Koç Üniversitesi Lisansüstü Öğrencileri: Zorla yurtlara taşınma kararı durdurulsun
Koç Üniversitesi bünyesindeki lisansüstü öğrenciler ve asistanlar, üniversitenin tahsis etmiş olduğu evlerden zorla çıkarılarak yurtlara sevk edilmek istenmelerine tepki gösterdi.
Fotoğraf: Google Street View
Koç Üniversitesi, lisansüstü öğrencilerin ve asistanların üniversitenin tahsis etmiş olduğu evlerden çıkarılarak zorla Batı Kampüsü yurduna sevk edileceğine dair kararını açıkladı. Bazı öğrencilere evlerini 3 gün içerisinde terk etmeleri yönünde e-posta gönderildiğini belirten öğrenciler, “Salgın koşullarında can sağlığımızı tehlikeye atacak bu kararın durdurulmasını talep ediyoruz” diyerek karara tepki gösterdi.
“400 ÖĞRENCİ YURTLARA YERLEŞTİRİLECEK”
Koç Üniversitesi lisansüstü öğrencileri ve asistanları tarafından yapılan açıklamada, söz konusu evlerde kalma haklarının sözleşmeyle güvence altına alınmış olduğu belirtilerek “Taşınma işleminin esas muhatabı olan biz öğrenci/asistanlar karar alma sürecine dahil edilmeyi talep ettik ve sürecin olabildiğince şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiğini önemle vurguladık. Bu talebi daha görünür kılmak adına yaşadığımız durumu sosyal medya aracılığıyla kamuoyu ile paylaştık. Okul yönetimi ısrarlı çabalarımıza rağmen her nedense bizleri yok saymayı uygun gördü. Görüşme isteğimizi yanıtsız bırakan yönetim, tepeden inme bir kararla taşınma planını duyuracağını ilan etti. 6 ve 7 Ekim 2020 tarihlerinde fakülteler ile düzenlediği görüntülü toplantılarda, evlerin kapatılacağını ve neredeyse 400 öğrenci/asistanın Batı Yurtlarına yerleştirileceğini doğrulamış oldu” denildi.
“İKNA EDİCİ BİR AÇIKLAMA YAPILMADI”
Yönetim, taşınma planının bir sağlık komitesinin onayıyla karara bağlandığını öne sürereken öğrenci ve asistanların açıklamasında şöyle denildi: “Koronavirüs salgınının hızla yayılmaya devam ettiği bu kritik dönemde, alınan kararın hangi bilimsel gerekçelere dayandırıldığı konusunda bizlere ikna edici herhangi bir açıklama yapılmadı. Toplantıda bu sürecin aralık ayının sonuna kadar tamamlanacağı ve taşınması planlanan öğrencilere kararın en az 10 gün öncesinden bildirileceği ifade edildi. Hemen sonrasında bazı arkadaşlarımıza evlerini 3 gün içerisinde boşaltmaları gerektiğine ilişkin e-posta atılması ise, endişelerimizde ne denli haklı olduğumuzun kanıtıdır.”
“HAYATİ TEHLİKE ALTINDA YAŞAMAK ZORUNDA KALACAĞIZ”
400’e yakın kişinin yaşaması beklenen binalarda fiziksel etkileşimin yoğun yaşanacağının açık olduğu vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Yönetim, yurt planlamasında alınan önlemlere ilişkin detaylı bir açıklama yapmaktan kaçınmaktadır. Olası bir salgın durumunda ise sadece karantina alanı olarak kullanılacak bir binanın tahsis edileceği ve bu binada doktorların hazır bulunacağı bilgisi paylaşıldı. Karantina binasının kapasitesine, tıbbi müdahale imkânlarına ve görevli olacak sağlık personelinin sayısına dair net bir bilgi sağlanmadı. Ayrıca, bu toplantılarda üniversite yönetiminin yurt düzenine ilişkin çelişkili ifadeler ortaya koyması, yaşadığımız güvensizliği ve kaygıyı artırmaktadır. Bu şartların sağlığımızı an be an tehdit edeceğini ve hatta hayati bir tehlike altında yaşamak zorunda kalacağımızı düşünmekteyiz.
Okul yönetimi, yurt yerleşkesine taşınma kararını bizlere sözüm ona bir seçenek olarak sunmaya çalışmakta. Fakat kabul etmediğimiz takdirde cüzi bir maddi destek sağlayacağını ilan etmiştir. Kampüse yakın olan evlerimizde yaşamaya devam etmek için ödememiz gereken kira ve ek masrafları karşılamak için bu destek katiyen yeterli değildir. Ortada bir seçenek esasen yoktur, taşınma süreci bir dayatmaya dönüşmüştür. Çoğu öğrenci/asistan için yurda taşınmak bir zorunluluk haline gelmiştir.”
“BU DAYATMAYI KABUL ETMİYORUZ”
Gelişigüzel kotarılan taşınma planının sağlık sebepleri dolayısıyla kararlaştırıldığına inanmadıklarını ifade eden öğrenci ve asistanlar şöyle dedi:
“Yaklaşık iki ay önce Rektörümüz Prof. Dr. Umran İnan 5 Ekim 2020 tarihinde kampüsün açılacağını ilan etmişti. Yüksek Öğretim Kurumu, salgının seyrinin riskli bir seviyeye ulaştığını gözlemleyerek üniversitelere bir öneri manzumesi iletti. Koç Üniversitesi ise bu önerge doğrultusunda 2020-2021 Akademik Yılı Güz Döneminde kampüsü kapalı tutmaya karar verdi. Hal böyle iken, lisans öğrencilerinden yurt konaklaması için elde edilmesi öngörülen kaynak akışı gerçekleşmedi. Dolayısıyla bu durum, taşınma planının ne yazık ki maddi kaybı telafi etmek adına yapılmış kaba bir tasarruf hesabından öteye gitmediğini açık etmektedir.
Koç Üniversitesi’nin sürdürdüğü bilimsel faaliyetlerin yükünü üstlenen; ulusal ve uluslararası alanda saygıdeğer bir konuma erişmesine büyük katkı sağlayan biz öğrenci/asistanlar bu dayatmayı asla kabul etmiyoruz. Salgın koşullarında can sağlığımızı tehlikeye atacak bu kararın durdurulmasını talep ediyoruz.” (HABER MERKEZİ)