Aras Kargo’da çalışan taşeron işçi: Okullar kapalı, gençler çalışmak zorunda
"Kargo dağıttığımız yerin ekonomik düzeyi bayağı yüksek, hepsi zengin. Orada yaşayan herkes ‘Evinde kalıyor’ ancak benim gibi işçi kesimi 20 yaş altı olsun olmasın hep çalışıyor"
Fotoğraf: Unsplash
Onur T.
Mamak
Bu sene üniversiteyi kazandım ama okullar açılmadığı için Aras Kargo’da taşeron işçi olarak çalışıyorum. Ailemin bana ayırdığı bütçe şu anda bana yetmiyor. Okullar açıldığında ise yol parası yemek falan derken iyice yetmeyecek. En azından açıldığı zaman cebimde para bulunsun diye çalışmak durumundayım. Zaten şimdiden kredi kartım tamamen borç dolu. En azından onu biraz ödeyeyim diyorum ama olmuyor. Bizim işyerine her gün çok kargo gelmiyor. Biz taşeron olduğumuz için çok kargo olmadığı zaman bizi çağırmıyorlar. Gidip gitmeyeceğimizi son gün öğreniyoruz, gitmediğimiz günlerin de parasını alamıyoruz. Haliyle elimize geçen maaş az oluyor. Çalıştığım yerde benim gibi taşeron çalışan birçok insan var. Bunlar içinde bazıları ev geçindiriyor. Ben aldığım parayla kendi kendime yetemiyorken ailesine bakmaya çalışanlar var. Müşteriden kaynaklanan sıkıntılar sonucunda üstlerimizin bize kızması da çalışma koşullarını zorlaştırıyor. Kargosunu verdiğimiz kişilerin bize zaman zaman çok kaba davrandıkları oluyor. Dağıtım yaptığım yerin ekonomik düzeyi bayağı yüksek, hepsi zengin. Orada yaşayan herkes ‘Evinde kalıyor’ ancak benim gibi işçi kesimi 20 yaş altı olsun olmasın hep çalışıyor.
HANGİ MESLEK KARIN DOYURUYOR ONA BAKIYORUZ
Numan Ö.
Mamak
Merhaba Evrensel okurları. Ben 19 yaşında, üniversite sınavına tekrar hazırlanan bir gencim. Şu an fabrikada ve inşaatta iş arıyorum. Daha önce lise okurken aynı zamanda inşatta çalışıyordum. Yaz döneminde de kısa bir süre garsonluk yaptım. Ama sınava hazırlanmak için çalışmayı bırakmıştım. Şimdi mecburen tekrar çalışmaya başlayacağım. Çünkü mezunlara yönelik herhangi bir eğitim işleyişi yok. Paranız varsa dershaneye gidin özel ders alın; paranız yoksa başınızın çaresine bakın gibi bir durum söz konusu. Benim de bunları yapacak maddi durumum yok. Kütüphaneye giderken bile tam bastığım otobüs kartının derdine düşüyorum.
Bu mevcut ekonomik durum yüzünden çalışmak zorundayım. Başka türlü olmuyor. Şimdi pandemi koşullarında çalışma durumu da zor. Mesela 20 yaş altına yasak olduğu için çalışanların izin çıkarması gerekiyor ama geçen inşaat yerine gittiğimde izin çıkartamadıklarını söyledikleri için çalışamadım. Yasaklar çok belirsiz ve maddi destek sunulmuyor. Bunun yanı sıra şu anki koşullar içerisinde biz gençlerin seçtiği meslekler aç kalıp kalmama üzerine kurulu. Artık istediğimiz mesleği bir kenara bırakıp sadece hangi meslek karın doyuruyor ona bakıyoruz. Çünkü her şey pahalılaşırken vergiler de gittikçe can yakıcı hale geliyor. Fiyatlar, vergiler artarken maaşlarda o kadar artış yok. Asgari ücret günlük 3 simit 3 çay hesabından yapılıyor resmen. Alınan maaş zaten açlık sınırının altında, onların da çoğu vergiye gidiyor. Asgari ücretin belirlenmesi çalışan gençleri bu yüzden doğrudan etkiliyor. Dolayısıyla bence asgari ücretin sınırı olmamalı. Hiçbir insanın borç batağına saplanmayacağı, ay sonunu rahatlıkla getirilebileceği kadar olmalı.