31 Aralık 2020 23:58

Ekonomide "Bağımsızlık" dendi, vergi çıktı!

Bülent Falakaoğlu yazdı: Nasıl da yüksek perdeden nutuklarla girmiştik 2020’ye… "Yerli üretim desteklenecek", "İthalata bağımlılık azaltılacak", "Milli ve yerli ekonomi şahlanacak"… Hepsi masalmış!

Görsel: Freepik

Paylaş

Bülent FALAKAOĞLU

 

Nasıl da yüksek perdeden nutuklarla girmiştik 2020’ye…

Yerli üretim desteklenecek’.

İthalata bağımlılık azaltılacak’.

Milli ve yerli ekonomi şahlanacak’.

Hepsi masalmış! Biz değil devletin istatistik kurumu TÜİK söylüyor bunu.

TÜİK yılın son gününde (dün) kasım ayı dış ticaret verilerini açıkladı. Dünyaya kaç paralık satış yapılmış, dünyanın çeşitli ülkelerinden kaç paralık alım yapılmış? Hepsini serdi ortaya.

Takke düştü kel göründü: TÜİK dış ticaret rakamları ile halen ithalat bağımlısı bir ülke olduğumuzu deşifre etti.

Kasım ayında… İhracat (dış satım) önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1 gerilemiş.

İthalat (dış alım) ise yüzde 16 artmış.

Kasım ayında 16 milyar dolarlık satış yapılmış. Karşılığında ise dışarıdan 21 milyar dolarlık mal ve hizmet alımı yapılmış.

Yani 5 milyar dolarlık açık verilmiş; ülke emekçisinin yarattığı 5 milyar dolar ele verilmiş. 

Sadece kasım ayı için değil yılın tamamı için de aynı durum söz konusu.

Yılın ilk 11 ayında (ocak-kasım döneminde) ihracat çok daha fazla azaldı. Azalma oranı yüzde 8.3!

Buna karşılık ithalat yüzde 3.5 arttı.

11 ayda, ihracat 151 milyar dolar. İthalat ise 197 milyar dolar olarak gerçekleşti.

11 ayda verilen açık 46 milyar dolar.

Ülkenin nasıl sömürüldüğünü, nasıl bağımlı bir ülke olduğunu bundan daha iyi ne anlatabilir?

Oysa hükümet böyle olmasın diye koruyucu duvarlar ördüğünü iddia ediyordu.

PEKİ O DUVARLARA NE OLDU?

Hatırlayınız!

İthalata yüzde 35 ile yüzde 45 oranları arasında değişen yüksek ilave gümrük vergileri getirilmişti.

Yüzlerce ürüne getirilen ek vergi uygulamasının ilk olarak 18 Nisan tarihinde başlayıp 30 Eylül tarihinde azaltılması bekleniyordu. Sonrasında uygulama süresi yıl sonuna ertelenmişti.

Uygulamayı ve uygulamanın uzatılmasını hükümet orta vadeli programında savunmuştu.

Programda mealen…

“Yerli üretimi desteklemek amacıyla ithal yoğunluğu yüksek ürünlere yüksek vergi politikası sürecek. Uygulama yoğun ithal edilen ürünlerin ithalatının azaltılmasına katkı sağlayacak” denilmişti.

İthalat vergileri artırıldı mı? Evet, hem de yüzlerce üründe.  

Peki nasıl oldu da ihracat azılırken ithalat arttı. Hedeflenin tam tersi oldu?

Aslında gerekçe yerli üreticiyi desteklemek gibi gözükse de…

Konu hükümetin yeni ekonomi programında, “Bütçe Gelirlerine İlişkin Temel Politikalar” başlığında yer alıyordu.

Bu da gelir amaçlı bir yaklaşıma işaret ediyordu.

Nitekim öyle oldu. Yılın ilk 11 ayında ihracat azalırken, ithalatta artış devam etti. Ama yüksek gümrük vergileri sayesinde vergi gelirleri arttı hükümetin kasası doldu.

***

Amaç gelir elde etmek olunca bağımlılık hiç azalmadı.

Enerji ve altın ithalatı fazla olduğu için böyle oluyor yoksa bağımlılık azaldı’ şeklinde yapılan savunma da gerçekçi değil.

İthalat içinde ara malları toplam payı kasım ayında yüzde 72.3!

Yılın ilk 11 ayında ise ara mallarının payı daha yüksek; yüzde 74.5!

Ara malı ithalatındaki yüksek oran ülke ekonomisinin üretimde halen dışa bağımlı olduğunun açık göstergesi.

‘MİLLİ VE YERLİ EKONOMİ’ PALAVRASI

İthalatı azalmayan kalemlerin ara malı olması, üretimin ithalata bağımlı olması… İşte bu gerçek ortada dururken ilave gümrük vergileri yurttaşa yeni faturalar getiriyor. Arama malı pahalı ithal edilince, üretime maliyetinde artışa yol açıyor. Bu sonuçta yurttaşa fiyat artışı olarak yansıyor.

İthal girdi fiyatlarında yaşanan artışın yol açtığı maliyet baskısı nedeniyle enflasyon yükselirken, faiz oranları da peşi sıra artıyor.

Yurttaşın ödediği fatura kabardıkça kabarıyor.

***

Milli ve yerli ekonomi’ söylemi de palavradan öteye gidemiyor. “Tam bağımsız savunma sanayii hedefimizde kararlıyız” diye yapılan afra tafra da dahil!

Sanayide dışa bağımlılık yüzde 60-70 arasında. Savunma Sanayiinde de motor ve bilgisayar çipi vs. derken en az yüzde 50’lik bir ithal bağımlılığı var.

Hükümetin ‘milli savunma’ efsanesi İHA (insansız hava aracı) ve SİHA (silahlı insansız hava aracı) da bile motor, optik göz ve kamera gibi kritik parçalar ithal.

Bağımlılık bu düzeydeyken sonuç hep aynı: Kredi, borç, ağır sömürü!

ÖNCEKİ HABER

Türkiye'de son 24 saatte 239 kişi Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybetti (31 Aralık)

SONRAKİ HABER

2020'nin son gününde 3 sağlık çalışanı daha koronavirüs sebebiyle yaşamını yitirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa