KESK şubeleri, emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle eylemler düzenledi

KESK şubeleri, OHAL Komisyonunun lağvedilmesi ve KHK ile işlerinden edilen emekçilerin işlerine iade edilmesi talebiyle her cumartesi yapacakları eylemlerin ilkini gerçekleştirdi.

ANTEP | “MAĞDUR OLAN TÜM KAMU EMEKÇİLERİNİN HAK KAYIPLARI KARŞILANMALIDIR”

KESK Gaziantep Şubeler Platformu, Yeşilsu Parkında basın açıklaması yaptı. Eğitim-Sen şube başkanı Ömer Parlakçı tarafından okunan açıklamada, OHAL Komisyonunun derhal lağvedilmesi gerektiği söylendi.

Kamuda ihraçların sürekli hale geldiğini ve OHAL döneminde Türkiye tarihinin en büyük kamu görevlisi tasfiyesinin yaşandığını söyleyen Parlakçı, 12 Eylül döneminde kamu görevinden çıkarılanlardan 26 kat fazla kamu emekçisinin ihraç edildiğini vurguladı.

İhraçları değerlendirmek üzere kurulan komisyonunun ve mahkemelerin yeterince hızlı olmadığını dile getiren Parlakçı, “Oyalama, diğer faşizan, hukuk dışı politikalarla da birleşerek işkenceye, cezalandırılmaya dönüştürülmüştür” ifadelerini kullandı.

Parlakçı, “Hukuksuz ihraçlardan dolayı mağdur olan tüm kamu emekçilerinin maddi, manevi hak kayıpları karşılanmalıdır. Bunlar gerçekleşinceye, ihraç kamu emekçilerinin mağduriyetleri giderilinceye ve hukuksuz ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine iade edilinceye kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.  (Antep/EVRENSEL)

ADANA | “OHAL KOMSİYONU OYALAMA MEKANİZMASI İŞLEVİ GÖRÜYOR”

Adana'da Şubeler Platformu, KHK mağduru kamu emekçilerinin iş cinayetlerinde ve hastalıkta ölüme, intiharlara ve göç yollarına sürükleyen OHAL Komisyonu’nun lağvedilmesini ve emekçilerin işlerine iade edilmesi talebiyle eylem yaptı. Basın metnini okuyan KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Fatma Sarıoğuz Güney, "Bu koşullarda sürecin daha fazla uzatılmaması gerekiyor. OHAL Komisyonu derhal lağvedilmelidir. Hukuksuzca ihraç edilenler derhal görevlerine iade edilmelidir” dedi.

İhraç kararlarına karşı hiçbir başvuru yolunun olmamasının yarattığı hukuki krizinin oyalama mekanizması ile aşılmaya çalışıldığını ifade eden Güney, onbinlerce başvuru ile karşılaşan AİHM’nin de içerisinde olduğu pazarlık sonucu oluşan bu oyalama mekanizmasının adının 685 Sayılı KHK ile OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu olduğunu ifade etti. Aradan neredeyse 4 yıl geçmesine rağmen Komisyon’un hala 16 bin 50 dosyayı karara bağlamadığını, karara bağladıklarının yüzde 88,5’ini reddettiğini dile getiren Güney, bu oyalama sürecinin insanların tedavi imkanı dahi bulamadığı yaşamına mal olan, kimini yatağa bağlayan sonuçlar doğurduğunu söyledi.  İncelemesi devam eden 16 bin 50 başvurunun 2 bin 441’inin KESK’lilere ait olduğuna dikkat çeken Güney, “Oransal olarak %15’e denk gelmektedir. Tüm başvurulardan hala %13’ünün karara bağlanmadığı göz önüne alındığında kalan dosyalar içerisindeki KESK’lilerin oranının yüksekliği bilinçli bir geciktirme ile karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir” dedi.

“EMEKÇİLER ÖLÜYOR, İNTİHARA VE GÖÇ YOLLARINA SÜRÜKLENİYOR”

Güney, KHK mağduru emekçilerin yaşadığı hak ihlallerine dair şunları söyledi:

“Kamu emekçilerinin hukuka uygun olarak kazanılmış sosyal ve ekonomik hakları, masumiyet karinesi ve savunma hakkı da ihlal edilerek idari tasarrufla hukuka aykırı olarak ellerinden alınmıştır. 20 Temmuz sonrasında özel kurumlardan ihraç edilenlerle birlikte toplam 150 bin kişi işinden edilmiştir. Bu süreçte yaklaşık 100 kişi intihar etmiş, 600 kişi çeşitli nedenlerle yaşamını kaybetmiş,30 kişi Meriç sularında boğulmuş, Türkiye ortalamasının 30 katı üzerinde KHK lılar arasında boşanma yaşanmış, KHK lılara tapuda şerh düşülmüş, kredi kartları iptal edilmiş ve hiç bir işte çalışmalarına izin verilmemiştir”

Bu koşullarda sürecin daha fazla uzatılmaması gerektiğini dile getiren Güney, “OHAL Komisyonu derhal lağvedilmelidir. Hukuksuzca ihraç edilenler derhal görevlerine iade edilmelidir. Hukuken de aklanan Barış Akademisyenlerinin başvuruları kabul edilerek işlerine, kürsülerine, öğrencilerine dönmelerinin önü açılmalıdır. Kamuda işe alımda ‘Güvenlik soruşturmaları’ adı altında yaşanan keyfilik, ayrımcılık ve haksızlıklara son verilmelidir” dedi.

Basın açıklamasına Adana KHK Platformu, İHD, EMEP, CHP, HDP yöneticileri ile HDP Adana Milletvekili Kemal Peköz destek verdi. (Adana/EVRENSEL)

MANİSA | HAKLARIMIZI ALANA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ

Manolya Meydanı'nda yapılan basın açıklamasında KESK Manisa Şubeler Platformu adına konuşan Eğitim Sen Şube Sekreteri Abdulkerim Uncu, "23 Ocak 2017 günü 685 sayılı OHAL KHK’sı ile iki yıllık süre içinde kamudan ihraç edilmiş yüz binlerce kamu emekçisinin ihraç başvurularını değerlendirmek ve karar altına almakla görevlendirilmiş komisyon aradan neredeyse 4 yıl geçmiş olmasına rağmen, hala 16.050 dosyayı karara bağlamamıştır. Karara bağladığı dosyaların %88,5’ini ise reddetmiştir" dedi.

"HUKUKEN HESABINI ER YA DA GEÇ VERECEKLER"

İktidarın en temel insani hak ve özgürlükleri yok sayarken, en ufak bir vicdani sorumluluk duymadığını belirten Uncu, "Oysa eminiz ki, iktidar ve onun atadığı komisyon tüm bu yaşananların hesabını vicdanen olmasa da hukuken er ya da geç verecektir. Çünkü aileleriyle birlikte yüzbinlerce insanın anayasal haklarının ellerinden alınarak açlık ve sefalete mahkûm ettirilerek sisteme biat ettirilmeye çalışılması insanlık suçudur ve bunun hesabını vereceklerdir. KESK’liler dün olduğu gibi bugün de iktidar politikalarına biat etmeyecek, boyun eğmeyecektir" diye konuşarak her Cumartesi daha da çoğalarak Manolya Meydanı'nda buluşacaklarını belirtti.

Basın açıklamasında söz alan ihraç öğretmenlerden Hatice Kızıldağ ise, "Haklarımızı alana kadar mücadele edeceğiz, Khk'lar gidecek biz kalacağız." Diye konuştu. (Manisa/EVRENSEL)