02 Aralık 2020 23:08

Sağlık emekçisinden mektup: Hasta olmayı diler hale geldik

Artık her odaya iki hasta alınıyor. İçinden çıkılmaz bir haldeyiz, yoğun bakım ihtiyacı olan hastalar servislerde, biz hemşireler artık yetişemeyoruz, bakamıyoruz. Biz hemşireler yorulduk.

Arşiv | Fotoğraf: Vladimir Fedotov/Unsplash

MEKTUP Ege Sayfaları

Paylaş

Hülya ULAŞOĞLU*

Çok dikkat etmeme rağmen kovid-19’a yakalandım. Oysa Sayın Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ne dedi, ‘Elimizde bir koz var o da yakalanmamak.’ Kulaklarımda çınlıyor, yakalanmamak, yakalanmamak… Çocukken elim sende oyunu gibi yani, ama o oyunda ebe bellidir kaçarsın, kozu doğru kullanırsın. Ebe kim? Sayın Bakan, bilakis sakladınız, yeterli test yapmadınız. Sorumluluğu halka attınız.

ÖNLEMLERİ BİZ DEĞİL SİZ ALMADINIZ

Hastalara test yapıldı fakat refakate test yapılmadı. Hastaneler ziyarete açıldı. Biz sağlıkçılar kovid-19 kliniklerinde çalışırken bu kadar virüs kapmadık, virüsü normal kliniklerde kaptık. Gerekli önlemleri biz değil siz almadınız, koruyucu ekipmanları kovid kliniklerindeki gibi vermediniz. Biz, test test dedikçe, ‘Ne olacak her yeri kovid kliniği gibi düşünün’ diyen yöneticileri biliyoruz. Nöbet parası vermemek için dönüşümlü çalışmayı kabul etmeyip tüm hemşireleri karışık çalıştırdınız. Herkes birbiriyle nöbet tuttu, kim kime temas etti ayıramadık.

HASTALARA YETEMİYORUZ

Artık her odaya iki hasta alınıyor. Şu an içinden çıkılmaz bir haldeyiz, kronik hastalıklar ilerlemiş virüsle birlikte durumları daha ağırlaşmış, yoğun bakım ihtiyacı olan hastalar servislerde, biz hemşireler yetemiyoruz, bakamıyoruz. Bedenen yapılan bir meslek hemşirelik, yorgunuz. Hasta olduğumu bilmeden önce, hasta bakımında ilk yaşlılıktan kaynaklı bu kadar zorlandığımı düşündüm. Sonra pozitif olduğumu öğrenince anladım yorgunluğumun nedenini. Resmen sevindim eve gideceğim için: Hastayım, mutluyum, dinleniyorum. Daha ötesi yok dedim, iyi geldi ev, iyileşirim umudum arttı.

10 GÜN SONRA İYİLEŞMEZSEM NASIL ÇALIŞIRIM?

Şimdi de sağlık personeli sanki süper kahraman. 10 gün sonra pozitif olsak da işe başlatılıyoruz. Ara ara algoritma yayımlanıyor, yenileniyor, değişiyor. Bilimsel değil. Çünkü yayımlanan, açıklanan şu şu şu gerekçelere göre diye bir şey yok. Virüsün ilk yayıldığı dönemler sağlık emekçileri de tam iyileşip iki negatifi görünce iş başı yapıyordu. Şimdi bulaş daha fazla, sağlık personeli açığı var. Ve yeni bir algoritma yayımlandı 25 kasımda, ‘Sağlık personeli 10 gün sonra pozitifliği devam ediyorsa enfeksiyon uzmanı doktorun değerlendirmesi sonucu işe başlatılır’ diyor. Hastanelerden telefonlar alıyoruz, ‘Yönetici olarak enfeksiyon doktoru bana izolasyon düzenlemedi’ deniyor. Neden? Çünkü idare öyle istiyor. On gün sonra ikinci test pozitif çıktı diyelim, sağlık çalışanı ‘Semptomlar devam’ derse nasıl çalışabilir? Ben de korkuyorum tabii ki şimdi 10 gün sonra iyileşmezsem nasıl çalışırım?

BU NASIL BİR SALGINLA MÜCADELE?

Pozitif değerle işe başlayan arkadaş diğer nöbetçilerle aynı odayı kullanmaktan korkuyor, onunla nöbet tutan ekip pozitiften uzaklaşıyor. Hastaya, mesai arkadaşlarımıza, yoldaki, dolmuştaki, otobüsteki insanlara, hasta hasta çalışan hemşireye yazık değil mi? Bu nasıl bir salgınla mücadele? Yetmedi mi 185 sağlıkçının ölümü? Mart’tan beri bağırıyoruz ‘Personel açığı var’ diye. Bütçede pandemi için pay ayırmadınız. Halk sağlığı için bütçe ayırmadınız. Halk için halktan yana bir sistemin gerekli olduğu gün gibi ortada. Pozitif olup fabrikaya kapatılan işçi, sağlıkçı ve halkın sınıfı aynı. Bunu acı acı deneyimlesek de pandemi her şeyi gösteriyor.

* SES İzmir Şube Yönetim Kurulu Üyesi