Kamu Denetçiliği Kurumuna 7 yılda 80 bin, 10 ayda 87 bin şikayet var!

Kamu Denetçiliği Kurumu’na 2019 yılı sonuna kadar toplam 7 yılda 80 bin 535 başvuru geldi ancak 2020 yılının ilk 10 ayında 87 bin 144 şikayet başvuru yapıldı.  CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, 2020 yılının ilk 10 ayında yapılan başvuruların, 2013-2019 arasında yapılan başvuruların toplamından daha fazla olmasına ilişkin “Bu sayılar iktidar partisinin kamu bankaları eliyle verilen krediler başta olmak üzere pandemi sürecini ne kadar kötü yönettiğinin bir kanıtı olarak da önümüzde durmaktadır. Sadece Ombudsmana yapılan başvurular bile pandemi sürecinin iyi yönetilemediğinin kanıtıdır” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in Kamu Denetçiliği Kurumu’nun faaliyetlerine ilişkin soru önergesine yanıt veren TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Kamu Denetçiliği Kurumu’na 2019 yılı sonuna kadar toplam 7 yılda 80 bin 535 başvuru geldiğini ancak 2020 yılının ilk 10 ayında 87 bin 144 şikayet başvurusu yapıldığını belirterek “2020 yılında başvuru sayısının 87 bin 144’e yükselmesinin sebebi koronavirüs tedbirleri kapsamında kamu bankaları tarafından verilen temel destek kredisine ilişkin yapılan başvurulardan kaynaklanmaktadır. Bu kapsamda kurumumuza Ekim 2020 tarihi itibariyle pandemi kapsamında verilen temel destek kredilerine ilişkin başvuranların sayısı 69 bin 405 olarak gerçekleşmiştir. 69 bin 405 adet başvurunun 66 bin 337’ü incelenmiştir” dedi.

275 KARARA GEREKÇE BİLDİRİLDİ

Şentop, 2020 yılının ilk 10 ayında Kamu Denetçiliği Kurumu’na gelen şikayetlerden 6 bin 877’si hakkında incelenemezlik kararı verildiğini, 147 başvurunun geçersiz sayıldığını, 1589 karar hakkında dostane çözüm yoluna gidildiğini, 245’inde ise karar verilmesine yer olmadığına dair karar verdiğini bildirdi. Şentop, aynı dönem içinde 66 bin 739 tavsiye kararının yanı sıra 786 ret, 650 kısmen tavsiye kısmen ret kararı verildiğini açıkladı. Şentop tavsiye kararlarından 66 bin 33’ünün kamu bankalarına yönelik olduğunu belirtirken, “Diğer konulara ilişkin 1340 tavsiye kararının 886 adedine uyulacağı belirtilmiş, 275 adet karara ise gerekçe bildirilmiştir” ifadesini kullandı.

KARARA EN FAZLA UYMAYAN KURUM SOSYAL GÜVENLİK KURUMU

Şentop’un verdiği bilgilere göre 2020 yılının ilk 10 ayında Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kararlarına uymayan kamu kurumları arasında 38 karara uymayan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ile 36 karara uymayan Milli Eğitim Bakanlığı, 18 karara uymayan Sağlık Bakanlığı ile 8 karara uymayan Adalet Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı en fazla karara uymayan kamu kurumları oldu. Ayrıca mahalli idarelere yönelik verilen kararların 63’üne uyulmazken, oda, birlik, dernek ve vakıflar da toplam 16 karara uymadı.

KDK DAHA İŞLEVLİ HALE GETİRİLMELİ

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, önergesine verilen yanıta ilişkin olarak yaptığı değerlendirmede, “Kamu Denetçiliği Kurumu’nun 2020 yılında pandemiyle birlikte iş yükünün artış göstermiş olması, kurumun kamuoyu nezdinde yer edinmiş olması nedeniyle hem kurum hem Türkiye Büyük Millet Meclisi açısından sevindirici olsa da, iktidar partisinin kamu bankaları eliyle verilen krediler başta olmak üzere pandemi sürecini ne kadar kötü yönettiğinin bir kanıtı olarak da önümüzde durmaktadır. Sadece Ombudsmana yapılan başvurular bile pandemi sürecinin iyi yönetilemediğinin kanıtıdır. Pandemi sürecinde yanında sosyal devleti göremeyen vatandaşlarımız, Kamu Denetçiliği Kurumu’na başvurarak, sorunlarına çare aramak durumunda kalmışlardır. 2020 yılının ilk 10 ayında kurumun tavsiye kararlarına uyum göstermeyen kurumların başında Sosyal Güvenlik Kurumu, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı gibi pandemi sürecinde vatandaşlarımızın sorunlarıyla birebir muhatap olan kurumların gelmiş olması düşündürücüdür. Kurum kararlarına uyulmamasına yönelik yaptırım bulunmuyor olması, KDK’nın dikkate alınmasının önündeki en büyük engeldir. TBMM’ye bağlı olarak kurulan KDK’nın daha işlevli hale gelmesi, milletvekillerinin ve Parlamento’nun sorumluluğundadır. Ayrıca 2020 yılı içinde TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi gereken kurumun 2019 yılı yıllık raporunun Genel Kurul’a getirilmemiş olmasını da Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kuruma ve kararlarına yeteri kadar değer vermiyor oluşunun bir sonucu olarak değerlendiriyoruz” ifadesini kullandı. (İstanbul/EVRENSEL)