31 Ağustos 2020 16:50
/
Güncelleme: 1 Eylül 2020 04:28

Rusya'da Demokratik Suriye Meclisi ile Halkın İradesi Partisi anlaşma imzaladı

Rusya'ya giden Demokratik Suriye Meclisi (MSD) heyeti ile Halkın İradesi Partisi arasında Suriye’deki siyasi çözüme ilişkin anlaşma imzalandı. Ardından Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüşen MSD heyeti, “Görüşmede Suriyeliler arası diyalogun aktifleştirilmesi gündeme geldi” dedi. Türkiye Dışileri Bakanlığı ise "Sözde 'Suriye Demokratik Konseyi' unsurlarından oluşan grubun Rusya'ya davet edilmesini kaygıyla karşılıyoruz" açıklamasında bulundu.

HEYET CUMA GÜNÜNDEN BERİ RUSYA'DA

MSD heyetinin bir dizi temaslarda bulunmak için cuma günü Rusya’ya gittiği öğrenildi. Heyette MSD Yürütme Komitesi Başkanı İlham Ehmed, yardımcısı Hikmet Hebîb, Süryani Birlik Partisi Başkanı Senherîb Barsum ve MSD Mısır temsilcisi Sihanok Dibo yer aldı.

ANHA'ya konuşan Sihanak Dibo, ziyaretin asıl amacının Halkın İradesi Partisi ile imzalanacak anlaşma olduğunu söyledi.

ANLAŞMA İMZALANDI

Moskova’daki heyet, Suriye’deki siyasi çözüme ilişkin Halkın İradesi Partisi ile anlaşma imzaladı.

Heyette yer alan MSD Yürütme Komitesi Başkanı İlham Ehmed ile Halkın İradesi Partisi Başkanı Kadri Cemil, düzenledikleri ortak basın toplantısıyla anlaşmayı duyurdu.

TARAFLARDAN AÇIKLAMA

Kadri Cemil, MSD ile imzaladıkları anlaşmanın Suriye’de çözüm için önemli maddeleri barındırdığını söyledi.

İlham Ehmed ise imzalanan müzakerenin Suriye’de çözüm için yeni bir adım olduğunu vurgulayarak, “Suriye’deki tüm tarafların askeri çözüm yerine siyasi çözüme ağırlık vermesini umut ediyoruz. Artık anlaşmazlık ve savaşa son verilmeli, göçmenlerin evlerine dönmeleri ile tutukluların serbest kalmalarının önü açılmalıdır” diye konuştu.

LAVROV İLE GÖRÜŞME

Heyet ardından Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüştü. Görüşmeye ilişkin bilgi veren Hikmet Hebîb, “Suriyeliler arası diyalogun aktifleştirilmesi gündeme geldi” dedi.

ANHA'ya konuşan Hebîb, “Rusya Dışişleri Bakanı ile BMGK’nin 2254 sayılı kararına göre siyasi durumu ve projeleri tartıştık. Ayrıca Suriyeliler arası diyalogun aktifleştirilmesi de görüşmede gündeme geldi” ifadelerini kullandı.

Bakanlığın siyasi sürece Kuzey ve Doğu Suriye temsilcilerinin katılımı için destek olacağını, bu desteğin MSD ya da Özerk Yönetim düzeyinde olabileceğini belirten Hebîb, Bakanlığın, konuyla ilgili BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pederson’un yanı sıra Suriye’ye ilişkin diğer platformlarla diyaloga geçileceğini belirttiğini aktardı.

Hebîb görüşmeye ilişkin değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi:

“Görüşmede şunu anladık, Bakanlık, Suriye’de siyasi çözümün, halkların katılımının yanı sıra özellikle de Özerk Yönetim ve MSD’nin katılımı gerçekleşmeden mümkün olmayacağı görüşünde. Görüşmede Lavrov, Suriye’ye ilişkin siyasi sürece katılımın, MSD’nin hakkı olduğunu, Astana ve Cenevre gibi Suriye’ye ilişkin toplantıların, MSD’nin katılmaması durumunda eksik kalacağını söyledi.”

Hebîb görüşmede ayrıca Türkiye'nin müdahalesinin de ele alındığı bilgisini vererek, özellikle M-4 yolu üzerinde insansız hava araçlarıyla düzenlenen eylemlerin gündeme getirildiğini ifade etti.

Hebîb, Hesekê içme suyunun kesilmesi konusunun da Lavrov ile yaptıkları görüşmede ele alındığını ve Rusya’nın konunun takipçisi olacağını söyledi.

TÜRKİYE'DEN TEPKİ: KAYGIYLA KARŞILIYORUZ

Türkiye Dışişleri Bakanlığı ise "Sözde 'Suriye Demokratik Konseyi' unsurlarından oluşan bir grubun Rusya Federasyonu'na davet edilmesini ve Rus resmi makamları tarafından üst düzeyde kabul edilmesini kaygıyla karşılıyoruz" açıklamasında bulundu.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

"Terör örgütü PKK/YPG güdümündeki sözde 'Suriye Demokratik Konseyi' unsurlarından oluşan bir grubun Rusya Federasyonu’na davet edilmesini ve Rus resmi makamları tarafından üst düzeyde kabul edilmesini kaygıyla karşılıyoruz. Terörizmin tüm şekil ve tezahürleriyle mücadele etme ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün yanı sıra komşu ülkelerin milli güvenliğine de halel getirecek ayrılıkçı gündemlere karşı durma, Astana formatında bugüne dek düzenlenen yüksek düzeyli toplantılar sonunda yapılan ortak açıklamalarda kayıt altına alınan ortak bir taahhüttür. Nitekim, Astana garantörlerinin son olarak 25 Ağustos 2020 tarihinde Cenevre’de yaptıkları toplantı sonucu yapılan ortak açıklamada da gayrımeşru oluşumların bölücü gündemlerine karşı ortak tutum beyan edilmiştir. Rusya Federasyonu’ndan, Astana ruhuna ve Astana formatındaki toplantılarda yapılan taahhütlere uygun olarak hareket etmesini ve terör örgütü PKK/YPG iltisaklı oluşumların gündemine hizmet edecek adımlardan kaçınmasını bekliyoruz."

Öte yandan Türkiye'nin bu konudaki tepkisinin, siyasi istişareler için Moskova'da bulunan Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal başkanlığındaki heyet tarafından Rus makamlara aktarılacağı belirtildi. (DIŞ HABERLER)

Evrensel'i Takip Et