"Çocuk gelişiminde etkin eğitim açık öğretim programları yoluyla kazandırılamaz"

Çocuk Gelişimi ve Eğitimcileri Derneği tarafından yapılan açıklamada, Çocuk Gelişimi çalışma alanlarının çocuk ve aile ile yoğun ve yüz yüze etkileşimi, etkin bir değerlendirme ve müdahale yaklaşımını ortaya koymayı zorunlu kıldığı belirtilerek “Bu becerilerin ise Açıköğretim programları yoluyla kazanılabilmesi mümkün değildir” denildi.

Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi bünyesinde yer alan Açıköğretim Çocuk Gelişimi Bölümü Lisans Programına kayıtlı öğrenci sayısının YÖK verilerine göre 80 bini geçtiği belirtilen açıklamada, “Bu kapsamda en az öğrenci alınan Gazetecilik uzaktan öğretim programı öğrenci sayısının 190 katından fazladır. Açıköğretim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü’nün yaklaşık olarak 80 binin üzerinde olan kayıtlı öğrenci içerisinden nitelikli ve donanımlı bir şekilde meslek elemanı yetiştirme, yetişen meslek elemanlarına rehberlik edecek sayıda öğretim elemanı sağlama ve uygulamalı bir alan olan Çocuk Gelişimi Bölümü için yeterli ve nitelikli uygulama alanları oluşturma noktasındaki belirsizlikleri ve bu süreçte açılacak olan diğer Açıköğretim Fakültelerinden gelecek öğrenci sayılarının da eklenmesi ile ortaya çıkacak olan tablo kaygı verici bir hal almaktadır” denildi.

"ÇOCUK GELİŞİMİ MESLEK ELEMANLARI ARASINDA İSTİHDAM YIĞILMASINA YOL AÇAR"

Ülkede 30 üniversitenin Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde yer alan ve yıllardır meslek elemanı yetiştiren Çocuk Gelişimi Bölümüne Açık Öğretim bünyesinde öğrenci alınmasının Çocuk Gelişimcilerin mesleki kimliklerini de zedelediği ifade edilen açıklamada şöyle denildi: “30 Sağlık Bilimleri Fakültesi çatısı altında meslek elemanı mezun eden Çocuk Gelişimi Bölümü’nün mevcut mezunları ve bu fakültelerden mezun olacak meslek elemanı adaylarının oranı alan ihtiyacını yeterince karşılayacak sayıdadır. Açıköğretim Fakülteleri’nden 4 yıl içerisinde verilecek olan mezun sayıları Çocuk Gelişimi Bölümü’nün 50 yıl içerisinde vermiş olduğu mezun sayısının neredeyse 16 katına denk gelecek olup mevcut olan ve istihdam edilmeyi bekleyen Çocuk Gelişimi meslek elemanları arasına dâhil olarak yığılmaya neden olacaktır. Ayrıca Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesinde yer alan Açık Öğretim Çocuk Gelişimi Bölümü, meslek alanının toplumsal olarak anne baba destek programı ya da meslek edindirme kursu gibi algılanmasına neden olmakta, sosyal medya ve benzer mecralarda “hobi” olarak okunulan bir bölüm olduğuna ilişkin izlenim oluşturulmaktadır. Ne var ki, Çocuk Gelişimi meslek alanı kanıta dayalı uygulamalar yoluyla bilimsel bulgulardan dayanak alan, erken tanı, müdahale ve gelişimsel destek uygulamaları başta olmak üzere sağlık alanında faaliyet gösteren, her ne koşulda olursa olsun çocuk ve ailenin yüksek yararı ile Türkiye’de uzun yıllardır çocuk ve ailelere yönelik koruyucu-önleyici hizmetleri sunan meslek gruplarının başında gelmektedir. Ülkemizde yürütülmekte olan erken tanı ve müdahale programları, gelişimi izleme ve destekleme çalışmaları ve hastaneler başta olmak üzere çeşitli sağlık kuruluşları bünyesinde yürütülmekte olan pek çok koruyucu ve önleyici aile-çocuk hizmetlerinde (yakın tarihte Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ve Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü iş birliği ile yürütülmekte olan Sağlıklı Hayat Merkezlerinde sunulan psikososyal destek programları gibi) dört yıllık örgün lisans programlarından başarıyla mezun olan Çocuk Gelişimcilerin sahadaki yansımalarını görmek mümkündür.”

"AÇIK ÖĞRETİMDE ÇOCUK GELİŞİMİ LİSANS EĞİTİMİNİN VERİLMESİ UYGUN DEĞİLDİR"

Çocuk Gelişimi Bölümü’ne kayıtlı öğrenci sayısının 80 binin üzerinde iken yine Açıköğretim Fakültesinde yer alan ve en az kayıtlı öğrenci sayısına sahip olan Gazetecilik Bölümü’nün kayıtlı öğrenci sayısının 190 katından fazla olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Çocuk Gelişimi Bölümü’ne katılı öğrenci sayısı neredeyse küçük ölçekli bir ilin nüfus ortalamasına yakındır. Uygulamaya dayalı bir alan olan Çocuk Gelişimi Bölümü’nün Açıköğretimde kayıtlı olan 80 binin üzerinde öğrenciye uygulama alanı tahsis etme, staj yapma imkânı sağlama ve yapılan staj uygulamalarına rehberlik edilmesi, staj yapan öğrencilere geri bildirim verilmesi ve uygulamaların niteliğinin denetlenmesi açısından da soru işaretlerine yol açmaktadır. Çocuk Gelişimi çalışma alanları her durumda çocuk ve aile ile yoğun ve yüz yüze etkileşimi, etkin bir değerlendirme ve müdahale yaklaşımı ortaya koymayı zorunlu kılmaktadır. Bu becerilerin ise Açıköğretim programları yoluyla kazanılabilmesi mümkün değildir. Bu nedenle Açık Öğretim Fakülteleri bünyesinde Çocuk Gelişimi lisans eğitiminin verilmesi uygun değildir.” (HABER MERKEZİ)