Rize Güneysu halkı taş ocağını istemiyor: Şirket bize açıkça 'Köyü terk edin' diyor!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın babasının memleketi olan Rize Güneysu'da halk, HES şirketinin ardından şimdi de taş ocağıyla mücadele ediyor.
İLGİLİ HABERLER
Güneysu köylüleri: Dozeri, kepçeyi kapan bu köye geliyor, bu köyü rahat bırakın
Rize Güneysu'da yol yapımı gerekçesiyle acele kamulaştırma kararı alındı
Erdoğan'ın memleketinde halkı "Yol yapıyoruz" diye aldatıp HES yapmaya başladılar
Gençağa KARAFAZLI
Rize
Rize Güneysu'da taş ocağı açmak isteyen şirket, ÇED bilgilendirme toplantısını taş ocağını yapacağı köyde değil 20 km uzaktaki Güneysu ilçesinde yapacağını duyurdu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın babasının memleketi olan Güneysu'ya bağlı Başköy Taşlıdere mevkiinde Uğursun Enerji Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş. adlı şirket tarafından 01.12.2020 Salı günü saat 10.00’da taş ocağı ve kırma eleme fabrikası ile ilgili ÇED bilgilendirme toplantısı yapılacağının duyurulması köylülerin tepkisine neden oldu. Handüzü Yaylası Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği Basın Sözcüsü Ceyhun Kalender, bilgilendirme toplantısının yasalara aykırı ve usulsüz olduğunu belirterek sert tepki gösterdi.
“HALKI BİLGİLENDİRME TOPLANTISI YASALARA AYKIRI VE USULSÜZDÜR”
Toplantının yasalara aykırı olduğunu belirten Ceyhun Kalender, “Taş ocağı inşaat alanı, bilgilendirme toplantısının yapılacağı Güneysu merkeze yaklaşık 20 km uzaklıktadır. ÇED bilgilendirme yönetmeliğinin 9. maddesine göre, halkı bilgilendirme toplantısı projeye en yakın yerleşim yerinde ve projeden en çok etkilenecek olan halkı bilgilendirmek için yapılmak durumundadır. Daha ilk etapta bu toplantının yasalara aykırı ve bir formaliteden ibaret olduğu açıkça ortadadır" dedi
“ŞİRKETLER RESMEN VATANDAŞA 'BU KÖYÜ TERKEDİN' DİYOR”
Kalender, HES projeleriyle, taş ocaklarıyla, bentlerle yaşanmaz hale getirilen Güneysu Başköy ve Gürgen köylerinde bu denli büyük taş ocakları ve kırma-eleme fabrikaları yapılmasının burada barınmayı tümden imkansız hale getireceğini vurguladı.
Ceyhun Kalender, "Elimizdeki bilimsel verilere ve daha önce vadide yapılan bilir kişi inceleme raporlarına dayanarak söylüyoruz" diyerek Güneysu Gürgen ve Başköy sakinleri ile Handüzü Yaylası Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği üyelerinin vadideki canlı yaşamını hedef alan bu projeye karşı olduklarını ifade etti.
Kalender, açıklamasının devamında şunları söyledi:
“PATLATILACAK DİNAMİTLER TARIMI BİTİRECEK, BÖLGE YAŞANMAZ HALE GELECEK”
"Burada Başköy yerleşim merkezine çok yakın bir alanda planlanan taş ocağı, vadide arıcılığın en yoğun olarak yapıldığı Başköy ve mezraları içerisindedir. Taş ocağındaki patlatmalar, kamyonlar, iş makineleri başta buradaki arıcılık olmak üzere bütün hayvancılığı bitirecektir. Patlatmalar ve iş makinelerinin oluşturacağı gürültü, toz ve kimyasal atıklar, bölgede yaşayan insanlar üzerinde önemli sağlık sorunları oluşturacaktır. Oluşan toz ve kimyasal atıklar çay ve yöresel diğer tarım ürünlerinin de sonunu getirecektir, dolayısıyla bölge yaşanılabilir bir yer olmaktan çıkacaktır.
“SU KAYNAKALRI YOK OLACAK, KURAKLIK OLUŞACAK”
"Uzun süreli patlatmalar ve iş makinelerinin oluşturacağı sarsıntı su kaynaklarını kurutacaktır. Böylece bölgeyi bekleyen bir kuraklığa zemin hazırlanmış olacaktır.
Rize Belediye Başkanı'nın 'Andon İçme Suyu Rize’nin su ihtiyacına cevap vermiyor' açıklaması ileride bu vadideki, bu vadilerdeki suyun değerini anlamak için yeterlidir sanırım. Ayrıca planlanan taş ocağı, şu anda Güneysu ve köylerine içme suyu sağlayan Güneysu Belediyesi İçme Suyu Projesinin kaynak noktasını da kapsamaktadır."
“PULLU ALABALIKLARIMIZ DA YOK OLACAK"
"Bunun yanında uzun yıllar köy yolunu kullanacak olan tonajlı kamyon ve iş makineleri yöre halkı için büyük tehlike oluşturacaktır. Bu kadar kapsamlı bir taş ocağı ve kırma eleme fabrikası için günde yüzlerce kamyon toz ve gaz bulutu oluşturarak yerleşim yerlerinden geçecektir. Bu vadiyi besleyen kırmızı pullu alabalık yuvaları Taşlıdere’de bu taş ocağının inşaat alanı içerisindedir."
“TÜMÜYLE GÜNEYSÜ VE ASKOROZ VADİSİ YOK OLACAK”
"Ayrıca bilindiği üzere bu vadide her 3-5 yılda bir büyük sel ve heyelan felaketleri yaşanmaktadır. Böyle kapsamlı bir taş ocağı ve mıcır fabrikası sadece Gürgen ve Başköy köylerini değil Güneysu, hatta bütün Askoroz vadisini yok etme tehlikesi taşımaktadır."
“ DAHA BÜYÜK ZARARLAR OLUŞMADAN PROJEDEN VAZGEÇİLSİN”
"Bu olumsuzluklar neticesinde bu vadide önemli bir iklim değişikliği yaşanacağı, yeşilin yerini kayalık ve verimsiz toprakların alacağı hayal değildir. Bütün bunlar yaşandıktan sonra artık geri dönüş yoktur. Böyle bir durumda da yöre halkının bu vadiyi terk etmekten başka şansı kalmayacaktır. Bütün bu olumsuzlukların yaşanmaması ve geri dönüşü imkansız zararların oluşmaması için bu projeden derhal vazgeçilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde bunları görmezden gelen şirket ve ilgililer hakkında devletin bağımsız mahkemelerinde haklarımızı arayacağımızı şimdi den yetkililere ve kamuoyuna duyuruyoruz.”
Evrensel'i Takip Et