26 Ekim 2020 10:16

İnsan Hakları İzleme Örgütünden Osman Kavala açıklaması: Dava, siyasi amaçlı

İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Uluslararası Hukukçular Komisyonu: Osman Kavala ve Amerikalı akademisyen Henri Barkey hakkında açılan dava siyasi amaçlı ve hukuki güvenirlikten yoksundur.

Osman Kavala | Fotoğraf: DHA

Paylaş

İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) ve Uluslararası Hukukçular Komisyonu (International Commission of Jurists) tarafından bugün yapılan açıklamada, Osman Kavala ile Amerikalı akademisyen Henri Barkey hakkında Türkiye’nin anayasal düzenini ortadan kaldırmaya teşebbüs ettikleri ve casusluk yaptıkları iddialarını içeren iddianamenin siyasi amaçlı olduğunu ve hukuki güvenirlikten yoksun olduğunu ifade edildi.

Bu iki kişinin 15 Temmuz 2016 askeri darbe girişimine müdahil olduğunu ileri süren eden iddianamenin, Mayıs 2020'de kesinleşen ve Türkiye'nin Kavala'nın serbest bırakılmasına karar veren Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararına uymayı açıkça reddettiğini gösterdiği vurgulanan açıklamada; “İddianame, yalnız Kavala'nın haklarına yönelik devam eden ihlalleri sürdürmekle kalmıyor, aynı zamanda yeni ihlaller doğuruyor” denildi.

İstanbul’da bir mahkemenin, 8 Ekim'de iddianameyi kabul ettiği ve Kasım 2017'den bu yana İstanbul'da Silivri Cezaevi'nde bulunan Kavala ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan Barkey hakkında görülecek ilk duruşmanın tarihinin 18 Aralık olarak belirlediği hatırlatılan açıklamada İnsan Hakları İzleme Örgütü Avrupa ve Orta Asya Direktörü Hugh Williamson şöyle dedi. ”Osman Kavala ve Henri Barkey aleyhindeki yeni dava, Türkiye makamlarının mahkemeleri siyasi amaçlar için açıkça kötüye kullandıklarını ve ceza yargısının temel ilkelerini göz ardı ettiklerini gösteriyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Kavala'nın serbest bırakılması kararına uyulmaması, AİHM'in Türkiye'nin tutuklama ve yargılamayı bir insan hakları savunucusunu susturmak için kullandığı tespitini doğruladı.” 

Williamson 28 Eylül tarihli 64 sayfalık iddianamenin, Kavala ve Barkey'i, 20 yıla kadar hapis cezasını gerektirebilen "devletin güvenliği veya iç dış siyasal yararlar bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgileri siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin etmekle" (Türk Ceza Kanununun 328. maddesi) ve koşullu salıverme olmaksızın müebbet hapis cezasını gerektirebilen "Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırma veya bu düzen yerine başka bir düzen getirme veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemekle" (madde 309) suçladığına dikkat çekerek; “İddianame, daha önce hükümet yanlısı medyada dolaşan, Kavala ve Barkey'in casusluğa karıştığı ve 2016 askeri darbe girişimine müdahil oldukları yönündeki asılsız suçlamaları tekrar ileri sürüyor. İddianamede, onları herhangi bir suç faaliyetiyle ilişkilendirebilecek güvenilir bir delil bulunmuyor. (İddianamenin içeriği hakkında daha fazla bilgi aşağıda yer almaktadır.)

11 Mayıs'ta kesinleşen Aralık 2019 kararında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Kavala'nın Gezi protestoları ve 2016 darbe girişimi dolayısıyla tutuklanmasına esas alınan delillerin yetersiz olduğuna, Kavala'nın tutuklanması ve ona yöneltilen suçlamaların “onu bir insan hakları savunucusu olarak susturmak yönünde örtülü bir amaç taşıdığına" karar verdi. 3 Eylül'de, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Avrupa Mahkemesi kararlarının uygulanmasını denetleme görevi kapsamında, Türkiye hükümetine Kavala'nın serbest bırakılmasını sağlama talimatı veren bir karar verdi ve “Kavala'nın mevcut tutukluluğunun mahkeme tarafından tespit edilen ihlallerin bir devamı olduğuna dair güçlü bir karine olduğuna" işaret etti.

ICJ Avrupa ve Orta Asya Programı Direktörü Roisin Pillay, "Türkiye, Avrupa Mahkemesi’nin Kavala'nın derhal serbest bırakılması kararına uymakla yükümlüdür. Karar Kavala'ya açılan son dava kapsamındaki tutukluluğunu da kapsıyor" dedi. Pillay, “Yeni iddianame, Kavala'nın tutukluluğunu haklı çıkarmak için yeni bir iddia ileri sürmüyor. Türkiye'nin Kavala'ya karşı yürüttüğü yıldırma kampanyasını onu serbest bırakarak ve ona yönelik tüm suçlamaları düşürerek sona erdirmesi zorunludur" dedi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

65 yaş üzeri ve kronik hastalığı olanlar: Bize yapılmayan grip aşısı kime yapılacak?

SONRAKİ HABER

Dilovası Systemair HSK işçilerinin direnişi 8. gününde: 10 işçi işbaşı yaptı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa