Pandemi sürecinde işçilerin servis haklarına sınırlama!
İzmir'de Devlet Su İşleri 2. Bölge Müdürlüğünde işçilerin servis haklarına tasarruf tedbirleri gerekçesiyle sınırlandırma getirildi. İşçiler pandemi sürecinde toplu taşıma araçlarını kullanıyor.
Tes-İş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Muharrem Ekim | Fotoğraf: Evrensel
Dilek OMAKLILAR
İzmir
Tes-İş İzmir 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Devlet Su İşleri 2. Bölge Müdürlüğünde çalışan işçilerin servis haklarına tasarruf tedbirleri gerekçesiyle sınırlandırma getirildi. Bu nedenle işçilerin birçok sorunla karşı karşıya kaldığını belirten Şube Başkanı Muharrem Ekim uygulamadan bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.
Tes-İş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Muharrem Ekim “DSİ 2. Bölge Müdürlüğünde çalışan üyelerimiz, 15 yıldır işyeri servisleriyle gidip gelirler. Karayolları Taşıma Yönetmeliğine göre, bulunduğu yerden 100 kilometre uzağa personel taşınır. İzmir Büyükşehir Belediyesi Servis Araçları Yönetmeliğine göre de bulunduğu yerden 100 kilometre uzağa personel taşınır. Toplu iş sözleşmemize göre de servis hakkımız var. 15 yıldır saydığım yönetmeliklere göre servis uygulaması devam ederken temmuz 2020 ihalesinde DSİ 2. Bölge Müdürü tasarruf tedbirleri nedeniyle sınırlandırma getirdi. 30 kilometre dışında kalan yerleşim yerlerine servisleri iptal etti” dedi.
"ÜYELERİMİZİN KOŞULLARI ZORLAŞTI"
Servislerin eski ve şimdiki yol uygulaması hakkında bilgi veren Ekim, “Menemen servisimiz 31 kilometre 29 kişi ile giderken şimdi 30 kilometre Menemen girişindeki mezarlığa kadar gidip personeli indiriyor ve üyelerimiz buradan yürüyerek ya da dolmuşa binerek evlerine gidiyor. Servis, 1 kilometre ileri gitmiyor. Kemalpaşa’daki üyelerimiz de servisten inerek, Turgutlu’ya kendi imkanlarıyla dolmuşlarla ya da şehirlerarası otobüslerle gidip geliyorlar. DSİ-Narlıdere Şehitlik arasındaki serviste ise çalışan üyelerimiz Şehitlik durağında indikten sonra belediye otobüsleri ya da dolmuşlarla Urla’ya gidiyor. Sabahları da yine aynı şekilde şehirlerarası otobüslerle işyerine geliyorlar. Ayrancılar ve Torbalı’ya giden üyeler de Sarnıç’ta inip dolmuş ya da İZBAN ile kendi imkanlarıyla gidiyor. Dolayısıyla üyelerimizin koşulları gitgide zorlaştı” diye konuştu.
"DSİ’DE VAKA SAYISI ARTTI"
Ekim, yasal olarak servis kullanması gerekirken işçilerin kendi ceplerinden harcama yaparak kendi imkanlarıyla gidip gelmesiyle pozitif vakanın da arttığını söyledi. Ayrancılar’da ikamet eden Kaynak Ustası Kenan Yıldız’ın da her gün otobüs ve dolmuşlarla gidip gelirken kovide yakalandığını dile getiren Ekim, “Bu arkadaşımızın durumu hiç iyi değil. Fiziksel engelli bir kadın arkadaşımız sabahleyin 05.30’da Torbalı’da evinden çıkıp yürüyerek 20 dakika İZBAN durağına binip Halkapınar’da iniyor, tekrar işyerine gitmek için Bornova yönüne giden metroya biniyor, orada da Sanayi durağında iniyor ve indikten sonra 1 kilometre yürüyerek kendi imkanlarıyla DSİ’ye gidiyor. Servisi kaldırdıkları için bu yolu çekiyor” dedi. DSİ’de çalışan 23 üyenin kovid-19 pozitif olduğunu söyleyen Ekim, “Bir kısmı tedavi oldu, bir kısmı tedaviye devam ediyor. Bunun büyük ölçüde sebebi servislerin verilmemesidir. Servislerin ortadan kaldırılmış olmasıyla bu yayıldı” diye konuştu.
"DSİ ÇALIŞANLARININ ÖLMESİ Mİ BEKLENİYOR?"
Bölge müdürüne ise konuyu aktardıklarını ancak “Beni ilgilendirmez” cevabını aldıklarını ifade eden Ekim, “30 kilometrenin dışına çıkamam diyor, sendikaya verdiği cevap bu. Bölge müdürü ise kendisine özel devlet parasıyla kiraladığı son model arabayı kullanıyor. Ayrıca Genel Başkanımız Ersin Akma, DSİ Genel Müdürü Kaya Yıldız’la makamında görüştü. Yıldız’ın sorunların çözülmesi yönünde talimat verdiğini söylemesine rağmen bölge müdürü, yazılı talimat gelmediği sürece servisleri vermeyeceğini söyledi. Bölge müdürümüz servisleri vermeyerek çalışan işçileri mağdur etmeye devam etmektedir. Bu servisler eski haline getirilmeyerek DSİ çalışanlarının ve üyelerimizin ölmesini mi bekliyorlar? Sayın Genel Müdürümüz Kaya Yıldız, Bakanımız Bekir Pakdemirli ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan bu zulmün durdurulması, işçi servislerinin eski haline döndürülmesi gerekiyor. Eğer insanların sorunları çözüleceği halde çözülmüyorsa, hakları ellerinden alınıyorsa bunun adı zulümdür” diye konuştu.
"BİZİ TOPLU TAŞIMAYA MAHKUM ETTİLER"
Kovid-19 pozitif çıkan işçilerden Kenan Yıldız’ı aradığımızda ise konuşmakta zorlanıyordu. Yıldız “Servislerimiz vardı gidip geliyorduk, o zaman böyle sıkıntılar yaşamadık. Ama bu değişiklik yüzünden bizi toplu taşımaya mahkum ettiler. Ben de oradan kaptım büyük ihtimalle. Çok ağır geçirdim, ölümden döndüm. Doktorlar sen nasıl ayakta duruyorsun diyor. Hâlâ tedavi görüyorum, ciğerlerime hasar vermiş. Şu an evdeyim. Hastanelerde yer olmadığı için beni hastanelere yatırmadılar o yüzden daha da ağır geçti. Bugün 21 gün oldu hâlâ nefes nefeseyim” dedi.
Fiziksel engelli bir işçi kadın da “Torbalı’da oturuyorum, zorlaştı gidip gelmemiz. Maddi ve manevi olarak bu durum çok zorladı bizi. Ailemle yaşıyorum ona rağmen zor oluyor, annem babam yaşlı ve korkuyorum onlar için de. Pandemi sürecinde olması bizi daha tedirgin ediyor. Bir an önce bu sorunun çözülmesini istiyoruz” diye konuştu.