03 Ocak 2021 23:00

Geldi gelecek derken

Sadece bu yıl şehir hastanelerine verdiğimiz yıllık kira bedelini aşıya ayırsaydık; 83 milyon kişi, iki kez ücretsiz aşıya ulaşmış olacaktı. Ama olmadı.

Fotoğraf: DHA

Fatih Sürenkök
Fatih Sürenkök

Her yeni yıl umutla beklenir. İşe dair, aşa dair, geleceğe dair bir umut oluşturulur. Yoktur çünkü; olmayana, umut bağlanır. Bu sene; aşa, işe, demokrasiye, bir de sağlık eklendi. Sağlığımız hızla elden gidiyor. Sağlık için umut da aşı oldu, bu yeni yılda. Aylardır lafı edilen, zamanı ve miktarı sürekli değişen Çin orijinli aşı nihayet ülkemize, 3 milyon adet geldi. Şimdi bilim kurulunun onayı ile aşılanma takvimi başlayacak.

Önce iktidar ve bürokratlarına, sonra sağlık çalışanlarına, sonra da risk gruplarına. Elimizdeki aşı ise, hiçbirine yetecek dozda değil. İhtiyacımız olan aşı miktarı, en az 150 milyon doz. Yine göstermelik ‘top dolaştırmalar’ başladı. TÜİK verileri ile oynayarak, işsizliğe ve enflasyona ait umutları sömüren iktidar, şimdi de aşı da laf cambazlığı yapıyor. Ekonomik anlamda gelişmiş ülkeler; ülke nüfusunun iki katından fazla aşının, parasını yatırarak, toplumlarının aşılanmasını garantiye aldılar.

İktidar, halkımız için ne yaptı? Yeni yıla girerken, toplum ve birey olarak; iş, aş ve sağlık konusunda umudumuz yine yok. Kepenk kapatan esnafın borçları birikirken; zorla kredi verdirilen çiftçi, kredi ile aldığı tarım makinasını ipoteğe vermek zorunda kaldı. İşsize iş, iş yapamayan esnafa karşılıksız destek yok. Ama para nereye var? Yandaş müteahhitlere.

Eğer araç garantili otoyol ve tünellere verdiğimiz paraları, bu ülkenin işsizine, esnafına ayırsaydık; her yıl 16 milyar lira, ihtiyacı olan milyonlarca kişiye destek olurdu. Sadece bu yıl şehir hastanelerine verdiğimiz yıllık kira bedelini aşıya ayırsaydık; 83 milyon kişi, iki kez ücretsiz aşıya ulaşmış olacaktı. Ama olmadı.

Şaşırmadık, şaşırtmadı AKP hükümeti. Daha Kasım 2002’de seçimi kazandıktan sonra, başta ABD olmak üzere; AB, İMF ve Dünya Bankasına verdiği sözleri tutmak zorundaydı. Yoksulun, işçinin, ezilenin değil, patronların hükümeti olacağı belliydi. Halktan yana, halkın sağlık hakkından yana bir politika izlemeyeceği belli olan, AKP hükümetine karşı toplumun tüm katmanları ile ortak muhalefeti örmemiz gerekiyor.

Bu muhalefet cephesi olarak, iktidardan temel taleplerimiz; herkese ücretsiz sağlık, yani ücretsiz, güvenilir ve zamanında aşı. Tüm işçi, işsiz ve küçük esnafa, pandemi döneminde karşılıksız maddi destek. Tüm sağlık çalışanlarına, pandemiden kaynaklı yıpranmalar nedeniyle maddi ve emekliliğe yansıyan ücret olmalıdır.

İktidara geldikten sonraki seçimlerde, sağlıkta dönüşüm yalanlarıyla, halkı kandırarak iktidarda kalmayı başaran AKP; pandemi boyunca yaptığı hataların hesabını vermeli. Halk, 10 ayda kaybettiğimiz onbinlerin, alınamayan aşıların, her gecikmenin hesabını sormalıdır. Bizlere düşen ise, AKP politikalarının her alanda ipliğini pazara çıkarmaktır. Tıpkı sağlıkta olduğu gibi; tarımda, sanayide, eğitimde, ormanların talanında, hukukta ülkeyi ne hale getirdiklerini anlatmalıyız.

Yoksa; geldi gelecek dediğimiz ne yeni yıldan ne de aşıdan bize umuttan başka bir şey kalmaz. “Umut, fakirin ekmeğidir.” bile diyecek halimiz kalmaz. Israrla halkı aydınlatmalı ve talepleri yükseltmeliyiz. Kurtuluş yok bu salgından ve bu hükümetten, ya hep beraber, ya hiç birimiz. Sağlıkla kalın.

Reklam
YAZARIN DİĞER YAZILARI