İzmir'de mağaza çalışanı olan Sinem Müldür: Depremde çalışmaya devam ettik

Sinem Müldür
Mağaza çalışanı
İzmir

Deprem esnasında mağazanın içinde müşterilerle birlikteydik. Sallantıyı hissedince ben dışarı çıkalım diye bağırdım. Panik halinde içerideki kadınlarla birlikte dışarıya çıktık hemen. Ben 2 yıldır bu mağazada çalışıyorum, hiçbir deprem tatbikatı falan yapılmadı. Binaların arasında dükkanın kapısının önünde beklemeye başladık. Yakınlarımıza ulaşmaya çalışırken içeriye müşteriler girmeye başladı, patron da “Girmeyin deprem oldu” demedi. Patronlardan biri ailesinin yanına gitti biz de müşterilere bakmak için dükkana girdik. Biz kapıyı kapattık müşteri gelmesin diye diğer patron gitti kapıyı açtı. Bir de arada gidip ciroyu kontrol etti. Çünkü onun parası hepimizin canından kıymetli. Tüm gün o psikolojik baskıyla çalıştık.

Zaten biz sürekli çalışıyoruz. Pandemide de sürekli çalıştık. Patron bizi kısmi çalışıyoruz diye gösterdi pandemiden dolayı ama biz her gün 11 saat hatta bazen 13-14 saat çalışıyoruz. Patronun işine geliyor bu. Sigortamızı yarım yatırıyor, yemek ücreti kesiliyor. Kaybeden hep biziz. Zaten asgari ücrete çalışıyoruz. Pandemide de çalışıyoruz deprem oluyor o sırada da çalışıyoruz. Dükkan dışında beklerken kafamı bir kaldırdım her yer bina. Öleceğimizi düşünüyoruz, kaçacak bir yer yok ama yine çalışıyoruz. Akşam 19.00’a kadar bu düşüncelerle çalıştık. Normalde 22.00’de kapatıyoruz, patron baktı ki çarşıda herkes kapatıyor öyle kapattık. Bazı dükkanlar depremden hemen sonra kapattı biz de o sıralarda tartışırken patron yanımıza geldi “Siz de ne kadar korkaksınız sanki bir şey olacak, gitmek isteyen gitsin” dedi ama biliyoruz ki gidersek işten çıkartacak.