8 Ekim 2020 18:04
/
Güncelleme: 9 Ekim 2020 11:09

İskender Bayhan: Azerbaycan politikasının sonu da Suriye’nin sonundan farklı olmaz

Gazeteci İskender Bayhan, Azerbaycan ve Ermenistan arasında devam eden çatışmaları Zeliş Irmak'ın sunumuyla Gündem Özel'de değerlendirdi.

İskender Bayhan'ın değerlendirmelerinden satır başları şöyle:

Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki sorun yeni değil. Dağlık Karabağ’ın statüsünün değişmesi ve 80’lerin sonunda Glastnost veya Perestroyka SSCB’nin dağılması açısından ki Gorbaçov döneminde atılan adımlar bu çatışmanın başlangıç tarihi olarak kabul edilebilir. İki hafta önce başlayan çatışma, bu 30 yılın biriktirdiği sorunların üzerine yükseldi. Temelinde de SSCB’nin Glastnost veya Perestroyka ile birlikte tamamen dağılmasının ardından o bölgede, Sovyetlerin başında oluşturulan otonom ve özerk cumhuriyetler bölgelerinin kaderinin ne olacağı, bunların yeniden nasıl şekilleneceği üzerine yeniden paylaşım çatışması üzerine çıktı. Böyle ortaya çıktığı için de bugün de çözülmüyor, çözülmeyecek.

Ermenistan, Azerbaycan çatışmasını taraflardan hangisi kazanırsa kazansın yine de çözülmeyecek. Çünkü esas mesele, sorunun çıkış kaynağının bugün devam etmesinin de nedenlerini oluşturuyor. Başta Ermenistan ve Azerbaycan olmak üzere hem dünyadaki emperyalist güçlerin hem de Türkiye gibi bölgesel düzeyde güç sahibi olan devletlerin burjuva hükümetlerinin politikaları, yaklaşımları yağma, buraları pazar alanı olarak görme buraları nüfuz alanı olarak görme yaklaşımı olduğu sürece çözülmeyecek. Bu topraklar kimin kime ait sorusunun yanıtı esas olarak bu pazarları kim paylaşacak, kim yağmalayacak, kim sömürecek yanıtıyla birlikte tartışılmalı. Buralarda kimler yaşıyor, buralarda yaşayan halkların çıkarı ne? Bu topraklarda barış içerisinde bir arada nasıl yaşarlar diye soru sorup çözümlerde buna göre aranamadığı için Azerbaycan mı haklı, Ermenistan mı haklı meselesine geliyor.

Dağlık Karabağ Azerbaycan’ın içinde özerk bir bölge. Orada Ermeni nüfus çoğunlukta, Azeri nüfus azınlıkta ve eskiden işçi demokrasisi döneminde -çok mantıklı olarak- Azerbaycan Sovyeti’nin içindeki Ermeni nüfusunun yoğun olduğu bu bölge özerk bölge ilan edilip Azerbaycan Sovyeti’ne bağlanıyor. Bu şekilde çözülen bir sorundan sonra 70 yıl hiç çatışma yaşanmıyor. Karabağ paylaşım çatışmalarından sonra Ermenistan, Dağlık Karabağ ile kendi sınırı arasındaki Azerbaycan topraklarını da kendi denetimine alıyor. Sorunun bu temelde çözülmeyeceği o zamandan belli. Bunun üzerine Azerbaycan, bu aradaki kendi topraklarını geri alıp, Dağlık Karabağ’ı da kendine bağlayıp bu sorunu çözeceğini iddia ediyor.

TÜRKİYE DÖRT TARAFI SAVAŞLARLA ÇEVRİLİ BİR COĞRAFYA HALİNE GELDİ

Türkiye dört tarafı savaşlarla çevrili bir coğrafya haline geldi. Azerbaycan Ermenistan konusunda da Türkiye’nin burjuvazisi buraları kendi toprağı olarak görüyor. Kimisi eski Osmanlı bakiyesi diye bakıyor, Erdoğan zaman zaman daha da ileri gidiyor, Selçuklu döneminden başlatıyor Türklüğü. Geldiğimiz noktada da Azerbaycan bu bölgeyi denetim altına alması için Türkiye tarafından hem silah desteği hem de ekonomik olarak teşvik ediliyor. Türkiye’de Erdoğan hükümetinin çok sevdiği iki slogan var. Birisi, iki devlet bir hükümet. (Suriye için söylenirdi bu. Şimdi Suriye’nin halini görüyoruz) İkincisi de iki devlet tek millet. (Azerbaycan için söyleniyor) Bu bela bir slogan. Hem Azerbaycan halkının hem Ermenistan halkının hem de Türkiye halklarının başına bela bir slogan. Bu sloganla siz barış elde edemezsiniz. “İki burjuva devlet ve tek millet” olacak. Türkiye bunu aynı zamanda iki devleti ilerde tek devlete indirme bakış açısıyla söylüyor. Bu politikanın sonu da Suriye’de gelinen noktadan farklı olmaz.

BU İŞ KİMİN ÇIKARINA HİZMET EDİYOR?

Bu politikanın devamı olarak, ırkçılık, milliyetçilik, halklar arasında düşmanlık tohumlarının daha da köklü hale gelmesi gibi sonuçlar var. Aynı zamanda halklar arasında yoksulluk, açlık ve gelecek açısından daha büyük bir yıkım hatta daha büyük bir yozlaşmaya varabilecek bir hatta sokuluyor.

Azerbaycan halkının da Ermenistan halkının da yakın bir gelecekte Sovyetlerin çözdüğü gibi bir çözümleri yok. Bu düşmanlığı bu temelde kısa vadede ortadan kaldıracak bir durum gözükmüyor. Ama en azından kısa vadede kendi ülkelerinin burjuvazilerine karşı mücadele edip, kendi sınıf kardeşleriyle karşı barış ve bir arada duygusu geliştirecek bir hatta yürümeleri lazım.

Halkların bu kışkırtmalara karşı soracağı ilk soru tayin edici olacaktır: Bu iş kimin çıkarına hizmet ediyor? Ermenistan, Azerbaycan ve Türkiye burjuvazisi kendi halkının acı çekmesinden rahatsız değil. (WEB TV)

Evrensel'i Takip Et