19 Ekim 2020 04:30

Maskeden sonra aşı krizi

Maske organizasyonunu eline yüzüne bulaştıran bakanlık, şimdi aşı uygulamasında da aynı beceriksizliği gösterecek. Hiç kuşkum yok.

Fotoğraf: Pixabay

Fatih Sürenkök
Fatih Sürenkök

Türkiye’de her anımızda bir olay olduğu gerçeği ve unutma yeteceğimizin de fazla olması nedeniyle, küçük bir hatırlatma ile başlayacağım yazıma. Nisan ayında başlayan, bana göre hala da devam eden maske krizini hatırlıyorsunuz değil mi? Peki, aylarca nasıl sürdüğünü ve nasıl çözümlendiğini hatırlıyor muyuz? Maske satışının yasaklanmasını, PTT aracılığı ile gönderilmesini, eczaneden 5’er tane verilmesini... Ve tüm bunlara, tüm kargaşalara sağlık bakanlığının neden olduğunu... Bakanlığın bu konuda da yaptığı beceriksizliği...Tüm bunları neden anlattım? İki nedeni var. Birincisi, ikinci dalga gelmekte değil, geldi bile. Kentimizde, evimizde. Tekrar hepimiz için maske ve kişisel koruyucu ekipman ihtiyacı fazlasıyla olacak. Temin etmekte sıkıntı çekeceğimiz kesin, tedbirimizi almamız gerekiyor. Kimsenin bize faydası yok. İkincisi, ülkemize bugünlerde gelmek üzere olan mevsimsel grip aşısı. Bu aşının gelişi ve aşı yapılacak kişilerin doğru seçilmesi. Maske organizasyonunu eline yüzüne bulaştıran bakanlık, şimdi aşı uygulamasında da aynı beceriksizliği gösterecek. Hiç kuşkum yok.

2019 yılında, bir milyon 200 bin doz aşı gelmiş ve yurttaşlara uygulanmıştı. Uzun zamandan beri, sağlık bakanlığı 65 yaş üstü kişilere ve kronik hastalığı rapor ile kanıtlanmış hastalara, grip aşısı Aile Sağlığı Merkezlerinde ücretsiz yapılmaktaydı. Bu yıl, pandemi nedeniyle grip aşısının önemi daha da artınca, eczanelere yoğun bir baskı başladı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türk Eczacıları Birliği (TEB), günlerdir sağlık bakanlığına çağrı yapıyor. Gelecek aşıların organizasyonunu birlikte yapalım diye. Çünkü, sağlık bakanlığının açıklamalarına göre; gelen aşılar, daha önceki yıllarda olduğu gibi 65 yaş üstü, kronik hastalıkları olan kişiler ve sağlık çalışanlarına yapılacaktı. Sayılan bu özellikteki yurttaş sayısı 10 milyonun üstünde. Sadece sağlık çalışanı sayısı 1 milyona yakın. Pekala, gelecek aşı dozu ne kadar? TEB’nin açıklamasına göre 1.5 milyon doz. Bu kadar aşı kime yetecek?65 yaş üstüne mi?Kronik hastalığı olanlara mı?Sağlık çalışanlarına mı?Öncelik kime?

TTB de, TEB de bakanlıkla görüşmek istiyor. Çünkü, maskede olduğu gibi bir kaos yaşanacak. Zaten pandemiden yorulmuş ve korkmuş topluluk, bunu yaptırmak şartmış gibi düşünüyor. Eczanelere yığılacak ve ciddi sıkıntılar oluşacak. Aşı karaborsası yaratılacak ve paran kadar sağlık gibi, paran kadar aşı alabileceksin. Tüm bu olumsuzlukların yaşanmaması için bakanlığın, hiç olmazsa bu konuda şeffaf bir çalışma göstermesi gerekiyor. Hiç vakit geçirmeden, TTB ve TEB ile bir araya gelerek aşı yapılacak hedef kitle doğru belirlenmeli ve yapılmaya başlanmalıdır. Yoksa gelen 1.5 milyon aşı, başta Cumhurbaşkanlığı ve diğer bakanlıkların çalışanları ile yakınlarına, sağlık bakanlığına gücü yeten partili ve tarikat mensuplarına gidecek. Bir de parası olanlara tabi ki.

Sağlık bakanı, tek tek aşıların kime yapılacağını ve sonrasında da kimlere yapıldığını açıklamak zorunda. Eğer, yukarıdaki özelliklere sahip olmayan tek bir partili ya da tek bir bakana bile aşı yapılırsa; bunun hesabı, tıbbi etik ve görevi kötü kullanmaktan soruşturulmalıdır. Sayın Sağlık Bakanı, neden bilmediğiniz bir işi yapmaya devam etmekte ısrarcısınız. Bakın, özel hastane yöneticiliğini çok iyi yapıyordunuz. Gidin, bildiğiniz işi yapın. Vicdanınız da, siz de rahat edin. Basın açıklamalarında da ne anlama geldiğini anlamadığımız cümleler kurmazsınız. Örneğin cumartesi günü söylediğiniz cümle gibi. “Açılan sınıflarda, açılmayanlara göre vaka düşüşü görüyoruz.” Bu Türkçe cümleyi anlayan varsa lütfen bana da anlatsın. Ancak haksızlık etmeyeyim, istifa etmenizin, halk açısından bir faydası olur mu? Sanmıyorum. Sizin yerinize gelen de AKP kafası ile aynı beceriksizliği yapacaktır.

Koronavirüs gibi mevsimsel grip de önce işçiyi ve yoksulu vuruyor. Tıpkı hakkını almak için Ankara’ya yürüyen Somalı madencilere, faşizmin vurduğu gibi. Yeraltında hayatını kaybedenlerin hesabı verilmeden, şimdi de emeği verilmeyenler gözaltına alınıyor.Her alanda; AKP yönetiminin haksız, hukuksuz, vicdansız yönetimine tanık oluyor ve yaşıyoruz. Ama her alanda da bunlara karşı mücadeleyi yükseltmekten başka çaremiz yok.Sağlıkla kalın.

Reklam
YAZARIN DİĞER YAZILARI