23 Aralık 2020 22:36

ÇÜ öğrencilerinden Sofuoğlu'ya tepki: Üniversiteler eğitim ve bilimle gündeme gelmeli

Ebubekir Sofuoğlu’nun “Üniversiteler fuhuş evleri” söylemini değerlendiren ÇÜ öğrencileri bu söylemi, kadınların okumasına, toplumsal hayatta yer almasına yönelik rahatsızlık olarak değerlendirdi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Seren ELATAŞ
Adana

Sakarya Üniversitesinde öğretim üyesi olarak görev yapan Ebubekir Sofuoğlu’nun “Üniversiteler neredeyse fuhuş evleri” söylemini değerlendiren Çukurova Üniversitesi öğrencileri bu söylemi, kadınların okumasına, toplumsal hayatta yer almasına yönelik rahatsızlıkla ilgili olarak değerlendirdi. Akademinin bilimsellikten,cinsiyet eşitliğinden ve çağdaşlıktan uzak kurumlara dönüştürülmeye çalışıldığını ifade eden öğrenciler, “Üniversitedeki öğrencilerin ön planda olması gereken konu eğitim ve bilim olmalı” dediler.

Çukurova Üniversitesi öğrencileri, daha önce de İstanbul Sözleşmesi ile ilgili “Bu metin çok kan dökecek” gibi açıklamalarıyla da gündeme gelen Sofuoğlu’nun sözlerini eğitimi gericileştirme ve kadınları baskılama çabalarının bir parçası olarak değerlendirdi. 

"BİR YERDEN GÜÇ ALDIKLARI ORTADA"

Diş Hekimi Fakültesi Öğrencisi Leyla,  Sofuoğlu’nun sözlerinin akademinin bilimsellikten, cinsiyet eşitliğinden ve çağdaşlıktan uzak kurumlara dönüştürülmeye çalışılmasının bir kanıtı olduğunu söyledi.  Sorgulanması gereken kadınların özel hayatı değil, televizyonlarda bu tür ayrımcı konuşmaların yer alabiliyor olması olduğunu ifade eden Leyla,  “Eril, homofobik ve cinsiyetçi tutumlar sergileyen kamu görevlilerinin bir yerlerden güç aldığı ortada. Bunun yerine tacizle, tecavüzle, şiddetle ismi anılan akademisyenler ile bu zihniyete sahip akademisyenler araştırılmalı ve görevlerine son verilmelidir” dedi.

"KADINLARI İKİNCİ PLANA ATMAK İSTİYORLAR"

Hukuk Fakültesi Öğrencisi Delal, iktidarın, bu ifadenin özellikle kadınların okumasını toplum içinde yer almasını hazmedememesinin bir sonucu olduğunu belirterek şunları söyledi,

“Bizlerin okumasını, bilgilenmesini, aydınlanmamızı, haklarımızı korumamızı istemiyorlar. Bizleri ikinci plana atarak toplumu kontrol etmeye çalışıyorlar. Bu sadece söylenmiş çirkin bir benzetme değildir. Biz üniversiteli öğrencileri gördükleri, koydukları konumdur. Bu akademisyenlerden öğrenecek hiçbir şeyimiz yoktur. Bu çirkin ifadeyi söyleyen ve bu tarz düşünen akademisyenlerin görevden alınmasını istiyoruz”

"TOPLUMU ŞEKİLLENDİRME ÇABASI"

İnşaat Mühendisliği Fakültesi Öğrencisi Zehra, “Öğretim görevlilerinin işi öğrencilerin evlerinde ne yaptıklarını sorgulamak mı?​” diye sordu. Hafta sonu alkol satışı yasaklanması ile bu tutumun birbiri ile ilişkili olduğnu ifade eden Zehra,  “Bazı şeyler değiştirilmeye çalışılıyor. İktidarın da tutumuna bakınca bu alkol yasakları, üniversite evlerinin fuhuş yeri olarak görülmesi ya da bunların konuşulacak raddeye gelmesinin nedeni aynı” dedi. Devletin toplumu İslami kurallara göre şekillendirerek istediği gibi davranmak istediğini dile getiren Zehra, “Aynı şekilde İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamama nedenleri de kadınları ev içine hapsetmeye çalışmak istemeleridir. Böyle devam ederse bu duyduklarımız artabilir. Kadın üniversitelerin açılması kararı, imam hatip okullarında kız ve erkek çocukların ayrı eğitim görmesinde olduğu örneklendirilebilir” diye konuştu.

‘HOCALAR EĞİTİM VERME İLE İGİLENSİN’

Makine Mühendisliği Öğrencisi Şevval, üniversitedeki öğrencilerin anılması gereken konunun özel hayatları değil, eğitim ve bilim olması gerektiğini belirterek şunları söyledi,

“Biz öğrencilerin kiminle ne ölçüde ne yaptığımız başkalarını hiç ilgilendirmez. Edindiğiniz görevi bırakıp eğitim vermeyle ilgilenin. Ancak hocalar işlerini suistimal ediyor. Üniversitelerimizden uzak durun” dedi.

“GÜVENLİ KAMPÜSLER İÇİN ÜNİVERSİTEMİZ BU ZİHNİYETTEKİ AKADEMİSYENLERİN ARKASINDA DURMAMALIDIR"

Çukurova Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu da sosyal medya hesaplarından yayınladığı açıklamasında "üniversitelerimizde güvenli kampüsler için üniversitemiz bu zihniyette olan akademisyenlerin arkasında durmamalıdır" diyerek kendi üniversitelerinde de Taciz Önleme Birimi'nin acilen kurulmasını ve işletilmesini talep ediyorlar.

Açıklamanın devamında "Bu zihniyette eğitimcilerimizin olduğunu ve üniversitelerde güvencemizin olmadığını düşünüyoruz. Yönetim şeklinin şeriatı getirmeye çalıştığı bu dönemde İmam Hatip okullarında kadın ve erkek öğrencilerin ayrı eğitim görmesinde olduğu gibi, Kadın Üniversitelerinin açılması kararı da bunu, fuhuş evleri düşüncesini destekler nitelikte. Sofuoğlu hakkında başlatılan soruşturma süreci hızlandırılarak görevden ihraç edilmesi gerekmektedir. İktidar ve sözcüleri yetişkin insanlar arasındaki rızaya dayalı cinselliği 'ahlaksızlık' olarak tanımlıyor. Üniversitelerde tacize, şiddete maruz kalan kadın öğrencilerin yüzüne kapıları kapatan, faillerin ceza almasını sağlayacak mekanizma ve ilkelerin yoksunluğu karşısında genç kadınların taleplerini görmezden gelen üniversite yönetimlerinin tutumu bu 'ahlak anlayışının' sonucudur" deniyor.


Çukurova Üniversitesi Öğrencisi

Geçtiğimiz günlerde Akit TV'ye konuk olarak çağırılan sözde Prof. Dr Ebubekir Sofuoğlu üniversitelerin neredeyse fuhuş yerlerine döndüğünü dile getirdi. Bu söylemleri kesinlikle kabul etmiyoruz. Asıl onların kadınlar üzerine yapılan ayrımcığılı ve eşitsizliği engellemek ve kırmak için uğraşmaları gerekirken onlar tam tersi ateşe bir odun daha atıyor ve zaten kadın düşmanı olan toplumu daha da kızıştırıyor.  

Yüzyıllardır her kesimden olan insanlar kadınların namusu üzerinde uygunsuz ve çirkin söylemlerde bulunuyor fakat bu kişilerin daha namus kavramının sadece kadına özgü bir ifade olarak algılanmaması gerektiğini kavrayamamışlar. Onlar çocuğa veya kadına yapılan fiziksel ve psikolojik şiddete karşı sessiz kalırlar ama konu kadın özgürlüğü olunca birden uygunsuz ve sadece kendilerine yakışacak sözler söylüyorlar.  Kadınlara yönelik ayrımcılık ve eşitsizlik söylemleri genellikle belirli bir ideoloji düşüncesine sahip kesim tarafından yapılıyor ve bu ideolojiyi savunan diğer kesimler de bu sözleri destekliyor ve aynı şekilde söylemlere devam ediyor. 

Onlara göre kadınlar sosyal yaşam da olmayacak, kadınlar sadece evde ev işleri yaparak ve çocuk doğurarak yaşamlarına devam etmesi gerektiğini savunuyorlar.  Kadınları 2. sınıf insanı olarak gören bu zihniyetin kafasının içidir fuhuş. Asıl fuhuş bu sözleri söyleyenlerin ve bu sözleri ve söyleyeni destekleyen kişilerin zihinleridir.

ÖNCEKİ HABER

Erdoğan'ın AİHM’nin Demirtaş kararına dair açıklaması sonrası süreç nasıl işleyecek?

SONRAKİ HABER

Paris İklim Anlaşması ve Türkiye: Bir dünya sorun, bir arpa boyu yol!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa