Narlıdere’deki kentsel dönüşüm projesinden halk şikayetçi: Mesele dört duvar değil
Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin’in 4 mahalleyi kapsayan kentsel dönüşüm projelerini halkla paylaşmadan Çevre ve Şehircilik Bakanlığıyla görüşmesi tepki çekti.
Fotoğraf: Evrensel
Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin’in 4 mahalleyi kapsayan kentsel dönüşüm projelerini halkla paylaşmadan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile görüşmesine tepki gösteren mahalleliler, “Yıllardır oy verdiğimiz yöneticiler tarafından yok sayılıyoruz. Bize şeffaf belediyecilik vadettiler ama muhatapsız bırakılıyoruz” dedi.
Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, Çatalkaya, Narlı, Atatürk ve 2. İnönü Mahallelerini kapsayan kentsel dönüşüm projeleriyle ilgili geçtiğimiz temmuz ayında Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Fatma Varank ile bir araya geldi. Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki kentsel dönüşüm mahallerinin ortak platformu Mahalleler Birliği’nin bileşeni Narlıdere Kentsel Dönüşüm Platformunu oluşturan mahalle dernekleri ve kooperatiflerinin temsilcileri bu buluşmaya tepki gösterdi. Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin’e “Mesele dört duvar değil” sloganlarıyla seslenen temsilciler, “Halkın olmadığı hiçbir proje, halka rağmen planlanan hiçbir çalışma bugüne kadar başarılı olmadı. Bizler istemediğimiz hiçbir çalışmaya izin vermeyiz” dedi.
"DERNEKLER KARAR MEKANİZMALARINA DAHİL EDİLSİN"
Çatalkaya Mahallesi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Haydar Esen, Narlıdere’de kentsel dönüşümün 2013 yılında başladığını söyledi. Aradan geçen zamanda hiçbir şeyin yapılmadığını belirten Esen, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin’e seslenerek; “Burada kentsel dönüşüm ile ilgili kurulmuş dernekler var ve karar mekanizmasına dahil edilmeli. Birlikte yapmaktan sonucun aktarılmasını değil, sürece katılmayı anlıyoruz. Başkan Ankara’ya gidiyor, ‘Projeler var’ diyor, bu durumun muhatabı dernekler olayı basından öğreniyor. Bir proje varsa bizimle paylaşılması, muhatap alınmamız” dedi.
"15 BİN İNSANIN GELECEĞİYLE OYNUYORLAR"
Çatalkaya Mahallesi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği yöneticilerinden Lütfi Doğan ise yerel yöneticileri etik yaklaşmadıkları için eleştirdi. Geçmiş Dönem Başkanı Abdül Batur’un, ‘Ankara ile görüştüm, evrakları gönderdim’ diyerek yıllarca halkı oyaladığını söyleyen Doğan, “Geçmiş dönem belediye başkanımız ‘Yaptım, ettim, hallettim’ dediği işlerin hiçbirini gerçekleştirmemiş. Şimdi İzmir’in başka noktalarında yaptıklarını başarı olarak anlatıyor. 15 bin insanın duygularıyla, gelecekleriyle, nasıl oynayabilirsin? ‘Sizinle birlikte çözeceğiz’ dediler. Biz zorlamadan hiçbir sürece müdahil edilmedik. Nerede şeffaflık, nerede demokrasi?” diye sordu.
"EN TEMEL HİZMETLERİ BİLE VERMİYORLAR"
Çatalkaya Mahallesi’nde yaşayan Bülent Şahanlı ise mahallenin 6306 sayılı Kanun çerçevesine sokulmasından bu yana doğru düzgün hizmet alamadıklarını söyledi. Aile sağlığı merkezi, altyapı, yol gibi birçok hizmetten yurttaşın faydalanamadığını aktaran Şahanlı, “Yaptığımız her görüşmede, sorunların çözüleceği söyleniyor ama bu olmuyor. Bir an önce muhatap alınmamız gerekiyor. Fakat son toplantımızda bize biraz da AKP’ye gidin dendi. Peki yetki onda mı? Biz halk olarak gücümüzü kaybetmek istemiyoruz, üyelerimiz var üyelerimiz de artık yaka silkmeye başladı. Fakat mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.
"SÖZLER TUTULMUYOR"
Kentsel dönüşüm içine alınan İnönü Mahallesi’nde yaşayan Haydar Şavlı, yöneticilerden umudunu kestiğini söyledi. “Her şeyden önce burada kentsel dönüşüm olacaksa halk ile halkın kurduğu dernek ve kooperatiflerle çözülmesi gerekir. Fakat kimse bu yolu tutmuyor, bir bilgi alışverişinde bulunulmuyor. Dernek olarak İzmir Büyükşehir Belediyesiyle de görüşmüştük. Onun da verdiği sözler vardı, ‘Her ay toplantı yapacağız, bu sorunu beraber çözeceğiz’ denildi. Fakat bu söz de gerçekleşmedi.”
"MECLİSTEKİ MÜTEAHHİTLER HALKI DÜŞÜNMEZ"
Atatürk Mahallesi Kentsel Dönüşüm Derneği Yöneticisi Murat Kaplan ise mahallelerinin sorunlarını yöneticilere taşıdıklarını ancak hiçbir sorunun çözülmediğini belirtti. Belediye meclis üyeleri arasında müteahhitlerin sayı olarak çok olmasını eleştiren Kaplan, “Bunlar halkın çıkarlarını düşünür mü? Biz de arkadaşlarımızla görüşerek hiçbir komşumuzun mağdur olmadığı bir çözüm yolunu bulacağız dedik. Fakat zaten kentsel dönüşüm, kentsel bölüşüm olmuş durumda. Biz bu halkın çıkarlarını kimseye peşkeş çektirmeyeceğiz. Karar mekanizmasında yer alacağız. Mağduriyetin önüne geçilmesinin tek yolu, bu işin halkın temsilcileri olan mahalle dernekleriyle birlikte yapılması” diye konuştu.
"YER BİZİMSE, HAK BİZİMSE SÖZ DE BİZİM OLMALI"
Çatalkaya Konut Yapı Kooperatifi Başkan Zeynal Kolçak, Narlıdere de kentsel dönüşümün bir yılan hikayesine döndüğünü söyleyerek, yaşananları şöyle anlattı: “Çocukluğumuzun, yetişkinliğimizin geçtiği bu mahallede belki de hayatımızın son demlerini de yaşayacağız. Buralarda en büyük sıkıntımız elbet kentsel dönüşüm. 2013’te öğrendik, afet riski nedeniyle kentsel dönüşüme uğraması gerektiğini. Tapulu alanlar için dernek şeklinde, tapusuz alanlar için kooperatif şeklinde örgütlendik. Belediyelerin 5 yıllık planları olur. İlk 6 aylık sürede mahalleler birliği olarak önerimizi sunduk buraya. Çatalkaya’daki 115 konut alanının imar bölgesi alanında olmadığı, askeri bölge olarak görüldüğü söylendi. Tapu hakları 2981 ve 4706’ya göre imar barışı süreci de vardı, imar affını gerçekleştirdi. Kendi bulunduğumuz yerlerde de imar barışı için Çevre ve Şehircilik Bakanlığına dilekçe verdik. Belediye başkanımız kooperatifleri ve dernekleri dışarıda bırakıyor. Belediye bu sorunları çözecekse, muhatabı biziz. Yani yer bizimse, hak bizimse, söz de bizim olmalı. Fakat ‘Birlikte yapacağız, birlikte başaracağız’ lafları siyaseten çok söylendiği için biz birlikte yapacağından şunu anlıyoruz; masada herkes bir görev alır ve sorunu ortadan kaldırırız. Bizim karar sürecinde olmadığımız, hak gasbına uğrayacağımız hiçbir projeyi kabul etmiyoruz. Şeffaflıktan bahsediyorsak burada yaşayan insanlar planları görmek zorunda. Türkiye’nin hiçbir yerinde 6306 sayılı Kanun’la başarılmış halk nezdinde bir proje olmamıştır. Ama burada son sözü söyleyecek olan 4 mahalledeki insanlar olacaktır. Son olarak şunu söyleyebilirim, hak sahibi bizsek söz sahibi de biziz, mesele sadece dört duvar değil.”
Yerel yönetimlerin, bölge halkının CHP’ye gönül veren insanların oluşmasından doğan bir güvenle “sorun” yaratmayacağını düşündüklerinden rahat davrandığını belirten Kolçak, “Bizim oğlan hikayesi bu yaşadığımız. Halkın içinden bakarsanız bir sene içerisinde çözersiniz bu sorunu, rant gözüyle bakarsanız bu sorunu asla çözemezsiniz. Bizim bakış açımız barınma hakkı çerçevesindedir ve bu hak imar afları çerçevesinde yasal noktaya kavuşmuştur. 4706 ve 2981 sayılı Yasalar uygulanmadan burada kentsel dönüşüm gerçekleştirilemez. Eğer bu yapılmazsa Narlıdere’de kentsel dönüşüm tozlu raflarda kalmaya devam edecektir” dedi.
"BELEDİYEDE BİZİM İÇİNDE OLDUĞUMUZ BİRİMLER KURULSUN"
2. İnönü Mahallesi kentsel dönüşüm komitesinde yer alan Celalettin Göztepe de, kentsel dönüşüm süreçlerine halkın dahil edilmemesini eleştirdi. “Burada 50 yıldır emek veren, kahrını çeken insanların yasal temelde hakları var” diyen Göztepe sözlerini şöyle sürdürdü: “Fakat bazı gecekondu sahiplerini bu işin dışında bıraktılar. Bunun en büyük örneği toplam 43 hektarlık alanın içine alınmayan 12 hektarlık alandır. Bunun nedeni bu bölgede hanelerin çoğunun tapusuz olmasından yararlanmak istenmesidir. Netice bu 600 konutta yaşayanlar o mahallenin insanı, mahallenin bitişik alanı. Bu bölgedeki 600 hanenin durumu muallakta. Bu alandaki 30-40 ev yıkıldı, barakalara alındılar. Dediler ki onlara ‘Sizi yeni yapılacak evlere alacağız’ bunu demelerinin üzerinden 10 yıl geçti.”
Yöneticilerle görüşme taleplerinin, çoğu zaman “Yoğunluk var” denilerek reddedildiğini belirten Göztepe, “Başkan yoğun olabilir, fakat bir birim oluşturulur, o birim ile kooperatif ve dernek temsilcileri sürekli görüşme halinde olabilir. Bunlar olmayınca ‘Acaba bizden gizlenen bir şey mi var?’ sorusu akla geliyor. Bunların sorumluları idarecilerdir, bizim onları seçmemizin nedeni bunları bizim lehimize çözmeleri. Siz idareci olarak bazı yetkilere sahipsiniz fakat bunu başkaları lehine kullanırsanız bu işi hiç yapmayın. Bu dönemde belediye 600 konutun 1-2 adası üzerinde inşaat yapmak istiyor. Fakat bu etik olarak, hukuk olarak doğru değil. Bir komşu tapu sahibi olarak hak kazanıyor diğeri kazanamıyor. Hukuki açıdan da bu sorunun ada bölgesi ele alınarak çözülmesi gerekmektedir. Yani bu yapılanları doğru bulmuyoruz. Bu sorunun hukuk çevresinde çözülmesi için de hakkımızı arayacağız” dedi.
NARLIDERE BELEDİYESİ: "AÇIKLAMAYI SONRA YAPACAĞIZ"
Narlıdere’deki kentsel dönüşüm projesine dair mahalle temsilcilerinin ve mahallelinin Narlıdere Belediyesine yönelik iddialarını sorduğumuz Narlıdere Basın Müdürü Can Özlü, haber yayımlandıktan sonra cevap vereceklerini söyledi. (İzmir/EVRENSEL)