olarak savcılığa suç duyurusunda bulunacağız ve hukuken de gerekli olan işlemleri sürdüreceğiz” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)