03 Mart 2021 00:00

OSTİM’e çıkan yolun bedeli 200 TL

“Benim ulaşımda hiçbir problemim yok diyen varsa ya yakında oturuyordur ya servis sağlamışlardır ya da patron çocuğunda denk gelmişsinizdir”

Fotoğraf: Freepik

Paylaş

Uğur Düzgün

OSTİM  

 

OSTİM’li genç işçilerin salgın sürecinin etkileriyle de ekonomik sorunların, çalışma saatlerindeki artış ve düzensizliğin birçoğunu etkilediğini söyleyebiliriz. Asgari ücret düzeyinde bir maaş birçok genç işçi için geçerli değil. Asgari ücret alan genç işçiler içinde yaşanan sorunlarda fark bulunmuyor. Evdeki giderleri karşılama, kendi ihtiyaçlarını denkleştirme derken birçoğu ay sonunu borç ile kapatıyor. Birçok genç işçinin Ankara’nın dört bir yanından işe geldiği bir tablo OSTİM’de mevcut. Haftalık bir gün izin dışında işe gidiş ve gelişlerin yarattığı maddi yük birçok genç işçi için ağır bir karşılığı var. Aynı zamanda sabah erken saatlerden araç bulabilmek, esneyen mesai saatleri sonrasında ulaşımı garanti altına almanın da hatırı sayılır oranda bir zorluğu bulunuyor. İndirimli kart kullanamayan genç işçiler tam kart kullanarak, aktarmasız bir ulaşımı dahi düşündüğümüzde günlük 7 TL civarında bir ücreti ulaşıma vermiş oluyor. Semtlerden kalkan birçok servis de 200 TL’yi aşan ücret karşılığında kalkıyor. Mesai saatleri sonrasında eve dönebilecek imkanların sınırlılığı, iş saatleri sonrasındaki yoğunluk sebebi ile korsan taksi kullanan işçiler, itiş kalkış içinde 5 TL gibi bir yol ücreti ödüyor.

ULAŞIM VE YEMEK ÜCRETİ GENÇ İŞÇİNİN BELİNİ BÜKÜYOR

Ulaşım sorunun yarattığı tabloyu tarif eden meslek lisesi öğrencisi Mert “OSTİM’de iş çıkışı duraklarda yarım saatten fazla beklediğimiz oluyor. Eğer metro kullanıyorsan da sonrasında bir yere aktarma yapıyorsun. Sabah vakitlerinde de kalabalıkla uğraşıyorsun. İşten geç çıktığımda bunlar daha da beter” diyerek yaşadığı zorluğu anlatıyor. Öğrenci kartının genç işçiler için geçerli olmadığını söyleyen genç bir işçi de “Ben Keçiören’den geliyorum. İndirimli kartı otobüs veya metroda kullanamıyoruz. Bir otobüs üzerinde de metroya biniyorum. İkisi birlikte benim maddi imkanlarımı zorluyor. Az para değil, asgari ücretin 200 lirasını ulaşıma vermek” şeklinde ifade ediyor. Bu sorunların genç işçiler içerisinde benzer şekilde cevaplandığını söyleyebiliriz. Ulaşım, yemek gibi ihtiyaçların işverenler tarafından karşılanması gerektiği noktasında konuşabildiğimiz işçiler ile ortaklaşıyoruz. “Konuşarak da bekleyerek de bu sorun çözülmez, yıllardır buradayım patronun bizi düşünüp de bize servis tutacağını zannetmiyorum” diyen genç bir işçi de bu sorunlar karşısında işçiler haklarını nasıl elde edeceğini tartıştığımız bir sohbeti açabiliyoruz. “Patron verir mi? Bunu düşünse daha çok maaş verir. Ben kendi ekmeğimin derdine düşüyorum. Bu ekmeği düşünen de tek ben değilim” diyerek fikrini belli eden İbrahim ücretsiz servis sağlama da patronların zorluk çekmeyeceğini de söylüyor. Patronun kazancıyla genç işçilerin çalışma ve ulaşım saatlerini, ceplerinden çıkan ulaşım ücretini kıyasladığımızda yine meslek lisesi öğrencisi Mert’in cevabına ulaşmış oluyoruz. “İşverenlerin bunu kabul edeceğini düşünmüyorum. Cebine dokunuyorsa, eyvallah demez. Ama bizim çektiğimiz sıkıntı ile, onların karşılayacağı servis ücreti arasında çok fark var. Ona dokunmaz bile” şeklinde oluyor.

ULAŞIMDA PROBLEM YAŞAMIYORUM DİYEN YOKTUR

Ettiğimiz sohbetler işverenin kazancını arttırdıkça işçilerin sıkıntılarının arttığını açıyor. Atölyelerdeki işçilerin hep bir ağızdan bu sorunu dile getirmediği sürece de ulaşımda yaşanan sıkıntının devam edeceğini tartışabiliyoruz. “Benim ulaşımda hiçbir problemim yok diyen varsa ya yakında oturuyordur ya servis sağlamışlardır ya da patron çocuğunda denk gelmişsinizdir” diyen genç bir işçi bu sorunun OSTİM’li genç işçilerin genelini kapsadığını söylüyor. Servislerin işçiler için gerekli bir ihtiyaç olduğu, ulaşımın ücretsiz olması gerektiği bir tartışmaya karşı çıkan bir işçi ile karşılaşmadık. Tüm işçiler istedikçe bunun gerçekleşeceği daha gerçekçi bir tartışmayı da açıyor. Genç işçilerin genelini kapsayacak bir ulaşım talebini ortaya koyabilmek geçerliliğini koruyor dersek yanılmayız. Genç işçilerin bu talebi genişleteceği, ses çıkarabileceği bir birliktelik için işyerlerinde bu tartışmaları sürdürmesi gerektiğine varabiliyoruz.

ÖNCEKİ HABER

Yüz yüze sınav hem tehlikeli hem de adil değil

SONRAKİ HABER

Biden, Kovid-19 aşısı üretimi için Savunma Üretim Yasası'nı devreye sokacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa