Burhan Kuzu'nun uyuşturucu baronunun tahliyesiyle ilgili yargılandığı dava ertelendi

İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti'nin tutuksuz yargılanması için nüfuzunu kullandığı iddiasıyla hakkında "Nüfuz ticareti" suçundan dava açılan eski milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu'nun yargılanmasına başlandı.

İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya Burhan Kuzu, rahatsızlığı sebebiyle gelmezken, avukatları Funda Bıçak ve İlhami Sayan hazır bulundu. Hakim, iddianamede "müşteki" sıfatı bulunan Orhan Ünğan'ın dava konusu iddianameyle bir irtibanın bulunmadığını, şikayetinin soruşturma aşamasında yetkisizlik verilerek Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'na gönderildiğini belirterek "müşteki" sıfatının "ihbar eden" sıfatı olarak değiştirildiğini tutanağa geçirdi. Hakim ayrıca İstanbul Sulh Ceza Hakimi C.Ö. hakkında Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesine birleştirme önerisinde bulunulduğu, ancak iddianamenin iade edilmesi nedeniyle birleştirme önerisi hakkında herhangi bir değerlendirme yapılamadığını belirtti.

DURUŞMAYA SAĞLIK NEDENİYLE GELMEDİ

Söz alan sanık avukatı Kuzu'nun avukatı İlhami Sayan, müvekkilinin rahatsız olduğunu, bağışıklığının zayıf olduğunu ve kalabalığa karışmaması gerektiğini belirterek duruşmaya gelemediğini buna ilişkin mazeret dilekçesini sunduklarını belirtti. Avukat Sayan, "İstanbul eski Sulh Ceza Hakimi hakkındaki dosya, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'ne iş bölümü yönünden yetkisizlik verilerek gönderilmiştir. Biz de birleştirme önerisine katılıyoruz. Somut dosyadaki suçlamalarla bahsi geçen hakim hakkındaki iddialar birbiriyle ilintilidir. Bir terazideki kefe gibi birbiriyle bağlantılıdır. Bu olay sebebiyle ya ilgili hakimin bir hatası ya da Burhan Hoca'nın araması ile böyle bir olay meydana gelmiştir. Müvekkilimin suçsuzluğunun ortaya çıkması bakımından dava dosyasının Yargıtay 9. Ceza Dairesinde yeniden birleştirme önerisinde bulunulmasını talep ediyoruz" dedi.

BİRLEŞTİRME ÖNERİSİ İÇİN YENİDEN YAZI YAZILACAK

Mahkeme, sanığın raporunu dikkate alarak mazeretli sayılmasına karar vererek bir sonraki celse hazır edilmesi için avukatlarına ihtarda bulundu. Mahkeme, Yargıtay'daki dosyayla dava konusu dosyanın birleştirilmesi için yeniden ilgili mahkemeye müzekkere yazılmasına karar verdi. Duruşma 19 Ocak'a ertelendi.

İDDİANAMEDE NE VAR?

İddianamede, şüpheli Burhan Kuzu'nun uzun yıllar anayasa hukuku öğretim üyesi olarak görev yapması, üstlendiği konumlar gereği, hukuk ve yargı camiasında tanınırlığı ile nüfuzunun bulunduğu belirtilerek, “Anayasa'nın 138/2 maddesinin ‘Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz' amir hükmünün bulunduğu” hatırlatıldı.

Burhan Kuzu ifadesinde Zindaşti’yi tahliye eden hâkimi aradığını kabul etmişti. Kuzu’nun ifadesinde “Eski bir öğrencim olan Zindaşti’nin avukatı İlker, uzman görüşü şeklinde hukuki mütalaamı mahkeme hâkimine bildirmemi istedi. Talimat ve telkinde bulunmaksızın düşüncemi iletmek amacıyla Cevdet Özcan’ı telefonla aradım. Eğer delil yoksa tutuklanmanın bir tedbir olduğunu serbest bırakılabileceğini söyledim” dediği ortaya çıkmıştı.

HTS kayıtları ise Kuzu’nun Zindaşti’yle kendisinin dediği gibi bir kere değil, birçok kere görüştüğünü ortaya koymuştu. Twiter’dan “Kuzu ile kaç kere ve niçin görüştünüz?​” sorusunu yanıtlayan Zindaşti, “Ben yamyam değilim ki herkes ile görüşme hakkım var” demişti.

Daha sonra Kuzu'nun Zindaşti ile aynı masada yer aldığı fotoğraflar ortaya çıkmıştı.

Tepkilere “Yargıya baskı yapabileceğimi nasıl düşünürsünüz, sadece hâkimi aradım” diyerek yanıt veren Kuzu, Zindaşti’yi ‘uyuşturucu taciri’ olarak tanımadığına, gerçek kimliğini serbest bırakılıp kaçtığıyla ilgili haberleri okurken fark ettiğini iddia etmişti. (HABER MERKEZİ)