17 Aralık 2020 12:50
Son Güncellenme Tarihi: 17 Aralık 2020 16:51

AKP Urfa İl Binası önünde oturma eylemi yapan Şenyaşar ailesi serbest bırakıldı

AKP Urfa il binası önünde gözaltına alınan ve AKP’li İbrahim Halil Yıldız’ın korumaları ve yakınlarının saldırısında eşini ve 2 oğlunu yitiren Emine Şenyaşar ile oğlu Ferit Şenyaşar serbest bırakıldı.

Emine Şenyaşar adliye önünde adaletsizliğe tepki gösterirken | Fotoğraf: MA

Paylaş

AKP Urfa il binası önünde adalet talebiyle oturma eylemi gerçekleştirdikleri sırada gözaltına alınan Emine Şenyaşar ve oğlu Ferit Şenyaşar, adli kontrol uygulamasıyla serbest bırakıldı.

Urfa’nın Suruç ilçesinde, 24 Haziran 2018 Genel Seçim sürecinde AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın korumaları ve yakınlarının iş yeri ve hastane saldırıları sonucu eşini ve 2 oğlunu yitiren Emine Şenyaşar ile oğlu Ferit Şenyaşar, dün AKP Urfa İl binası önünde adalet talepli oturma eylemi gerçekleştirdikleri sırada gözaltına alındı. “Gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefet” gerekçesiyle gözaltına alınan Şenyaşarlar, dün götürüldükleri Güvenlik Şube'de susma haklarını kullanarak ifade vermediler. Sabah saatlerinde Urfa Adliyesi'ne sevk edilen Şenyaşarlar, burada savcılığa ifade verdi.

İfade verdikleri sırada Şenyaşarlar’ın avukatı Hidayet Ekmek de hazır bulundu. Öte yandan Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) Urfa Şubesi’ne bağlı çok sayıda avukat, yine İnsan Hakları Derneği (İHD) Urfa Şubesi yöneticileri, Urfa Barosu'na bağlı avukatlar, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa il ve ilçe yöneticileri ile Şenyaşar ailesi fertleri de adliyeye geldi. 

3 SORU 

Şenyaşarlara savcılık ifadelerinde, "Sizi oraya (AKP Urfa il binası) kim gönderdi? Neden oraya gittiniz? Görevli polis memurlarının uyarılarına rağmen neden eylemi sürdürdünüz?" soruları yöneltildi. 

“OĞLUMU SERBEST BIRAKIN”

İfadesini Kürtçe tercüman eşliğinde veren anne Emine Şenyaşar, oğlu Ferit ile birlikte seslerini duyurmak için AKP Urfa İl binası önüne gittiklerini belirterek, şöyle devam etti: "2018 yılında 2 oğlum öldürüldü. Bir oğlum yaralandı. Diğer çocuklarımı darp ettiler. Bu nedenle sesimizi duyurmak için Ak Parti il binasının önüne gittik. Oğlumla birlikte il binasına girdim. Orada bulunan bir şahısla görüştüm. ‘Oğlum serbest kalsın’ diye görüştük. Oğlum Fadıl'ın serbest kalmasını istiyorum. Şu anda tutukludur. Benim oğlum serbest kalsın Halil Yıldız'ın oğlu tutuklansın. Benim çocuklarım vefat etti. Öldürenler cezalandırılsın. Sesimizi duyurmaya çalıştık. İki oğlum ve eşimi toprağa gömdüm, bir tanesinin de serbest kalmasını istedim. Neden karşı taraf tutuklanmıyor serbest geziyorlar? Vicdan azabı duysunlar istedik. Kamu kurumlarına da müracaat ettik. Mağduriyetimiz var, suç işlemedim. Davamız devam ediyor. Halil Yıldız'ın hükümetle arası iyidir. Davanın Malatya'ya gitmesini sağlamıştır. Mağduruz, suçlular cezalandırılsın. Oğlum serbest bırakılsın."

“ADALLET ARIYORUZ”

Aynı iddialarla savcılığa ifade veren Ferit Şenyaşar da, saldırıda ağır yaralandığını, Yıldız ailesinin hastanede ambulansa yönelik saldırılarından mucizevi şekilde kurtulduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: "Olayın üzerinde 2 buçuk yıl geçti. Saldırıyı yapanlardan kimse tutuklu değildir. Savcı delil olmadığı için dava açmamaktadır. Babamı katledenleri teşhis etmişiz. Ama Suruç'ta gözümüzün önünde geziyorlar. Adalet arayışımızı sürdürüyoruz. Tüm kurumlara gitmekteyiz. Dün davamızı anlatmak için il başkanı ile görüşmek istedik ve bekledik. Sonucunda gözaltına alındık. Polis 'eyleminiz kanuna aykırıdır' dediler. Bizde il başkanını bekledik. Amacımız il başkanı ile görüşmekti. Görüşme yapamadık. Partide insan hakları görevlisi ile görüştük, görüşmeden sonuç alamadık. Bizde eylemimize devam ettik, adalet istedik. Olayın aydınlatılması için Ak Parti il başkanı ile görüşmek istedik. 2 buçuk yıldır olayı aydınlatmaya çalışıyoruz. Ben adalet arıyorum."

“GÖZALTI HUKUKİ DEĞİLDİR”

Daha sonra savunma yapan avukat Hidayet Ekmek ise, "Müvekkilim saldırıda iki kardeşini ve babasını kaybetti. Bu olaya ilişkin adalet anlayışını haykırmak, duyurmak amacı ile her yurttaş demokratik sistemlerde gidip sesini gerek sivil toplum kuruluşlarına gerekse de siyasi partilere duyurabilir. Müvekkilimiz her ne kadar gösteri ve yürüyüş kanuna muhalefet gerekçesi ile gözaltına alınmışsa da gözaltı kararı hukuki ve vicdani değildir. Burada ilin mülki amirinin kararını tanımamazlık gibi bir eylem söz konusu değildir. Zira dosyada açık şekilde mülki amirlikçe toplanma, gösteri, yürüyüş ve basın açıklaması gibi durumları yasaklama gibi bir karar bulunmamaktadır. Hal böyleyken müvekkilim sadece adalet amacında olduğu dolayısıyla serbest bırakılmasını talep ediyoruz” diye belirtti.

Savcı, ifadelerden sonra Emine Şenyaşar ile oğlu Ferit Şenyaşar'ı, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmaları için Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk etti. 

Mahkemeye sevk edilen Emine Şenyaşar ve oğlu Ferit Şenyaşar, ayda 2 kez imza şartıyla serbest bırakıldı. 

NE OLMUŞTU?

Urfa’nın Suruç ilçesinde 24 Haziran 2018 Genel Seçimleri öncesi 14 Haziran’da AKP’li vekil İbrahim Halil Yıldız’ın esnaf ziyareti esnasında korumaları ve yakınlarının Şenyaşar ailesine ait işyeri ve hastaneye uzanan saldırıları sonucu, Hacı Esvet Şenyaşar, oğulları Adil ve Celal Şenyaşar ile vekilin ağabeyi Mehmet Şah Yıldız yaşamını yitirdi. Olayda Mehmet, Ferit ve Fadıl Şenyaşar ile birlikte toplam 8 kişi de yaralandı.

Saldırı sırasında yaralanan Fadıl Şenyaşar ve kardeşleri, tedavileri devam ederken gözaltına alındı ve sonrasında Fadıl Şenyaşar tutuklandı. Şenyaşar, halen Elazığ Kapalı Cezaevi’nde tek kişilik odada tutuluyor. Olaydan 15 ay sonra 18 Eylül 2019’da AKP’li vekilin ağabeyi Enver Yıldız, 50 kişilik koruma ordusuyla geldiği Urfa Adliyesi’nde teslim olduktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Olaydan 18 ay sonra ise Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sadece işyerinde yaşananlara olaya ilişkin iddianame hazırlandı. İddianamede, Şenyaşar ailesine dönük asıl saldırının yaşandığı hastane boyutuna yer verilmedi. Yürüyerek gittiği Suruç Devlet Hastanesi’nde katledilen Hacı Esvet Şenyaşar’a ilişkin ise 2 buçuk yıldır henüz bir yargılama yapılmış değil. İddianamede, tutuklu Fadıl Şenyaşar ve yaralı kurtulan Ferit Şenyaşar’ın da aralarında olduğu 13 kişiye, “öldürme, öldürmeye teşebbüs, yaralama, mala zarar verme, ateşli silah bulundurma” gibi suçlamalar yöneltildi. İddianame, Urfa 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilirken, dava daha sonra “güvenlik” gerekçesiyle Malatya’ya nakledildi.

Davanın 15 Nisan’da görülen ve koronavirüs nedeniyle kimsenin katılmadığı ilk duruşmada, mahkeme heyeti sadece Fadıl Şenyaşar ve Enver Yıldız’ın tutukluluk halleri üzerinde değerlendirme yaparak, duruşmayı erteledi. Davanın 2’inci duruşması 9 Temmuz, 3’üncü duruşması 2 Ekim, 4’üncü duruşması ise 20 Kasım’da görüldü. Pandemi gerekçesi ile duruşma salonuna aileler dışından kimse alınmadı.

20 Kasım’da görülen son duruşmada, savcı mütalaasını mahkemeye sundu. Mütalaada, tutuklu Fadıl Şenyaşar’a bir kez “Kasten öldürme”, 8 kez “Kasten öldürmeye teşebbüs” iddiasıyla 150 yıla kadar hapis cezası istendi. Enver Yıldız için ise “ağır tahrik ile öldürme” suçundan 12 yıla kadar hapis cezası istendi. Savcı dosyanın diğer sanıkları için ise basit yaralamadan ceza istedi. (Urfa/MA)

ÖNCEKİ HABER

KESK’li üyeler KHK’lı ihraçlar için 151. haftada bir araya geldi

SONRAKİ HABER

"İşten çıkarma yasağı varsa, Çorum'da 90 işçi neden işten çıkarıldı?"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa