Fabrikada Mess-Safe dağıtılmaya başlandı

Çerkezköy’den bir metal işçisi

Merhaba Evrensel okurları...

Patronlar önü alınamayacak seviyeye ulaşan vaka sayılarına rağmen iş yoğunluğunu azaltmak, daha fazla önlem almak yerine pandemiyi fırsata çevirerek bize “Mess-Safe” adını verdikleri çipi takıyorlar. Neredeyse her gün yönetimin mesaj yoluyla “Sizi sağlığımızı koruyacak bir teknolojiyle tanıştırmak istiyoruz” diye sosladığı “Mess-Safe” fabrikamızda dağıtılmaya başlandı.

Peki gerekli mesafeyi aşınca titreyerek bizi uyaran bu çip bantlarda yer yer 50-60 cm mesafe ile çalışmak zorunda kaldığımızda titrerse ne yapacağız? İşin sürmesi için ayrılacak mıyız, tabii ki hayır. İş yoğunluğunun yarattığı bunalım yetmiyormuş gibi 8-12 saat titreterek bizi daha da zora sokacak.

Pandemi sürecinin başından beri uygulanan “Ne olursa olsun tempo düşmesin” mottosuna bakarsak bu çip işçiyi çalışırken değil; molalarında, yemeğinde, hatta tuvalette geçirdiği süreyi kısaltmak için kullanılacak. Aksini düşünemiyoruz ve bunun nedenleri var. İki hafta kadar önce fabrikada hijyen ekipleri kuruldu. Bu ekipler belli başlı işçilerden seçildi. Bu işçiler molalarda diğer işçileri fotoğraflayıp şikayet ediyorlar. Bu da dönüp dolaşıyor işçinin birbirine olan güvenini zedeleyip birliğini bozuyor.

Özetle bu uygulamanın da bizi koruyacağı yok. Bizi koruyacak tedbirler bellidir. Madem bizi korumak istiyorlar, karantina sürelerinin azaltılmasını niye ayakta alkışlıyorlar? MESS’in “Mess-Safe” konusundaki dayatması, işçilerden gelecek örgütlü bir tepkiyle püskürtülebilir. Zaten biz bir adım atmazsak, 4-5 gün önceden elinde çiplerle dolaşıp “Bakın arkadaşlar bu sadece sizi koruyacak” diyerek çip güzellemesi yapan sendikacıların (Türk Metal) adım atmasını beklemek gülünç olur.

Dağıtıldığı ilk günde çiplerin işçiler arasında alay konusu olması zaten bu çiplerden bir beklenti olmadığının göstergesi ama MESS’in çipe yüklediği anlam salgından öte işçinin aldığı nefesten haberdar olmak, işçileri avcunun içinde tutmak. Konuşmalarımızda bu tartışmayı bir adım daha önden götürmenin yollarını aramalıyız. Çünkü “Mess-Safe” Türkçe mealiyle metal işçisine takılan tasmadan başka bir şey değildir.