06 Ağustos 2020 11:41
Son Güncellenme Tarihi: 06 Ağustos 2020 13:31

Lübnan halkı öfkeli: Çocuklarımızın geleceğini çaldılar

Beyrut’taki patlamanın ardından yaralarını sarmaya çalışan Lübnanlılar, uzun süredir yaşadıkları derin ekonomik kriz ve patlamadaki ihmalleri nedeniyle siyasilere öfkeli.

Fotoğraf: Houssam Shbaro/AA

Paylaş

Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta, yıllardır limanda tutulan yaklaşık 2 bin 700 ton amonyum nitratın patlaması üzerine yaşanan yıkımın tablosu ağırlaşıyor. Ölüm sayısı artarken yüzlerce kişi hâlâ kayıp. Yaralarını sarmaya çalışan Beyrutlular, uzun süredir yaşadıkları derin ekonomik krizin de sorumlusu olarak gördükleri ve patlamadaki ihmalleri nedeniyle siyasilere öfkeli. Hükümet ise maddi yardım arayışında.

HÜKÜMET IMF’YE SARILDI

Lübnan Sağlık Bakanı Hamad Hasan, patlamada hayatını kaybedenlerin sayısının 135’e yükseldiğini, yaklaşık 5 bin yaralı ve onlarca kayıp olduğunu duyurdu.

Beyrut Valisi Mervan Abbud, patlamanın yol açtığı zararın 10 ila 15 milyar doları aşabileceğini belirtirken Lübnan Ekonomi Bakanı Raul Name, Sky News Arabia’ya yaptığı açıklamada “Devletin, merkez bankası ve bankaların kapasitesi çok sınırlı. Dolar içinde yüzmüyoruz” dedi. Zararın milyarlarca dolar olduğunu ve birçok ülkenin yardım için harekete geçtiğini de söyleyen Name, halihazırda ekonomik krizle yüzleşen Lübnan’ın tek çıkış yolunun IMF ile çalışmak olduğunu ileri sürdü.

MACRON’DAN ERKEN ZİYARET

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un patlamanın üzerinden iki gün dahi geçmeden “eski sömürgesi”ni ziyaret etmesi ise dikkat çekti. “Destek ziyareti” diyerek dün Beyrut’a gelen Macron, Lübnanlı mevkidaşı Mişel Aun tarafından karşılandı. Burada yaptığı ilk açıklamada Macron, “Lübnan siyasi ve ekonomik bir krizle karşı karşıya ve buna acil müdahale edilmesi gerekiyor. Reformlar yapılmazsa Lübnan sıkıntı çekmeye devam eder” dedi. Lübnan, 1943’te Fransa’dan ayrılarak bağımsızlığını kazanmıştı.

AB’DEN 33 MİLYON AVRO

Bu arada Avrupa Birliği (AB) Komisyonundan yapılan yazılı açıklamaya göre, Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, Lübnan Başbakanı Hassan Diyab’la bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Von der Leyen, acil ihtiyaçlar için AB’nin 33 milyon avro yardımda bulunacağını duyurarak, başkentte yeniden inşaya katkı sağlamaya da hazır olduklarını bildirdi.

IRAK’TAN PETROL YARDIMI

Irak Petrol Bakanlığı Ofisinden yapılan açıklamada da Petrol Bakanı İhsan Abdülcebbar’ın başkanlığında bir heyetin Beyrut’ta Lübnan Başbakanı Hassan Diyab tarafından kabul edildiği belirtildi. Açıklamada, heyetin Diyab’a ulaşan tıbbi yardımların yanı sıra akaryakıt yardımı yapılacağını Bağdat’tan petrol taşıyan tanker filolarının Beyrut’a yola çıktığını aktardığı kaydedildi. Akaryakıt taşıyan filoların Suriye sınırından geçeceği ifade edildi.

GAZZE’DEN BEYRUT’LA DAYANIŞMA

İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi’nde aralarında milletvekillerinin de bulunduğu onlarca Filistinli, Han Yunus kentinde düzenledikleri etkinlikle, Beyrut’ta meydana gelen patlamada yaralananlar için kan bağışında bulundu. Etkinlikte “Beyrut’a selam olsun” ve “Kalbimiz Lübnan’daki halkla beraber” yazılı pankartlar taşındı.

HALK HÜKÜMETE ÖFKELİ: ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİNİ ÇALDILAR

Lübnan halkı, öfkesini ‘İhmalle suçladığı’ hükümete yöneltiyor.

BBC Türkçe’nin haberine göre ülkede birçokları, yetkilileri yolsuzluk, ihmal ve kötü yönetimle suçluyor. BBC’ye konuşan ve hastanede yatan Chadia Elmeouchi, “Her zaman, yeteneksiz kişiler, yeteneksiz bir hükümet tarafından yönetildiğimizi biliyordum. Ama size bir şey söyleyeyim, şimdi yaptıkları tamamen bir suç” dedi.

Lübnanlı Danışman Stephane Bazan da Facebook’ta paylaştığı mesajla hükümeti eleştirdi: “Yaşanan şey, sözde sorumlu olan kişilerin beceriksizliğinin sonucu. Bizi daha kaç felaket bekliyor? Elektrikler kesik, sular zehirli, gıda şüpheli, silahlar her yerde. Paramızı, çocuklarımızın geleceğini çaldılar.”

Reuters’ın haberine göre Carnegie Ortadoğu Merkezi Müdürü Maha Yahya da “Başka bir ülkede olsa hükümet istifa ederdi. Patlamanın nasıl yaşandığı bir yana, bu tamamen suç sayılan bir ihmaldir” dedi.

Lübnan hükümeti Beyrut Limanında görevli bazı yetkililerin, patlamayla ilgili soruşturma sürerken ev hapsine alındığını duyurmuştu. Ülkenin Yüksek Savunma Konseyi, sorumluların ‘En ağır cezalarla karşı karşıya olacaklarını’ açıklamıştı.

MECLİS BAĞIMSIZ ARAŞTIRMA İSTEMİYOR

Lübnan Meclis Başkan Yardımcısı Elie el-Ferezli, “Beyrut Limanındaki patlama için uluslararası inceleme talep edilmesi Lübnan devletinin yok sayılması anlamına gelir” dedi.

Lübnan’ın eski başbakanları Saad el-Hariri, Necib Mikati, Fuad Sinyora ve Temmam Selam, Hariri’nin başkent Beyrut’taki konutunda bir araya geldikten sonra yaptıkları ortak açıklamada, Birleşmiş Milletler (BM) ile Arap Birliğine patlamanın nedenlerini ortaya çıkarmak için uluslararası veya Arap soruşturma komitesi oluşturulması için çağrı yapılmıştı.

Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) de patlamayla ilgili bağımsız soruşturma çağrısı yaptı. HRW yazılı açıklamasında “Lübnan yargısının güvenilir ve şeffaf bir soruşturma yürütebileceğine dair ciddi kaygıları olduğunu” dile getirdi.

AF ÖRGÜTÜ: BAĞIMSIZ BİR SORUŞTURMA YÜRÜTÜLMELİ

Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreter Vekili Julie Verhaar “Beyrut’taki patlamaya yönelik bağımsız bir soruşturma yürütülmeli” dedi.

Beyrut’ta yaşanan patlamanın ardından ortaya çıkan korkunç sahnelerin, halihazırda birden çok kriz yaşayan bir ülke için yıkıcı olduğunu belirten Verhaar, “Bu trajik günde kalbimiz mağdurlarla ve onların aileleriyle birlikte” dedi.

Güvenli olmayan bir şekilde depolanmış büyük miktarda amonyum nitrat olasılığı da dahil olmak üzere Beyrut’taki patlamaya neden olan sürecin araştırılması için derhal uluslararası bir mekanizma kurulması gerektiğini vurgulayan Verhaar "Uluslararası Af Örgütü, uluslararası topluma, ülkenin Kovid-19 pandemisinin yanı sıra şiddetli bir ekonomik krizle mücadele ettiği bu dönemde Lübnan’a yönelik insani yardımları derhal artırma çağrısında bulunuyor” diye belirtti.

TRUMP "SALDIRI" DEMEKTE ISRARCI

ABD Başkanı Donald Trump ise Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında, Beyrut’taki patlama hakkında yaptığı “Bu korkunç bir saldırı” yorumuna ilişkin açıklamada bulundu.

Trump, “(Lübnanlılar) Bunun daha ne olduğunu bilmiyorlar, kimse bilmiyor. Şu anda incelemeler sürüyor. Olayda bazı bomba parçaları şeyler etrafa saçılmış, bu belki bir kazaydı belki de bir saldırıydı. Şu anda kimsenin bir şey söyleyebileceğini sanmam. Konuya bakıyoruz. Bazıları bunun saldırı olduğunu düşünüyor, bazıları düşünmüyor” dedi.

Trump, “Lübnan’ın yanında duruyoruz. Biliyorsunuz bu ülke ile çok iyi ilişkimiz var. Ancak, Lübnan, birçok kargaşanın, birçok sorunun etkisi altında” ifadelerini kullandı.

ABD Savunma Bakanı Mark Esper de yaptığı açıklamada, patlamaya ilişkin, “Birçok kişi bunun bir kaza olduğuna inanıyor” değerlendirmesinde bulundu.

HARİRİ DAVASINDA KARAR ERTELENDİ

Öte yandan Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı Uluslararası Lübnan Mahkemesi, Eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri’nin 2005’te uğradığı suikastın soruşturulduğu davada karar duruşmasını 18 Ağustos’a erteledi.

Mahkemeden yapılan yazılı açıklamada, Lübnan’ın Beyrut Limanındaki patlamanın mağdurlarıyla dayanışma için daha önce 7 Ağustos olarak belirlenen karar duruşmasının, 18 Ağustos’ta yapılmasına karar verildiği ifade edildi.

Hollanda’nın Leidschendam kentinde bulunan özel mahkemede görülen ve Selim Cemil Ayyaş, Hasan Merhi, Hüseyin Oneissi ve Esed Hüseyin Sebra’nın gıyaben yargılandığı davada sona gelinmişti.

Refik Hariri ile 21 kişinin öldüğü, 226 kişinin yaralandığı saldırının soruşturulduğu dosyada, 297 tanık ifadesi ve 3 bin 131 belge delil olarak bulunuyor. (DIŞ HABERLER)

ÖNCEKİ HABER

İran'daki Yedi Tepe Şeker Fabrikası işçilerinden çağrı: Haydi işçilerle dayanışmaya!

SONRAKİ HABER

HDP’li Kemalbay: İzmir'de kadınlara müdahale emrini kim verdi?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa