İşçi mektubu: Bir arada olduğumuzda korkuya yer yok
"Ekonominin işçi sınıfı nezdinde en kötü olduğu dönemde çoğu belediyenin yönetimleri işçilerinin TİS (toplu iş sözleşmesi) yapmasını istemiyor.”
Fotoğraf: Fırat Turgut / Evrensel
Bakırköy Belediyesinden bir işçi
Merhaba Evrensel okurları ve işçi arkadaşlar;
Ben İstanbul Bakırköy Belediyesinde teknikerlik yapan taşeron bir işçiyim.
Pandemide uygulanan kısa çalışma ödeneği ne yazık ki kamu kurumu olan belediyeleri de vurdu. Yazık çünkü kamu kurumlarında hizmet durmaz ve buna rağmen hemen hemen bütün İstanbul belediyeleri başvurdu.
Bu yetmezmiş gibi ekonominin işçi sınıfı nezdinde en kötü olduğu dönemde çoğu belediyenin yönetimleri işçilerinin TİS (toplu iş sözleşmesi) yapmasını istemiyor, hatta belediye şirketlerinin adlarını değiştirerek ve sendikalara dava açarak işçilerin hak kaybı yaşamasına çalışıyor. Bu belediyelerden biri de Bakırköy Belediyesi. Bu yetmezmiş gibi en ufak bir işçi grubunun kendi arasında sendika hakkında ya da TİS hakkında konuştuklarında onlara mobbing uyguluyor. Bu içler acısı ve üzücü durumun karşısında sendika, toplu iş sözleşmemizin önündeki engellerin kaldırılması ve esnek çalışma modeline karşı, 14 Eylül 2020 Pazartesi günü saat 12.00’de Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda eylem yapacağını söyleyerek çağrıda bulundu.
Bunun akabinde 10 Eylül Perşembe günü iş çıkışı saatinde toplantı yaptı ve toplantıda belediye yönetimi ne kadar zorlarsa zorlasın ne kadar baskı uygularsa uygulasın yine de TİS’in yapılacağı, hatta sözleşme taslağının yüzde 90 oranla bittiği söylendi. Aynı zamanda bu taslaktaki maddelerin kabul edilmesinin işçilerin pazartesi günü meydanda yapacağı eylemin kuvvetiyle doğru orantılı olacağı söylendi. Toplantının sonlarına doğru Genel-İş Sendikası 2 No’lu Şube Başkanı işçilerin sorularını yanıtladı. Genel olarak sorulara bakıldığında bazı işçilerin doğal olarak korkuları ya da çekingen olduklarını gözlemlemek mümkün ama Türkiye işçi sınıfı tarihine bakacak olursak bilmeliler ki işçiler sınıf bilinciyle bir arada olduğunda, işçilerin işverenden değil işverenin işçilerden korktuğu görülmüştür.
