23 Aralık 2020 22:40

ODTÜ, Ankara ve Hacettepe öğrencilerinden Sofuoğlu'na tepki: Sessiz kalmamalıyız

ODTÜ, Hacettepe ve Ankara Üniversitesi öğrencileri, Sofuoğlu'nun sözlerinin gerici ve biat eden bir kültür yaratma çabasının ürünü olduğunu belirterek buna asla sessiz kalmamak gerektiğini söyledi.

ARŞİV | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Dilan ORTAKÇI
Uğur DÜZGÜN
Ankara

Katıldığı bir televizyon programında üniversiteleri hakkında ‘fuhuş evi’ ifadelerini kullanan Sakarya Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu’na üniversiteli öğrencilerin tepkileri sürüyor. ODTÜ, Hacettepe ve Ankara Üniversitesi’nden konuştuğumuz öğrenciler, buna benzer davranışlara okulda da karşılaştıklarına dikkat çektiler. Üniversitelerde gerici ve biat eden bir kültür yaratılmak istendiğini belirten öğrenciler, buna asla sessiz kalmamak gerektiğini söylediler. Öğrenciler, Sofuoğlu’nun sözlerinin üniversitelerde hükümet destekli propagandanın karşılığı olduğunu, rektörlüklerin Cumhurbaşkanlığı görevlilerine dönüştüğünü, akademik unvanların da bu doğrultuda belirlendiğini söyledi. 

"AKADEMİDEKİ YOZLAŞMANIN BİR ÜRÜNÜ"

ODTÜ İktisat 3. Sınıf Öğrencisi Bahar Özel, Sofuoğlu’nun açıklamalarının akademide yozlaşmanın bir ürünü ve bilimden gittikçe uzaklaşıldığının göstergesi olduğunu söyledi. Özel, “Üniversitelerde laboratuvar, kütüphane, araştırma merkezleri yok derken bütçe belirleyen hükümet değil biz öğrenciler suçlanıyoruz. Akademisyen olduğunu iddia eden birine canlı yayında bu gülünç sözleri söyleten, söyletmeden önce ise bunun doğru olduğuna inandıran şey nedir? Bence kendi gibi düşünen akademisyenlerin var olduğunu bilmesi. Üstelik bu hastalıklı düşünceler gençlerin hayat tarzına dil uzatmakla kalmıyor, ileride akademide önlerini tıkıyor, cinsiyetçiliğe, mobbinge maruz bırakıyor ”dedi.  

"BU TUTUMA KARŞI SESSİZ KALMAMALIYIZ"

Başka bir ODTÜ Öğrencisi, İşletme Bölümünden Ahmet “Bir üniversite öğrencisi olarak öğrencilerin yaşadığı zorluklardan kendi bakış açımla bahsedip onlar için hayatın göründüğü kadar kolay ve eğlenceli olmadığını göstermek isterim. Öğrencilerin tek sorunu sadece akademik başarı değil maalesef; çünkü maddi imkansızlıkları olan öğrencilerin hem okuyup hem de çalışması gerekiyor ya da o imkanla yetinebilmesi lazım ve bu psikolojik durum altında sağlam kalıp sürekli başarılı olması gerekiyor” dedi.

ODTÜ Biyolojik Bilimler 2. Sınıf Öğrencisi Belce de eğitimin gittikçe niteliksizleştiği bir dönemde üniversite öğrencilerine “fuhuş” yakıştırması yapıldığını söyleyerek Sofuoğlu’na tepki gösterdi. Üniversitelerin rolü hakkında konuşan ODTÜ Makine Mühendisliği Öğrencisi Ali  “Üniversitelerin kuruluş amacının insanları, çoğu din kuruluşlarının aksine, ehlileştirmek değil, tam aksine insanı bilgiyle yüceltmek ve eğitmek olduğu aşikardır” dedi.

Özellikle kadınların üniversitelerde bu tutumdan kaynaklı eğitim almakta zorlandığını söyleyen ODTÜ İstatistik Bölümü Öğrencisi Delal Karakaya ise “Bu vahim durumun en acı yönü de bu çirkin ifadeyi kullanan birinin, bir üniversitede ‘akademisyen’ olup birçok üniversite öğrencisine ders vermesidir. Yüksek eğitim veren her kurum yapılan bilimsel araştırmalarla anılmalı ve bu yolda yürümelidir. Bu yüzden bu tutuma karşı asla sessiz ve tepkisiz kalmamalıyız” dedi.

"ASIL PROBLEM AKADEMİSYENLERİN HÜKÜMET DESTEKLİ PROPAGANDA YAPMASI"

Hacettepe Üniversitesinden öğrenciler de Sofuoğlu’nun yaptığı açıklamaların benzerlerinin üniversitelerde daha çok duyulduğuna, gerici ve biat eden bir kültürün inşa edildiğine dikkat çekti. Hacettepe Üniversitesi İktisat Bölümü 2. Sınıf Öğrencisi Yıldız “Kadroların bu kadar bilimsellikten, kaliteli eğitimden, etik ahlaktan uzak şahıslarla doldurulması ve hükumet destekli propaganda yapabilecek düzeye gelmeleri bizler için asıl problemdir” dedi. Aile ve Tüketici Bilimleri Bölümünden bir öğrencide bu bilinçsizlikle bilinçli insan yetiştirmenin zor olduğunu belirterek, “Bu söylemi kullanan biri nasıl akademisyen olur?​” diye sordu.

"ÜNİVERSİTEDE DE KARŞILAŞIYORUZ"

Öğrencilerin bu söylemlerle derslerde de karşılaştığını söyleyen İngilizce Öğretmenliği 2. Sınıf Öğrencisi Zeynep Solgun “Kadın öğrenciler KYK yurtlarından, dersliklere kadar birçok yerde bu lafları duyuyor. Tacize uğrayan biri olsa, birçoğu dönüp sesini çıkarmayacak. Ama konu öğrencilerin istedikleri şekilde düşünüp, davranmalarına gelince karşısında duruyorlar. Derslerde dahi üstü kapalı şekilde ‘Nerede gezdiği belli olmayan kadın öğrenciler’ gibi laflar duyuyorsak bu eğitim sistemiyle de alakalıdır. Dayatılan, istedikleri gibi bir düşünceyi, öğrenciler tarafından görmedikçe, bu kadar açıktan söylemekten çekinmiyorlar“ diyerek kadın öğrencilerin üniversitelerde karşılaştıkları sorunlarda bu söylemlerin etkili olduğunu ifade etti.

‘ÖĞRENCİLERİN EĞİTİMİ UMURLARINDA DEĞİL’

Özel Eğitim Öğretmenliği 2. Sınıf Öğrencisi Sinan Numan öğrencilerin bugün kaldıkları evlerin giderlerini karşılayamaz halde olduğunu belirtip; “Çıkıp bir akademisyen de fuhuş evlerine benzetiyor. ‘Online eğitimde öğrenciler hangi zorlukları yaşıyor, bunları giderelim’ diyen üniversite örneği yok. Salgında ödevle uğraşan, evine bakan, giderlerini ödemeye çalışan öğrencilere bu deniyorsa, üniversite öğrencileri ne dikkate alınıyordur, ne de öğrencilerin eğitimi bu gün umurlarındadır” dedi.

Başka bir Eğitim Fakültesi öğrencisi olan Esra ise “Benim gibi birçok gencin akademisyen olma hayali var. Ancak bilim yerine bunları diyenleri karşımızda görüyoruz. Sofuoğlu gibi akademisyenleri gördükçe de hayalime bile düşmanlaşıyorum” dedi. 

“Üniversiteler öğrencilere kulak tıkadıkları gibi, iktidarın kültürünü kabul ettirmeye çalışıyorlar” diyerek söze başlayan Hacettepe Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği 2. Sınıf Öğrencisi Erkan ise “Üniversiteler gençlerin kültürlerinin, iktidarın kültürüne yakın olması için mücadele veriyorlar. Ses çıkarmayan, biat eden bir kültürden bahsediyorum. Sofuoğlu’nun bir profesör olarak da öğrettiği şey, bilim değil gericiliktir” dedi.

"HEDEF KADINLARI ÜNİVERSİTELERDE BASKI ALTINDA TUTMAK"

Ankara Üniversitesi Politika ve Ekonomi Bölümü hazırlık öğrencisi ise “Milyonlarca bireyi ulusal bir kanalda rencide etmeye yönelik sözlerin bizzat bir üniversitede ders veren birisi tarafından söylenmesi kabul edilir bir durum değil. Birçoğumuz ailemizden evimizden uzaktayız, aramızda maddi zorluklar içinde hem okula devam edip hem de çalışmak durumunda olanlar var. Bizler okulu bitirip bir yerlere gelme derdindeyken çabalarımız, emeklerimiz yok sayılıyor bu sözlerle” diyerek insanların özel alanlarına müdahale edilmemesi gerektiğini vurguladı.

Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesinde Psikoloji bölümünde 2. sınıfta olan öğrenci ise Sofuoğlu’nun yaptığı yorumların tek bir haklı tarafı olmadığını belirterek “Herhangi bir kadını bu şekilde zan altında bırakmayı suç olarak görüyorum” dedi.

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2. sınıf öğrencisi  de toplumsal eşitsizliğin akademi içerisinde yaygınlaştığını belirterek “İktidarın akademideki temsilcileri üniversiteleri gün geçtikçe eşitsiz alanlar haline getiriyor. Sofuoğlu’nun söyledikleri de bu zihniyetin bir parçası. Başta kadınları hedef alarak söylenen bu ifadeler kadınları üniversitelerde baskı altında tutmak için sarf ediliyor” dedi.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Paris İklim Anlaşması ve Türkiye: Bir dünya sorun, bir arpa boyu yol!

SONRAKİ HABER

CHP'li Tanrıkulu: AİHM'nin Demirtaş ile ilgili kararı yerine getirilmek zorunda

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa